iki deli

112 6 3
                                    

Sinirlerime  hakim olmayıp  kıskançlık içime  harlı bir  ateş yakıp bağdaş  kurmuş  otururken, daha fazla  cehennem  gibi yanan  bedenimi  durduramadım.    Alp  ve kızıl  saçlı  kıza  doğru  koşarak  gittim. Ben koşarken  kızıl saçlı  kız  Alp 'le vedalaştı.  Tam yakınlarına  gelirken Alp beni farkedip  dönmeden  zıplayarak  sırtına  atladım.  Daha ne olduğunu  anlamayan Alp 'in saçlarına  atılıp  çekmeye  başladım.

Alp 'in bağırışları  acı çektiğini  gösteriyordu. Bunun beni durdurması  gerekirken  daha çok saçlarını  yolmamı  teşvik  ediyordu. Alp'in  bir eli saçındaki elimden kurtulmaya  çalışırken  diğer eli sırtımda , düşmemi  engellediğini sanırken bilmiyordu ki; ben ona öyle tutunmuştum ki , kendi etrafında  dönse silkkelense  beni sırtından  atamazdı.  Ona yardım etmeye biri gelsede  beni anca Alp 'in saç derisiyle  birlikte  koparırdı. Gözüm çok pis  dönmüştü.

Tabi bunun kısıl  saçlı kızıda  hayal ederken Alp 'in saçlarını  çekmem de katkısı  olabilirdi.  Sonunda Alp 'in ahlamaları sonuç verdi ki saçlarını  bırakıp  sırtından  indim.  Alp 'ı bırakmamla  yere oturup ellerini  saçlarına götürüp  ahlayarak  saç derisine mesaj  yapıyordu.

Yavaş yavaş kendime  gelip ona üzülecekken en azından kısıl saçlı şeytanın  öcünü ondan almasaydım diye birazcık  düşündüm evet üzülmedim iyiki  yapmışım.

Yüzümde şeytani  bir gülümseme  oluşurken  Alp 'in oturduğu yerden geriye  doğru yüzüme  bakarak korku içinde  gittiğini  gördüm. Bu daha çok zevk verince  kahkaha attım.

"Yeter ya karşımda  joker gibi gülümesene.... daha ne yapacaksın  bi canım  kaldı ona da mı göz diktin ?" Dayak yemiş  küçük  bir çocuk gibiydi. Yanına  gidip    yerde oturan  Alp'e küçümseyerek  baktım.

"Duyan da ne yaptık sanır"dedim  sinirle. Gören  diyemiyordum. İnşallah kimse görmemiştir yoksa birazdan   karakolluk  olabilirdim.

Hala sinirli olduğumu  anladığı için diklenmek yerine yüzünü asıp

"daha ne yapacaksın?  bilmiyor musun bir erkeğin  en hassas noktası  saçlarıdır" tek kaşımı  havaya  kaldırdım,  emin misin  der gibi bakış attım.  Daha çok  somurtup 

"Yani iki  zayıf  noktası Var.  Bunlardan biri de saçlarıdır  " dedi iyice  kafama  yerleştirip  bir daha saçlarına  saldırmamı  engellemeye  çalışıyordu.

"İyi  sağol  aydınlandım. "Dedim ama sesim  yavaş yavaş  eski  haline dönmeye başlamıştı.

"Hala bak,  bir daha olmaz demiyorsun? "Sesim hiç eskiye  dönmemeliydi.  Derin bir nefes aldım.

"Bir daha olmaz değil! Bir daha olmasın!."gözlerimi  kısıp  karşısına  oturdum.  Yemin  ederim  yutkundu.... içimde  oluşan  mutluluğu  içimden  taşmadan  racunu  kesip  bu ortamı  düzeltmem  gerekiyordu.  Hem asi hırçın  bir sevgili,  hemde  tatlı , masum , saf sevgili  rolüne girmem  gerekiyordu.  Yoksa aşırı korku verdiğim  için  dağ  gibi adamımı  kaçıra bilirdim. Dayak yemeyi  bekleyen tombul çocuk gibi bana bakarken  gülmemek  için etrafta  gözlerimi  gezdirip

"Eğer bir daha olursa.... bu seferki  hedefim  diğer  zayıf  noktan olur"dedim. Gözlerimi  ona döndürdüm. Gözleri  şok içinde açılmış  eliyle  malum   yerini  kapatmıştı.  Dudaklarımı  birbirine  bastırıp gülmemi engelliyordum. Şimdi de biraz ateşli  sevgili  rolüne girmem  gerekiyordu ki ortam düzelsin İç çekip  toparlandım.

"Ve bunu ikimiz de istemeyiz değil mi ama ?"dedim ve  dudaklarımı öne doğru  çıkarak  seksi ve cilveli  konuştum.  Korkusunu anca bu şekilde üstünden  atabilecek  erkeğim  gözleri ışıltayarak  bana baktı. İyice yanıma  geldi.

"İkimiz de istemeyiz  değil mi? Geleceğimiz için? "Dedi  gözlerimin  içine  bakarak  onu afettip afetmediğimi  soruyordu. Başımı eğip  "hıhım "dedim  bende, sıcacık  gülümseyerek  bana bakıp  sarıldı . Başımı göğsüne koyup  saçlarımı  okşadı. Benden daha merhametliydi sevgilim. Tabi aklı  hala başka yerdeydi  o ayrı

"Yani bunu aklına  iyice yaz bana sinirlensende  sakın  ama sakın  diğer zayıf noktama vurma!"dedi uyarır gibi.  Sinirle  başımı göğsünden  kaldırıp  yüzüne  baktım ..

"Yoksa ne olur ?" Gözlerim kısılmış  ona bakıyordum.  Kahkaha atıp elini  omzuna koyup  muzip bir şekilde  yüzüme baktı.

"Yoksa çocuk  olmaz sevgilim . Geleceğimiz  derken onu diyordum "dedi. Şimdi de ateşli kızdan, utangaç kıza  terfi  edip  başımı  göğsüne koyup saklandım. Yanaklarım  ısınmıştı ve sanırım  kızarmıştı.  Alp beni daha çok  sarıp  gülüyordu.  

"Bütün  hallerini  seviyorum.... ve hepsinede  ben ve hassas noktalarımla  talibiz" yüzümü  buruşturup 

"Terbiyesiz" dedim hafif  ayıplar gibi. İçten  bir gülümsemeyle

  "Kalbimden bahsediyorum...bizi kabul ediyor musun "diye sordu . Başımı  göğsünden kaldırıp  yüzüne baktım.  Ne zaman  ciddi  ruh haline  girdi  bende anlamadım  ama, son derece  ciddi  bir şekilde  benden  cevap  bekliyordu. Yutkunma  sırası  bendeydi.

"Bu...bu bir evlenme  teklifi mi? "Diye  sordum yutkunarak. Gülümsedi gözleri dolmuş  bir şekilde ve sanırım  konuşamadığı için  başını  salladı. Gülümseyerek  boynuna atlayınca yere düştük. O yerde ben üstünde yatılı  bir şekilde...

"Her halimi  görüp  kaçmadıysan, herşeyinle   kabulümsün! " dedim. Karşılığında  beni kendine sarıp  yerde yuvarlandık.  Deli deliyi bulmuştu.  Biz gitmeden  inşallah  polis  yada akıl ve ruh sağlığı  çalışanları  gelmezdi....

  Biz gitmeden  inşallah  polis  yada akıl ve ruh sağlığı  çalışanları  gelmezdi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🌠🌠oy ve yorum 🌠🌠

Oyun Bozan (Tamamlandı)Where stories live. Discover now