Çözüm

660 34 2
                                    

Kafasını parkeden kaldırdı. Az önce olanlar bir rüya gibi geliyordu gözüne. Başı çok ağrıyordu. Kafası sarsılmıştı. Az önce olanlar neydi? Hepsi bir rüyadan mı ibaretti? Normalde korkudan aklını kaçırması gerekirken ilginç bir şekilde ayağa kalktı. Merdivenlerden indi. Sakince mutfağa girdi. Ayağına kırılmış camlar girmişti. Kanıyordu. Aldırmadı. Hiç sesini çıkarmadı. Bir bardak su doldurdu. Kana kana içti. Kapıya doğru baktı. Dışarıdan kalabalık sesler geliyordu. Kafasını omzuna eğdi. Kapının çalacağını biliyordu. Kapı çaldı. Sakince kapıyı açtı. Karşısında polisleri görünce gülme krizine girdi. Orta yaşlarda, kır saçlı polis memuru kadının bu hallerine hiçbir anlam veremedi. Ayaklarına baktı.
"Hanımefendi ayağınız kanıyor."
Efsun kahkaha atmaya başladı. Polislere doğru yürüdü.
"Hanımefendi. Nereye gidiyorsunuz?
"Beni bu evden götürün."
"Hanımefendi bir dakika, sormamız gereken şeyler var." Efsun dinlemiyordu. Sadece gülüyordu. Asansöre doğru yürüyordu.
"Sen onu araca götür. Ben de bir içeri bakayım."
Memur şişe kırıklarına basmadan ilerledi. Evi şöyle bir kokladı. Üst kata çıkarken bir sürü küçük sinek yüzüne geliyordu. Yatak odasından içeri baktığında korku evine dönüşmüş bir oda gördü. Kırmızı gece lambası açık kalmıştı. Yamuk bir tabloda ki tuhaf bir kadın kendisine bakıyordu. Kokudan tiksinmişti. Işığı açınca bir sürü sinek üzerine uçuştu. Korkmuştu. Oda da kimse olmasa da istemsizce elini silahına götürdü. Sinekler yatağın altından geliyordu. Eğildi. Yatağın altına baktı. Bağırdı. Yatağın altında ölü bir adam yatıyordu.

Beğendiğiniz bölümleri hemen aşağıdan oylayabilir, değerlendirmelerinizi yazabilirsiniz. Yazdığım diğer eserlere de göz atabilir, yazdıklarımdan haberdar olmak için takip edebilirsiniz.

GÜVEN OYUNU (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now