❌ 29. BÖLÜM ❌

Start from the beginning
                                    

"Hayırdır, niye burdasın?"

"Abi sana söyleyeceği önemli bir konu varmış."

Yağız bana az da olsa yardımcı olurken derin nefes alıp söze başladım.

"Giray, Gazel yok. Kaç saattir arıyorum ama açan yok. Elli defa aradım nerdeyse ama yok. Ulaşamıyorum. Belki sen biliyorsundur diye de buraya geldim. Biliyor musun?"

Birden hızlıca söylediğim kelimeleri ben bile zor anlarken onun anlayıp anlamadığını kestiremiyordum. Giray anında ayağa kalkarken bana doğru gelemeye başladı.

"Ne demek lan yok? Bir kıza göz kulak olamadın mı lan?!"

Lafını bitirmesi ile çeneme yumruğunu indirmesi bir olmuştu. Tam bir daha vuracakken Poyraz onu üzerimden almıştı. Yağız'ın uzattığı eli tutup ayağa kalkarken alttan alttan Giray'a baktım. Giray ellerini o, ahenkle dans eden saçlarından geçirip Yağız'a döndü.

"Yağız hemen git Gazel'in telefonu sinyalinden nerde olduğunu bul. Acele et."

Giray hemen yanında duran Poyraz'a baktı.

"Poyraz sende bizim adamlara söyle hu çevredeki tüm depolara baksınlar. Herhangi bir ize rastalayan olursa hemen haber versin."

Poyraz kafasını sallayıp hızla evden çıkmıştı. Yağız ise masanın üzerindeki bilgisayarı alarak koltuğa oturdu ve Giray'ın dediklerini yerine getirdi. Ben hâlâ kabak gibi ayakta dururken Giray bana döndü. Bir anda ellerim refleks olarak havaya kalkarken niye bunu yaptığını sorguladım.

"Ya sabır, ya sabır!"

Giray yanımdan geçip üst kata çıkmıştı. Tabi geçerken omzumu da götürmüştü. Ellerimi indirip vurduğu omzumu tutarken Yağız'ın yanına gidip oturdum.

"Bu adamın benimle derdi ne, anlamadım valla."

Yağız yarım ağız gülerken, bakışlarını bilgisayardan çekmeden açıkladı.

"Seninle genel olarak bir derdi yok. Onun Gazel'in etrafında olan herkesle derdi var. Kız veya erkek fark etmez. Hatta yaşın bile fark edeceğinden şüpheliyim."

Onun dediklerine başta o olmak üzere bende gülmüştüm. Yağız'ın gülüşünün birden kesilmesi ile ona baktım. Kaşlarını çatmış öylece bilgisayarın ekranına bakıyordu. Parmakları klavye üzerinde hızla gezinirken nedense bir sorun olduğunu hissettim.

"Bir sorun mu var?"

"Telefon sinyalini aldım ama çok saçma bir yerden geliyor sinyali."

Yağız kaşlarını çatmış bir şekilde biraz daha yaklaştı ekrana.

"Nerden geliyor sinyali?"

"Şu anda herkesin o yer için yarıştığı semtten geliyor."

"Bizim semtten mi?"

"Nerden sizin oluyor lan?"

Duyduğum ses ile oturduğum yerden kalkarken Giray'ı gördüm. Üzerini değiştirmiş, elindeki silahın şarjörünü kontrol ediyordu.

"Aman Giray çek şunu, başka tarafa çevir. Şeytan doldurur falan."

"Şeytanın doldurmasına gerek yok, ben doldurdum zaten. Hadi kalkın semte gidiyoruz."

Yağız bilgisayarı önündeki masanın üzerine bırakıp ayağa kalktı.

"Abi oraya böyle elini kolu sallaya sallaya mı gideceksin?"

"Neyimi sallayarak gideyim Yağız? Hadi oyalanma da çıkalım."

Yağız seslice oflarken dış kapı açılıp kapandı. Poyraz gelmişti.

"Abi çevredeki depolara baktık hiçbirinde yok. Ne yapıyoruz şimdi?"

"Semte gidiyoruz koçum."

Poyraz'ın gözleri duydukları ile irileşirken, ellerini birbirine sürttü.

"Hadi gidelim o zaman ne bekliyoruz?"

Bunlar kafayı yemiş olmalıydılar! Orayı kaç adam.bekliyordu bunların haberi yoktu galiba!

"Siz delirdiniz mi? Şu anda bile orayı yirmi dört saat gözleyen adamlar var. Orası şu anda rekabet içerisinde olan bir yer. Öyle kafaniza estiği gibi oraya girip çıkamazsınız!"

Giray oldukça tehlikeli bir yavaşlıkla bana doğru dönüp, yaklaşmaya başladı. Aramızda bir adımlık mesela kala silahını beline yerleştirirken alttan alttan bana bakmaya başladı.

"Ben, benim kadınımı yerin yetmiş kat altında olsa bile girer alır çıkarım. Isterse dünyanın bir diğer ucuna olsun eğer istemediği, zorla tutulduğu bir yerdeyse gider onu alır gelirim. Onun yanı benim yanım. Onun kafası benim kalbimin üzerinde olmadığı sürece ben her yere girer çıkarım. Şimdi gevezelik edeceksen burda bekle, he yok dersen ki 'bende geleceğim' silahını hazırla ve çık yola."

Giray başka bir şey demeden evden hızla çıkmıştı. Onun arkasından Poyraz çıkarken Yağız bana baktı.

"E hadi kanka bizde gidelim de eğlenceyi kaçırmayalım."

Onun bu hâline gülüp evden çıktım. Herkes kendi arabasına binerken ben de kendi arabama binip peşlerine takıldım. Şu anda tek dileğim Gazel'i sağ sağlim bulmaktı. Aksi hâlde bu deli Giray gerçekten de delirecekti.

BÖLÜM SONU

SOĞUK SEMT   Where stories live. Discover now