2. Bölüm

7.6K 182 54
                                    

♠️


Baran yanımdan gittinden sonra eve gitmeden sahilde bi banka oturdum.
Bu düşünceler le eve gidersem Banu muhtemelen bir şeyler olduğunu anlayacaktı.
En iyisinin biraz deniz havası almak olduğunu düşündüm.
Kafam hala az önceki olaydaydı.
Söylediği cümle zihnimde durmadan dolaşıyor,ama bi türlü mantıklı bir sonuca ulaşamıyordum. Herşey başlı başına o kadar anlamsızdı ki. Öyle bir adamın bana bu şekilde davranmasını bir türlü anlayamıyordum. Sadece iki kere birbirimizi görmüştük. Birinde zaten bakışmaktan başka bir şey yapmamıştık. İkicisini ise asla hatırlamak istemiyordum. Aklıma ilk gelen,normal olmadığıydı. Bu şekilde hasta olan bi kaç kişiyi görmüştüm. Anlamsız davranışlar sergileyip, anı ruh değişimleri yaşıyorlardı. Ama bu adam dış görünüşün den ötürü hiçte öyle hasta birisini benzemiyordu.
İkinci seçenek olaraksa, Barışla Birlik olup bana iğrenç bir eşek şakası yaptıklarıydı. Ama o anki görüntüsü ve Merve denen kızın tuvaletteki konuşmasıyla bu seçenekte boşa çıkıyordu.
Hiçbir sonuca varamamanın verdiği sinirle kafamı iki elimin arasına aldığım da, gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Deniz kokusunun gerçekten de sakinleştirici bi özelliği vardı.
Biraz daha bu şekilde kalmak benim için gerçekten de iyi olacaktı. En azından ruhuma iyi geleceğini düşünüyordum.
Bi süre daha o şekilde durmaya devam ederken gözümün önüne Baranın gülen suratının gelmesiyle,hızla gözümü açtım. Bu da neydi şimdi. Delirmişmiydin ben. Az önce adamın bi hasta olabiliceğine kendimi inandırmaya çalışırken, şimdi de gülüşünü mü düşünüyordum.
Tamam yakışıklıydı,baya bi yakışıklıydı. Ama bu benim için hiçbir zaman önemli olamamıştı. Bu zamana kadar çıkma teklifi eden çok olmuştu. Ama hiçbirini sırf yakışıklı oldukları için kabul etmemiştim. Benim için önemli olan karakter di.
Ama Baran'ı ilk gördüğümde etkilendiğimi inkar edemeyecektim.
Erkeklerden hep uzak durmaya çalıştım. Kalbimde bi erkeğin bıraktığı hala kabuk bağlayamamış bi yara varken göz göre göre başka bi yara açılmasına izin veremezdi.
Babam benim ilk kalp ağrım dı. Hayal meyal hatırladığım görüntülerle gözlerim dolmaya başlamıştı. Annemin bi yandan kardeşimi susturmaya çalışıp bi yandan da babamı gitmemesi için ikna etmeye çalışmasını ağlayarak izliyordum. Genç sevgilisi için bizi bırakıp gidiyordu. İki kızını hiçe sayarak gidiyordu işte. O giderken hiçbir tepki vermemiştim. Sadece sesizce ağlıyordum. Annem artık pes etmiş bir şekilde yere çöktüğünde ağlamaya başlamıştı. Babam kapıdan çıkacakken arkasını dönüp yanıma gelmişti.
Dizlerini kırıp aynı boya geldiğimizde gözlerime acıyarak bakıyordu. Elini yüzüme koyup göz yaşımı sildi.

"Eğer bir gün annen gibi olmak istemiyorsan,sadece sana ait olduğuna emin olduğun biriyle ol kızım"
Bakışlarını benden çekip anneme baktı.
"Bak,onu sevmediğimi bildiği halde pes etmedi. Şimdi ise ne halde"

Bakışlarını tekrar bana çevirdiğinde artık ağlamayı kesmiştim.
Ayağa kalktığında bunun onu son görüşüm olduğunu biliyordum.
Ayakta bana baktığında kafamı kaldırıp gözlerine baktım.

"Unutma bir adam seni kendinden bile sakınıyorsa o doğru kişidir"

Son cümlelerinin üzerinden on üç yıl geçmesine rağmen hala kafamda geziyordu.
Evden gittikten iki yıl sonra ölüm haberini almıştık. Öldüğünü öğrendiğim gün odama kapatmıştım kendimi. Annemin ısrarlarına rağmen bütün gün çıkmamıştım odamdan. Aslında çıkmamamın sebebi annemin yüzüne bakamamamdı. O adam yüzünden okadar acı çekmişti tek başına iki çocuğu büyütmeye çalışıyordu. Ve ben bize bunları yaşatan adam için elimde olmadan ağlıyordum. Yapmam gereken yaşattığı onca şey için onun ölümüyle mutlu olmaktı. Şimdi ben nasıl bu halde annemin karşısına çıkıp ağlayacaktım.
O günden sonra bi kere bile o adam la ilgili konuşmamıştık. Sanki hayatımızda hiç olmamış gibi yaşamaya devam ettik.
Yaşadıklarım kolay şeyler olmadığı için hiçbir erkeğe güvenmiyordum. Çok kırılgan bi yapıya sahip olmam da bu kararımı tescilliyordu.

BANA AİT (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin