Help Me ↔ soobin + lia ✔

0.5

"Jisu, kötü bir haberim var." Yuna salona telaşla gelip Jisu'nun yanına oturdu. Soobin kaşlarını çattı. "Ne oldu?"
Yuna dudağını dişlerken derin bir iç çekti. "Şöyle ki, Jisu'nun anne ve babası kızlarını görmeye buraya geliyorlar."

Jisu, büyük bir telaşla ayaklarıyla ritim tutmaya başladı. Bunu farkeden Kai büyük bir şokla bağırdı. "Oha!"

Soobin kaşlarını çattı. "Bunda şaşırılacak değil telaş yapılacak bir şey var Kai." Kai omuz silkti. "Jisu'nun anne ve babasına şaşırmıyorum zaten. Jisu. Jisu, ayaklarını oynatıyor!"

Jisu dahil hepsi Jisu'nun bacaklarına odaklandı. Yuna el çırparak ayağa kalktı. "Kalk bakalım yürüyebiliyor musun bakalım Jisu!"
Jisu gülümseyerek, tekerlekli sandalyenin kol yaslama kısımlarına ellerini koydu. Ağırlığını, kol kısımlarına vererek ayağa kalktı ve elini kol kısımlardan çekip bir elini Kai'nin omzuna diğer elini de Yuna'nın koluna yasladı.

Ardından tamamen dikleştikten sonra ellerini çekip bir adım attı.

Sanki aylarca emeklemenin ardından, ilk adımını yeni atmış bebekler gibi sevinerek adım atmaya devam etti Jisu. Soobin gülümsedi. Yuna gülümseyerek Jisu'ya sarıldı. "Çok mutluyum ben de!"

Jisu kafa salladı. "Emin ol ben de çok mutluyum Yuna."

Kai gülümsedi. "Şu an, sanki ben yürüyebilmiş gibi sevindim!"
Soobin ayağa kalkıp Jisu'ya sarıldı. "Başardın sevgilim."
Jisu, mutluluk gözyaşlarını dökmeden önce karşısındaki dikilen üç kişiye döndü. "Siz olmasanız, bu iki ayı nasıl atlatırdım bilmiyorum."

Jisu'nun telefonundan gelen bildirim sesi ile telefonu eline Yuna aldı. Bir süre ekrana baktıktan sona alt dudağını dişleyerek Soobin'e baktı. "Sanırım uçakla geldiler. Çünkü tam olarak Jisu'ya, havaalanına indik kızım, diye mesaj atmışlar."

Kai kaşlarını çattı. "Ama daha az önce geleceklerini öğrenmiştik?" Yuna kafa salladı. "Evet. Ve muhtemelen uçaktayken mesaj attılar."

Bir sonraki bölüm final~