GECE

220 25 1
                                    


Rüzgarın etkisiyle feracemin etekleri savrulurken gözlerim tozlu yolu sahiplenmiş olan küçük taşlardaydı.
Hemen yanımda yürüyen heybetli beden bu kasvetli havaya meydan okurcasına ilerliyordu. Kendisinin isteği üzerine Ahsa'ya gidiyorduk. Uzun zamandır gitmemiş olmam fazla şüphe uyandırdığı için bir an önce gitmemiz gerektiğini söylemişti.

Düşüncelerimin dönüp dolaşıp bu adam da son bulması canımı sıkıyordu.
Hakkında hiç bir bilgiye sahip olmadığım bu yabancı adamın yanında kendimi her şeye rağmen güvende hissetmem ne kadar normaldi.
Tüm bunlar kafa karıştırıcıydı. Burada  kalmaya devam edersem kafamın daha da karışacağını biliyordum. Hissettiğim çoğu duyguları zincire vurmalıydım fakat bu konuda kendime güvenim çok kırılgandı.

Küçük mahalleye girmiştik. Evden çıktığımız andan beri sessizliğimizi itinayla koruyorduk.
Aslında konuşmamız gereken çok şey vardı. Açıkçası benim sorup onun cevaplaması gereken. Nasıl cevaplar vereceğini bilemememden dolayı soru sormaktan çekiniyordum. Bu sebeple bütün sorularımı burada kaldığım zaman zarfina yayacaktım.

Ferida teyzenin evini geride bırakırken bize doğru gülümseyerek gelen Dua'yı gördüm. Üstün körü başına örtmüş olduğu başörtüden saçları özgürlüğünü ilan etmişti. Dua'yı gördüğüm an içimi kaplayan rahatsız edici hissi yok etmeye çalıştım ama tüm bu hisse sahip olmama sebep olan bakışları altında bu imkansız gibi duruyordu.

"Selamün aleyküm."dediğinde Zeyd Sessiz bir şekilde selamını alırken ben onun aksine sesli bir şekilde "Aleyküm selam." demiştim.

"Nasılsın Zeyd?"

Yöneltmiş olduğu soruyla birlikte bakışlarım onu bulduğunda gözleri Kalender amcanın evine bakıyordu.

"Elhamdülillah iyiyim kardeşim, sen nasılsın."

"Bende iyiyim."diyen Dua kardeşim kelimesinden mi yoksa başka bir şeyden mi haz etmediği için isteksizce cevap vermişti.

Onun beni ne ara bulduğundan haberim olmadığı bakışlarını çekmesiyle Dua bana bakarak konuştu.

"Uzun zamandır seni görmüyordum, Zeyd'i her gün görüyordum da."

İçimde kabaran alışık olmadığım duyguyla birlikte derin bir nefes aldım. Bana nasılsın diye bir soru yöneltmeyen bu kızın sözlerine karşılık vermeyecektim. Onu duymazdan gelen bir tavırla konuştum.

"Elhamdülillah bende iyiyim Dua."dediğimde yüzünde ki ifade görülmeye değerdi.
Bir şey söylemesine fırsat vermeden biraz uzağımızda olan adamın peşinden ağır adımlarla yürümeye başladım.

Dua, onu seviyor gibi değildi ama sanki öyleymiş gibi davranıyordu veyahutta ben yanlış anlıyordum.
Değişik bir denklemdi. Çözmem oldukça zamanımı alacağa benziyordu.

Ona yetişmek için fazlaca çaba sarf etmeme rağmen sonunda yetişmeyi başarmıştım. En başta sormam gereken soruyu evin bahçesine geldiğimizde sordum.

FİZÂNİWhere stories live. Discover now