1.1

211 16 15
                                    

Kapıyı açtım ve gelen kişinin Millie olduğunu fark ettim.
- "Jack, aman Tanrım cüzdanını düşürdün! Peşinden koştum ama yolu kaybettim, al."
-Oh, teşekkür ederim Millie."
-Sorun değil, benim gitmem lazım" dedi içeri bakarak.
-Hem aşk kuşları yalnız kalmalıdır ehe byeee!!!  Dedi ve uzaklaştı. Kapıyı kapatıp içeri girdim, Finn'in yanına kıvrıldım.



2 ay sonra 💕

Finn artık iyileşmiş ve sağlığına kavuşmuştu. Annem bizi rahat bırakmak için başka bir eve taşınmıştı, Finn de bizde kalıyordu. Artık normal bir hayatımız ve bir ay sonra açılan bir okulumuz vardı.

   ...

-"Finn, ben çok sıkıldım ve sen de iyileşmek üzeresin. Acaba beraber bir tatile mi gitsek?"
Finn bana baktı ve gülümseyerek konuşmaya başladı;
-"Kesinlikle gitmeliyiz ben de sana bunu soracaktım, biliyor musun?" Gülümsedim.
-"O zaman ben yarına bilet alıyorum, gidiyoruz tamam mı Finnie?"
-"Tamam Jackiem" dedi göz kırparak. Yavaşça yanından ayrılıp mutfağa gittim. Bu süreçte beraber atlattığımız, geçirdiğimiz güzel günleri, saçmaladığım anonimlik zamanlarını gözüme getirdim. Yanağımda hissettiğim ıslaklıkla ağladımı anladım. Ama üzüntüden değildi. Şuan onun yanında ve mutlu olduğumdandı.

Gözlerimdeki yaşları silip, salona gittim. Finn'e sarıldım ve fısıldadım;
-"Seni sonsuza kadar seviyorum..."
Finn  cevap verdi.
-"Seni om yıl kadar daha seveceğim..."
Anlamayarak gözlerimi  kırptım  ve geri çekildim.
-"Ne on yılı, n-ne demek istiyorsun?" Finn gözlerime baktı ve şu cümleleri kurdu;

-"Ne yani Grazer, bir çocuğumuz olmayacak mı?" Şaşkınlığın ve mutluluğun verdiği heyecanla ağlayarak ona sarıldım.

Ertesi gün

Sabahın erken saatlerinde Finn'le havaalanına gelmiştik. Önce oturup  kahvaltımızı yaptık ardından uçağa bindik.

-"Korkuyor musun?" Dedi Finn.
-"Ne? Saçmalama ben korkm-"
-AĞĞĞĞAĞAĞ! Ay önünüze dönün bir şey yok." Rezil olmuştum kelimenin tam anlamıyla REZİL olmuştum. Finn gülerek bana baktı ve konuştu;
-"Şey yarana tuz basmak istemem ama korkarsan elimi tutabilirsin yakışıklı." Tabii ki tutarım.
-"Mesafe  üç saatmiş, öyle duydum. Eğer olur da uyursam, uyandırırsın di mi?"
-"Niye uyuyorsun ki, daha iki saat önce uyandın? Hem uyumak falan yok beraber film izleyeceğiz seninle."
-"Hmm peki Bay Wolfhard bugün bana izletmeyi düşündüğünüz film nedir?"
-"Aslında ben daha çok dizi  severim, bilirsin ama IT izleyebiliriz. Oyuncuları bize çok benziyor!!"(evet yazar konu bulamamış)
-"O korku filmi diye duymuştum ama..."
-"Korkma hiçbir  palyaço, beni seni korumaktan alıkoyamaz." Gözlerime bakıp gülümsedi. Burnuna bir öpücük kondurup omzuna yaslandım.
-"Finn bir şey sormak istiyorum."
-"Evet?"
-"Beni sevdiğini ne zaman anladın?"
-Şimdi şöyle-

Uzun zamandır yazmıyordum, umarım beğenirsiniz 💕

Cennet-Fack/TamamlandıWhere stories live. Discover now