9 | 𝕄𝕌𝕄 𝕀𝕊𝕀𝔾𝕀𝕐𝕃𝔸 𝔸𝕃𝕃𝔸ℍ'𝔸 𝕐𝔸𝕃𝕍𝔸ℝ𝔸 𝕐𝔸𝕃𝕍𝔸ℝ𝔸|

Start from the beginning
                                    

Nizo Ana Beyaza sarıldı, elindeki kağıdı Beyaz'a uzattı.

"Bu ne Ana?"

"Seni bilirim. Bir senedir bu konaktan, bu şehirden uçup gitmek istersin gittiğin şehirde para sıkıntısı yaşama sakın bu babanla benim sana küçük bir desteğimiz." Nizo ana Beyaz çok kez analık yapmıştı, hatta annesinden çok o bu bir senede ona daha çok analık etmişti.

"Olmaz Ana ben bunu alamam ."

"Ben sizi kızlarımdan farklı gördüm mü ?" Nizo Ananın sinirli bir ses tonuyla sorduğu bu soru ile Beyaz kafasını önüne eğdi.

"Yukarda Allah var görmedim Ana." dedi Beyaz. İçi buruktu onlardan ayrıldığı için üzgündü ama yaşamak için gitmesi gerekiyordu.

"Eee o zaman bu boş lafların neyedir Beyaz kızım, Ana, Baba olarak bunu da yapmayacaksak ölelim artık."

"Tövbe de Ana. Ağzından yel alsın. Bir sene öncesi öz anam, babam beni bu kafese koyup giderken siz şimdi uçmam için destek oluyorsunuz...Ana bu nasıl iştir, ben anlamıyorum, şimdi de hele Ana hanginizin yaptığı saygıyı hakkeder?"

"Konuştuklarımızı, söylediklerimi sakın unutma kızım, sen yolunda doğru ol. Karşına çıkan eğrilere gönül koyma, yeter ki eğrilik sende olmasın." Beyaz akan göz yaşlarını silip Nizo Anasına ve Hizo Ağasına sarıldı.

Ela kız kardeşten farkı olmayan Beyaz'a sarıldı. "Bir ihtiyacın olunca bizi ara abin ve ablan olarak biz yanında oluruz."

"Sağ ol abla."

Nazende gülerek Beyaz'a sarıldı. "Ben ağlamayacağım çok mutluyum ,kurtuluyorsun sonunda. Mutlu ol aklım sende kalmasın olur mu?" dedi

"Tamam...Teşekkür ederim "

Beyaz iki görümcesine sırayla sarıldı.
Reyyan 17 yaşında zeki bir lise öğrencisiydi. Pınar 15 yaşında Reyyan ablası gibi zekiydi ama Asi için aynı şeyler geçerli değildi. Biraz yaramaz bir öğrenciydi erkek Fatma kılıklı kız.

Gözü en büyük görümcesi Gül'ü aradı. Gül üç ay sonra ilk kez Beyaz için odasından çıkmış, kızarmış gözleriyle Beyaz'a yaklaştı. Kara Bulut misali Kara Ağa onunda hayalleri ile dolu olan hayatını bitirmişti.

Beyaz ,Gülü beklemeden Güle sarıldı. Gül üç aydır çok değişmişti iyice zayıflamıştı. Kimseyle konuşmuyordu, tek yaptığı ağlamaktı birde Allah'a ölmek için dua ediyordu.

O Abisi gibi Zalim kuzeniyle evlenmeyi asla ama asla hiç istemiyordu.. Ama hayat buydu istediklerimiz değil istemediklerimiz başımıza gelirdi..

Gül çatallaşan sesiyle konuştu.

"Git...Özgürce uç artık...Onlar gibi ihtiyacın olunca ara demeyeceğim. Sen Allah'ın izniyle dertlerin üstesinden gelmeye bak yolun açık olsun. Hoş çakal.." dedi Gül onu uğurlarken.

Gül Beyazdan ayrılıp konağa odasına doğru yürüdü. Beyaz akan göz yaşlarını silip bavulunu eline aldı. Meriç yengesine seslendi.

"Yenge ben alırım sen bırak. " Beyaz onlarla üzgün ve kırgın bakışlar eşliğinde vedalaşıp sonunda özgürlüğün kapısını itip açtı.

********

Meriç yengesini otogara getirip bırakıp gitti. Beyaz istediği şehre kendi özgür iradesiyle bilet kestirip aldı. Beyaz otobüse bineceği zaman köşede telefonla konuşan Cenk'i gördü.
Bavulunu yere koyup, Cenk'e doğru yürüdü.

Cenk, Beyazın onu fark ettiğini anlayınca hemen arkasını dönüp yürümeye başladı. "Abi yenge beni fark etti."

"Tamam çık oradan Cenk."

KARA AĞA |Mardin SERİSİ 1,2| TAMAMLANDI Where stories live. Discover now