Zeke: Cidden çok kötü dövdü.
Dört: Gitmeseydik keşke.
Newt: İyiden bakın en azından nefes alıyor.
Katniss: Zaten insanlarda nefes almadan yaşıyor ya.
Newt: Ben o anlamda demedim yaşıyor manasından.
Katniss: O zaman doğru kelimeleri kullan.
Newt: Karar veremezsin benim adıma.
Katniss: Kavga ettiğiniz zaman almamalıydım.
Newt: Aynen almamalıydın.
Will: Topluluklar arası parti nerede olacaktı.
Peeta: Benim fırınımda.
Will: Cidden bilen varsa söylesin.
Peeta: Dedim ya benim fırınımda.
Will: Lan yeter.
Peeta: Ekmeğimin tanesi 2 lira.
Tris: Dönme dolabın olduğu yerde.
Al: Dönen versiyonu var mı?
Tris: Yok ikisi tek paket halinde.
Minho: Lanet olsun kimse beni alt edemez.
Zeke: Bu yine kaçmış.
Minho: O son tokatı atmak istemeyecektin 3,14ter.
Teresa: 3,14 ne, eğer espri ise anlamadım.
Minho: Espri cahilisin.
Teresa: Çok yazma anlamını söyle.
Christina: İğrençsin Minho.
Thomas: Ben düşünsem aklıma gelmeyecek bir espri.
Teresa: Lan söyleyin.
Minho: Cennette kadar giden bir sayı var sonsuz.
Teresa: Evet.
Minho: Hah o işte.
Teresa: Anlamadım.
Christina: Pi sayısı beş saatte anlayamadın.
Minho: Cesaretiniz varsa gelin beni bulun.
Dört: Seni bulmaya uğraşacağımı mı zannettin.
Minho: Beşten ilginç haraketler.
Dört: Yok ben böyle iyiyim.
Minho: Hadi 5, 3, 2, 1.
Dört: Beni zorlayamazsın.
Dört: Peter kalkabildiği an gidiyoruz.
Thomas: Peter'ı önemsediğini ilk defa görüyorum.
Dört: Sonuçta o da arkadaşlarımdan biri.
Thomas: Kitapta olmamasına rağmen mi?
Dört: Kitap ile şuanki durum farklı.
Dört: Mesela şuan Tris ile Molly iyi anlaşıyorlar.
Tris: Molly ile hiçbir zaman arkadaş olmadım ki olmayı da tercih etmem.
Dört: Bir arada görünce sizi arkadaş zannettim.
Tris: Ben onun gibi gerizekalı ile arkadaş olsaydım kendimden tiksinirdim.
Thomas: Kitaptaki özelikleri şuan da devam edebiliyor yani.
Tris: Evet.
Thomas: Janson ile Ava'nın kişiliklerinin değişmeme sebebi.
Peter: Beni önemseyen arkadaşlarım olduğu için sevindim.
Teresa: Sen uyandın mı?
Peter: Hiç kimse yattığım odada değildi kalktığımı fark etmemek normal oluyor.
Teresa: Farketmedim.
Peter: Dediğim gibi beni kesinlikle önemsiyorsunuz o yüzden yoktunuz yanımda.
Dört: Durumun kötü olunca yanında biri istemezsin diye düşündüm.
Dört: Dinlenmek istersin diye.
Peter: İşte Dört gibi önemseyen insanlar az bulunur.
Minho: İnsan demek yanlış olur o bir sayı.
Dört: Seni bulmam için uğraşıyorsun ama boşuna.
Brenda: Pembe elbiseyi giydirecektik.
Thomas: Daha zararsız olurdu.
Minho: Bana yapmadığın şey kalmadı.
Zeke: Peter kalktığına göre gidelim.
Peter: Daha yeni uyandım nereye.
Thomas: Minho yanına geldiği gibi ölürsün.
Peter: Zaten ölüyordum.
Peeta: 13. Mıntıkaya gelin kek ile ekmeğim var.
Dört: Chicago'dan önce belki uğratabiliriz.
Peeta: Kek vanilyalı baştan söyleyeyim.
Dört: Hala vanilyalı kek mi.
Peeta: Evet bide havuçlu var.
Dört: Kalsın.
Zeke: Hadi gidek.
Peter: Araba hazır mı?
Zeke: Evet.
Peter: 13. Mıntıkaya da uğrasak Peeta'nın ekmeğini merak ettim.
Christina: Bize de getir bu kadar övdüğüne göre güzel.
Dört: Yarım saatte sizin o taraftayız.
Dört: Hadi bb.
Thomas: Dikkat ette çok ekmek alma.
Thomas: Bb.
YOU ARE READING
Labirent Whatsapp Mesajları
RandomLabirent Karakterleri'nin whatsapp yazışmaları. Karakterler bana ait değildir James Dashner'in Labirent Serisinin karakterleridir. Düzeltme: Biraz multifandom olmuş olabilir.