0.8

466 26 42
                                    

Jack'lerin evine vardığımızda elimden tutup beni odasına götürdü. (Feels)Kalbim deli gibi atıyordu bir gülen yüzüne bir de ellerimize bakıyordum. Jack onun odasına girdiğimizde elimi bırakıp yanına gelmemi işaret edereo yatağa oturdu.
-"Finnie bu akşam Millie, Jaeden, Wyatt , Sophia ve Noah bize gelicek takılıcaz falan. Sorun olmaz değil mi?"
-" Ah, tabii ki hayır. Beraber takılırız işte ne güzel olur."
-"Aman tanrım hayır diyeceksin sandım."
İkimizde gülmeye başladık. Bir kaç dakika sonra kapının zilini duyup Jack odadan çıktı . Onu beklerken odasına baktığımda bir tablo gözüme çarptı. Daha önce hiç görmediğim bir tabloydu.
Bir dakika... İkimizin resmi ve benim altımda küçük bir kalp ile Finnie yazısı.
Tanrım gözlerim dolmuştu o sırada herkes gelmişti içeri girdiklerini görünce hızla gözlerimi sildim.

Sophia:Bir şeyler yapalım, şuna ne dersiniz ?  Cennette yedi dakika.
Herkes onaylarken dikkatlice onlara baktım gözüm biraz Jack'e takıldı telefonuna bakıyordu ve duymuyordu. Onu dürttüm.
-Jack hadi bırak onu da oynayalım.
Jack bana baktı ve dediğimi yaptı.
S-Tamam şişenin ucu kimlere gelirse onlar Jack'in bodrumunda kalıcak.
Herkes onu onayladı, oynamaya başladık.
Şişe çevrildi, ucu benimle, yanyana oturam Millie ile Jack arasında kaldı. Daha çok Jack'e yakın olduğun için onunla bodruma indik. Loş bir ışık vardı ama çok göz almıyordu. Ona baktım ve sebepsizce dudağımı yaladım. O ise dudağını ısırıyordu ve birkaç adım atarak aramızdaki mesafeyi kapattı. Yüzünü ellerimin arasına alıp yakınlaştırdım o da yakınlaştı, dudaklarımız birleşti. Önce küçük bir buseyken şimdi nefessiz kalacak kadar hızlı öpüşüyorduk. Nefes almak için durduğumuzda üç dakikamız kalmıştı. Yere oturdum o da aynısı yapıp bana sarıldı. Düşüncelerimi seslice söylediğimi o gülene kadar farketmemiştim.
- "Cennetteyim değil mi?"
Kıkırdadı ve cevap verdi.
- "Eğer cennet senin yanınsa sonsuza kadar burdayım."
Onu yanağından öpüp ayağı kaldırdım ve sürenin bittiğini belli eden zili kapattım. Yukarı çıktık. Herkes bize noldu der gibi bakıyordu Jack iss konuşmaya başladı.
- "Hiçbir şey olmadı, o iğrenç bakışlarınızı çeker misiniz?" Bana baktı ve kaş göz hareketleri ile onaylamamı söyledi.
- J-jack haklı ne olabilirdi ki değil mi ?
Millie araya girdi:
- "Biz de  Fack is Real olacak falan sanmıştık, Tüh Soph'a 20 dolar kaybettim" diyerek üzüldü. Herkes güldü, şişeyi çevirdik.Şişenin iki ucu  Millie ile Noah'ı gösterirken  birbirlerine bakıp kızardılar. Onlara baktığımı fark eden Jack beni dürttü.

Jack'in ağzından:

Finn ile gözlerimiz kesişip duruyordu, ben çok utanıyordum ona bugün hiç anonim olarak yazamamıştım çünkü yanındayken Anonim olduğumu bilmesini istemiyordum. Onu anonimden etkilemek istemiştim ama o direkt benden etkilenmişti . Anonimden veya başka birinden değil. Kendimi onu incelerken bulduğumda Finn bana bakıp gülümsedi. Bir süre daha oynadık ve herkes evlerine dağıldı. Finn de belli olmasın diye onlarla birlikte çıktı bir sokak dönüp geri geldi ve odama girdi . Kulağıma fısıldadı.
-"Anonim'in sen olduğunu biliyorum."
Şaşırmıştım ve sadece gözlerine bakabildim.
-"Ben de seni seviyorum, tanıştığımız günden beri. Jack senden hoşlanıyorum ve bana karşı boş olduğunu düşünüp kendimi kaybedecektim. Sonra seninle aşağıya indiğimizde gözlerin büyüdü ve bana çok anlamlı baktın . Sank-"
Hızlıca cesaretimi toplayıp konuştum.
-"Sanki seni seviyormuşum gibi değil mi Finn ?
Düşüncelerin neden bu kadar doğru ?"

Finn'den

Onu yakasından tutup kendime çektim. Hiç bir şey düşünmeden hızlıca öptüm. Bana karşılık verdi ve öpmeye devam etti. O gece sarılarak ve ertesi gün ne olur demeden uyuduk.

Cennet-Fack/TamamlandıWhere stories live. Discover now