BİZİM GURUP

^^ÇIKMA TEKLİFİ^^

MERVE'DEN

Bi Zeyno krizini daha atlattık. Bilin bakalım nerde ve ne yapıyoruz? Sınıftayız ve matematik işliyoruz daha doğrusu onlar işliyor ben tahtadaki padişah fermanıyla bakışıyorum. Derslerim iyi. Çünkü neden iyi olmasın ki. Bu açıklamaları kuzenden öğrendim. Düşüncelerimi cırtlak sesli biri böldü bilin bakalım kim tabii ki hoca.

"Merve çok derin düşüncelere dalmış gibisin kimi düşünüyorsun bakalım?" Pişmiş kelle gibi sırıtıp kafasını sallıyo bi de. Sanane aq. Burağa döndüm.

"Lan Burak bu botoks Makinesi neden arabaların içindeki süs köpekleri gibi başını sallıyo?"Burak dersin ortasında kahkahayı patlattı. Tabii bi yanda mal görmüş gibi bakan hoca bi yanda dersin ortasında mal gibi gülen Burak bi yanda nedenini bilmediğim halde burağın gülüşünü izleyen ben. Ne diyom olum ben.

"Burak bize söyle bizde gülelim?"tabii ben yediriryim arkadaşımı? HAYIR

"Hocam pardonda bu sizi neden ilgilendiriyor"

"Çünkü benim dersindesiniz de ondan" bütün sınıf hocayla bana bakıyorlardı. Şimdi muhteşem üçlüde sıra yani 'Kİİ' yani kavga, ispik, ifşa benim işim.

"Hocam madem sizin dersiniz. O zaman derste ne yapılıp Ne yapılmaması gerektiğini bilirsiniz değil mi?"hoca bana anlamaz gibi bakıyordu. Tabii insanın geçmiş derslerde yediği hurmalar bir yerlerini tırmalar.

"Evet, neden ki?"

"Peki. Madem biliyorsunuz. Size bir soru sorayım. Derste bize lise son sınıf öğrencilerine sırf oyalamak için ilkokul problemi yazıp fizikçiyle mesajlaşmak derste gerçekten yapılması gereken birşey mi?"OH BE RAHATLADIM!!

Ozan bana dönüp 'made in adam' bakışları atıyordu. İpek ise 'böyle bir dedikoduyu benden nasıl saklarsın' diyordu. Burak'ta 'sıçtın' diyordu. Zeyno mu? O şu an dünyada değil.

"Sen hangi sıfatla benimle böyle konuşuyorsun?"

"Peki siz hangi sıfatla benim sıfatımı sorguluyorsunuz?"hoca Mora döndü. Çünkü okulun sahibi emmim.

"Merve beni sinirlendirme!" Haha salak ya.

"Gerçekler acıdır Hocam maalesef" hoca sınıftan sinirle çıkıp kapıyı çarptı. Ozan ayağa kalktı ve hocaya sövdü.

"Lan mal o kapı sensen pahalı ömründe öyle kapı mı gördün de kırıyon özürlü Ya. O değil de mervış o neydi la."gururla başımı kaldırdım. Zeyno mal gibi bize bakıyo. İpek trip atıyo. Ozan sınıfa beni övüyo. Burak bana öküzün trene baktığı gibi bakıyo.

"Ozan sen buraya gel. İpek sen tribi kes bana bunların mesajlaştığını sen söyledin bide trip atıyon. Zeyno sen aramıza dön. Burak sende öyle bakma. Seni niye savundum. Çünkü sen insanları kıramayacağın için birşey demeyeceğini biliyorum. O yüzden ben dedim. Hadi aramıza dönün bi bokta yapamaz."

( yazar üşengeç kıymet bilmek lazım)
Hepsi yanıma gelip oturdukları sırada kapı açıldı. Bilin bakalım kim. Süs köpeği hoca müdürü yani amcamı almış gelmiş. Bi de sırıtıp duruyor mal.

"Müdür bey öğrencimiz Merve alışık hakkında disiplin cezası talep ediyorum"

"Peki Hocam siz  nede bunu talep ettiniz?" Amcama bak be.

"Kendisi bana saygısızlık yaptı" hah kıçumın kenarı. Ben dururmuşum? HAYIR

"Peki müdür bey hocamız kendi suçumdan da bahsetti mi? Allah çarpsın hoca Mora döndü. Amcam başını salladı hayır anlamında. Bütün sınıf benim süs kopeğini ve müdürü izliyorlardı. Bizim grubun ağzı açıktı.