🎃Cadılar Bayramı🎃

969 48 89
                                    


Harry bir hışımla çıkmıştı Büyük Salondan. Bu gün Cadılar Bayramı'ydı. Onun annesi ile babası bu gün ölmüşlerdi ve Büyük Salonda herkes bunu kutluyordu. Onların öldüğü günde Harry mutlu olmak istemiyordu. Sırf bu yüzden nefret ediyordu Harry Cadılar Bayramından.

Ayakları onu Karagöl'e getirdi yine. Üzgün olduğu zamanlarda hep gelirdi buraya. Rahatlatıcı bir havası vardı ona göre Karagöl'ün. Bir ağacın altına oturdu. Zar zor tuttuğu göz yaşlarını gitmesine izin verdi. Ve hatta bununla da kalmadım. Tamamen bıraktı kendini. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Herkesten ve her şeyden nefret ediyordu şu an. Herkesi yanından kovabilirdi, bağırıp çağırabilirdi. Ancak biri hariç:

"Hey, kaçamak yapmaya karar verdin ve-" Arkasını döndüğünde ilk önce gördüğü şey her zaman gururla parlayan buz mazisi gözlerdi. Karşısında sırıtan bir Draco vardı ve o....

"Ben..." dedi hıçkırıklarının arasında kaybolurken. "Onları... Ç-Çok özlü-yorum Draco..." Draco o an Harry'e bakarken, onun her hıçkırığında içinin paramparça olduğunu hissetti.

Sanki kalbi bin bir parçaya ayrılmış gibi canı yanıyordu. İstemiyordu zümrütlerin göz yaşlarıyla dolmasını. İstemiyordu zümrütlerin hüzünle parçalanmasını. Sadece mutlulukla parlamalı diye düşündü Draco o an, sadece mutluluktan dolmalı o gözlerdiye düşündü. Hatta mutluluktan bile yaşlanmamalıydı o gözler.....

"Gel buraya" dedi düşüncelerinden sıyrılmayı başladığında Draco. Harry'i kendine doğru çekti ve göğsüne doğru yatmasını sağladı. Ardından sıkıca sarıldı ona. Sanki ben burdayım der gibi.....

"Şşşşştt..... Tamam...... Geçti......" Dedi Draco fısıldayarak. Bu arada da bir yandan başını okşamaya başlamıştı Harry'nin. Sanki bütün acı ve üzüntülerini alamak istermişcesine okşadı kuzgun karası saç tutamlarını. Onu rahatlatmaya çalıştı. Ve başarmıştıda.......

"Ben... Onlarla hiç v-vakit geçiremedim... Vaftiz babam geçen sene öldü. Ve ben... Çok yalnızım. Y-yalnız olmak istemiyorum." Dedi zümrüt çocuk. Sarışınının kafasında, saçlarını şefkatle okşayan eli yüzünden daha da rahatlayarak.

Sonra ise normalde başkası olsa asla yapmayacağı bir şey yaptı zümrüt çocuk. İyice sokuldu sarışın çocuğa. Sıkı sıkı sarıldı aynen onunda yapmıs olduğu gibi. Daha sonra ise güven ve aitlik hissi o kadar fazla gelmişti zümrüt çocuğa tamamen bıraktı kendini sarışın çocuğa. Sanki bütün yaşanmış ve yaşanmamışlıkları için ağladı o anda. Kendini tamamen açtı sarışın çocuğa. Artık daha da güçlü, daha da içten ağlıyordu Harry kendini gizlemeden içinde tuttuklarını dışarı yansıtarak.

"Yalnız değilsin Harry, ben buradayım. Wease- Weasley burada, Garnger burada. Biz senin yanındayız. Şimdi sakin ol, olur mu? " Dedi Draco ancak onunda Harry'den pek farkı yoktu.

Hissediyordu, zümrüt çocuğun hissettiği her şeyi o da hissediyirdu. Harry başını salladı ve sakinleşmeye çalıştılar. Ancak bu acı artık o kadar çoktu ki çocuklara hiç bir işe yaramamıştı....

Bu sırada yağmur yağmaya başlamıştı. Sanki gökyüzü bile acılarına ortak olmak istermişcesine, bardaktan boşalırcasına yağmaya başlamıştı. Sonunda kendinde konuşmak için güç bulabilen ilk kişi Harry oldu.....

"Sevilmeyi hak etmiyorum..." diye mırıldandı yağmur sesiyle iyice bastırılan sesiyle. Ancak Draco onu duymuştu.....

Zümrüt çocuğun omzundaki başını kaldırdı ve kendisine çevirdi. Ancak zümrüt çocuk kafasını göle çevirdiğinde ise pes ederek konuştu....

"Doğru" dedi sarışın. Ardından Harry ona döndü. Gözleri sanki birbirinin içini görürcesine bakıyordu birbirine. Draco göz temasını bozmadan mırıldandı......

"Çok daha fazlasını hak ediyorsun." Dedi Draco burukça gülümseyerek. Ardındansa Harry Draco'ya yaklaştı ve dudaklarını buluşturdu. Sanki hiç üzülmemişcesine öptü onu. Sanki çölün ortasındaki suymuşda onsuz ölürmüşcesine, tüm tutkusuyla öptü onu.

Draco da ondan pek farklı değildi aslında. O da onu sanki onun tüm üzüntüsünü alırmışcasına öptü. Onun tüm yaralarını sarmak istermişcesine, tüm tutkusuyla öptü.

Ardından yavaşca ayrıldıktan sonra yağmurun altında birbirlerine sarmaş dolaş dolanmış bir şekilde oturdular. Aradan yaklaşık bir yarım saat sonra ilk ayaklanan Draco oldu ve Harry'e elini uzatırken söyledi....

"Artık geri dönmeliyiz. Yoksa bu yağmurda ikimiz de hasta olucaz" Dedi gülümseyerek. Sevgilisi tarafindan uzatılan eli tuttu ve kalksa da bırakmadı. El ele Hogwarts'a doğru yürümeye başladılar.

Tabi ki ertesi günleri ise hastane kanafında Mafam Pomfrey tarafından azarlanarak ve revirde yine birlikte yatarak geçirmek zorunda kaldılar. Ancak azarlanmaları dışında günü birlikte geçirdiklerinden dolayı ikisine görede güzel bir gün olarak tanımlanmıştı günleri......

💚🐍💚 Devam Edecek 💚🐍💚

Hikayenin gerçek yazarı ben değilim. Ancak bu hikayeleri kendime göre uyarlayarak size sunmak istedim.

Orjinal yazar 💚《ecrinnaz48》💚

Tamamen kendi oynamalarımla ve düzenlemelerimle, kendi yorumumu ve kendi değişikliklerimle orjinal hikayeyi olabildiğince bozmadan yazarak sizlere sunduğum ve sunacağım hikayeleri umarım seversiniz.

💚🐍💚 SİHİRLİ KALIN 💚🐍💚

╠O╣╠n╣╠e╣  ╠S╣╠h╣╠o╣╠t╣  💚𝒟𝓇𝒶𝓇𝓇𝓎 💙Where stories live. Discover now