"Lütfen dayan iyi olacaksın.. bunu bana yapamazsın..."dedim hıçkırıklarım sokakta yankılanmaya başladı. Elimle hafifçe yüzüne vuruyordum.
" bunu bana yapamazsın.... beni bırakamasın...."hıçkırıklarım konuşmamı zorlaştırırken, Şaşırmış bir ş...
Sinirlerime hakim olmayıp kıskançlık içime harlı bir ateş yakıp bağdaş kurmuş otururken, daha fazla cehennem gibi yanan bedenimi durduramadım. Alp ve kızıl saçlı kıza doğru koşarak gittim. Ben koşarken kızıl saçlı kız Alp 'le vedalaştı. Tam yakınlarına gelirken Alp beni farkedip dönmeden zıplayarak sırtına atladım. Daha ne olduğunu anlamayan Alp 'in saçlarına atılıp çekmeye başladım.
Alp 'in bağırışları acı çektiğini gösteriyordu. Bunun beni durdurması gerekirken daha çok saçlarını yolmamı teşvik ediyordu. Alp'in bir eli saçındaki elimden kurtulmaya çalışırken diğer eli sırtımda , düşmemi engellediğini sanırken bilmiyordu ki; ben ona öyle tutunmuştum ki , kendi etrafında dönse silkkelense beni sırtından atamazdı. Ona yardım etmeye biri gelsede beni anca Alp 'in saç derisiyle birlikte koparırdı. Gözüm çok pis dönmüştü.
Tabi bunun kısıl saçlı kızıda hayal ederken Alp 'in saçlarını çekmem de katkısı olabilirdi. Sonunda Alp 'in ahlamaları sonuç verdi ki saçlarını bırakıp sırtından indim. Alp 'ı bırakmamla yere oturup ellerini saçlarına götürüp ahlayarak saç derisine mesaj yapıyordu.
Yavaş yavaş kendime gelip ona üzülecekken en azından kısıl saçlı şeytanın öcünü ondan almasaydım diye birazcık düşündüm evet üzülmedim iyiki yapmışım.
Yüzümde şeytani bir gülümseme oluşurken Alp 'in oturduğu yerden geriye doğru yüzüme bakarak korku içinde gittiğini gördüm. Bu daha çok zevk verince kahkaha attım.
"Yeter ya karşımda joker gibi gülümesene.... daha ne yapacaksın bi canım kaldı ona da mı göz diktin ?" Dayak yemiş küçük bir çocuk gibiydi. Yanına gidip yerde oturan Alp'e küçümseyerek baktım.
"Duyan da ne yaptık sanır"dedim sinirle. Gören diyemiyordum. İnşallah kimse görmemiştir yoksa birazdan karakolluk olabilirdim.
Hala sinirli olduğumu anladığı için diklenmek yerine yüzünü asıp
"daha ne yapacaksın? bilmiyor musun bir erkeğin en hassas noktası saçlarıdır" tek kaşımı havaya kaldırdım, emin misin der gibi bakış attım. Daha çok somurtup
"Yani iki zayıf noktası Var. Bunlardan biri de saçlarıdır " dedi iyice kafama yerleştirip bir daha saçlarına saldırmamı engellemeye çalışıyordu.
"İyi sağol aydınlandım. "Dedim ama sesim yavaş yavaş eski haline dönmeye başlamıştı.
"Hala bak, bir daha olmaz demiyorsun? "Sesim hiç eskiye dönmemeliydi. Derin bir nefes aldım.
"Bir daha olmaz değil! Bir daha olmasın!."gözlerimi kısıp karşısına oturdum. Yemin ederim yutkundu.... içimde oluşan mutluluğu içimden taşmadan racunu kesip bu ortamı düzeltmem gerekiyordu. Hem asi hırçın bir sevgili, hemde tatlı , masum , saf sevgili rolüne girmem gerekiyordu. Yoksa aşırı korku verdiğim için dağ gibi adamımı kaçıra bilirdim. Dayak yemeyi bekleyen tombul çocuk gibi bana bakarken gülmemek için etrafta gözlerimi gezdirip
"Eğer bir daha olursa.... bu seferki hedefim diğer zayıf noktan olur"dedim. Gözlerimi ona döndürdüm. Gözleri şok içinde açılmış eliyle malum yerini kapatmıştı. Dudaklarımı birbirine bastırıp gülmemi engelliyordum. Şimdi de biraz ateşli sevgili rolüne girmem gerekiyordu ki ortam düzelsin İç çekip toparlandım.
"Ve bunu ikimiz de istemeyiz değil mi ama ?"dedim ve dudaklarımı öne doğru çıkarak seksi ve cilveli konuştum. Korkusunu anca bu şekilde üstünden atabilecek erkeğim gözleri ışıltayarak bana baktı. İyice yanıma geldi.
"İkimiz de istemeyiz değil mi? Geleceğimiz için? "Dedi gözlerimin içine bakarak onu afettip afetmediğimi soruyordu. Başımı eğip "hıhım "dedim bende, sıcacık gülümseyerek bana bakıp sarıldı . Başımı göğsüne koyup saçlarımı okşadı. Benden daha merhametliydi sevgilim. Tabi aklı hala başka yerdeydi o ayrı
"Yani bunu aklına iyice yaz bana sinirlensende sakın ama sakın diğer zayıf noktama vurma!"dedi uyarır gibi. Sinirle başımı göğsünden kaldırıp yüzüne baktım ..
"Yoksa ne olur ?" Gözlerim kısılmış ona bakıyordum. Kahkaha atıp elini omzuna koyup muzip bir şekilde yüzüme baktı.
"Yoksa çocuk olmaz sevgilim . Geleceğimiz derken onu diyordum "dedi. Şimdi de ateşli kızdan, utangaç kıza terfi edip başımı göğsüne koyup saklandım. Yanaklarım ısınmıştı ve sanırım kızarmıştı. Alp beni daha çok sarıp gülüyordu.
"Bütün hallerini seviyorum.... ve hepsinede ben ve hassas noktalarımla talibiz" yüzümü buruşturup
"Terbiyesiz" dedim hafif ayıplar gibi. İçten bir gülümsemeyle
"Kalbimden bahsediyorum...bizi kabul ediyor musun "diye sordu . Başımı göğsünden kaldırıp yüzüne baktım. Ne zaman ciddi ruh haline girdi bende anlamadım ama, son derece ciddi bir şekilde benden cevap bekliyordu. Yutkunma sırası bendeydi.
"Bu...bu bir evlenme teklifi mi? "Diye sordum yutkunarak. Gülümsedi gözleri dolmuş bir şekilde ve sanırım konuşamadığı için başını salladı. Gülümseyerek boynuna atlayınca yere düştük. O yerde ben üstünde yatılı bir şekilde...
"Her halimi görüp kaçmadıysan, herşeyinle kabulümsün! " dedim. Karşılığında beni kendine sarıp yerde yuvarlandık. Deli deliyi bulmuştu. Biz gitmeden inşallah polis yada akıl ve ruh sağlığı çalışanları gelmezdi....
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.