4.Bölüm "İşkence"

246 60 80
                                    

Multimedya Ares ve Asya...

Keyifli okumalar:)


Ares'ten

Gökyüzüne çevir gözlerini
Bak ne güzel ay ışığı
Yıldızlar dans ediyor âdeta
Denize yansıyan ayın çevresinde


Derslerin aşırı sıkıcı geçmesi dışında okuldaki ilk günüm normal geçmişti.
Kendime ne kadar itiraf edemesem de, Asyayla aynı okula'a hatta aynı sınıf'a denk gelmek beni heyecanlandırmıştı.
Bu kız diğerleri gibi değildi. Farklıydı...

Öncelikle fazlasıyla güzel ve masum.
Ne kadar saf'ta olsa kendini sert göstererek o yönünü kapatıyordı.
Sadece bu özellikleri bile, onu yanıma yaklaşmaya çalışan sürtüklerden farklı kılıyordu.

Ben bahçede onu izleyip derin düşüncelere dalmışken telefonumun çalmasıyla irkildim. Arayan'ın emir olduğunu görünce Oyalanmadan telefonu açıp onu dinlemeye başladım.

Annem ile Babamın ölümünden sonra, tüm kamera kayıtları silinmişti. Hiçbir delil olmadığından dosya'yı kısa süre içinde kapatmışlar.
O zamanlar Amcam kendi çevresinde araştırmalar yapmıştı ama pek bir şey bulamamış.
Yaklaşık 1 Yıl Önce Amcam ve kendi dalında çok başarılı bir bilgisayar mühendisi arkadaşıyla, eski evimize gitmiştik. Uzun bir çalışmadan sonra bir kaç isim öğrendik, tabi bunlar asıl işi yapan adamın köpekleriydi.

Emir de o adamlardan birini yakaladıklarını ve depo'da olduklarını söyledi.
Bir hışımla okuldan çıkıp depo'ya sürmeye başladım.

Depo'ya fazla uğramadığımdan çok adam tutmuyordum orda.
Olan adamlara göz ucuyla baktıktan sonra sabırsızca içeri girdim.
Dayak yemekten ağzı-burnu yamulmuş olan adam'a tiksinir gibi baktıktan sonra ani bir hamleyle adam'a tekme savurdum.

O yerde acı içinde kıvranırken etraftaki adamlarıma " Malzemeleri getirin!" diye bağırdım.
Getirdikleri malzemelere göz ucuyla baktıktan sonra, elime ilk geleni yüzüne fırlattım. Attığım bıçak adamın yüzünde derin bir yara oluştururken keyifle gülümsedim.

Gözüm dönmüş bir şekilde adam'a vururken, kapının açılmasıyla adamlarımla birlikte silahları o tarafa doğru tuttuk.

Gördüğüm kişiyle donup kalmışken, aynı zamanda fazlasıyla sinirlendim.
O buradaydı... Asya...
Burda olmamalıydı, herşeyi mahvedebilirdi.

Ben ona bağırmaya başlarken, o da gözlerini ayırmadan yerdeki adam'a bakıyordu.

"Asyaaa! Ne işin var senin burda lan!"

"Beni mi takip ettin sen?"

Gördüğü şeyin şokuyla o bir cevap vermezken arkadan bir adamımın silahla boynunun arkasına vurmasıyla yere yığıldı...

"Ne yapıyorsun lan! Gerizekalı..."

"Abi, bayılttım sadece."

"iyi B*k yedin! "

Cevap vermesini beklemeden Asya'yı kucağıma alıp arabanın arka tarafına yatırdım.
Bende sürücü koltuğuna geçip dağ evine sürdüm.

Yaklaşık yarım saattir, Asya'nın yüzünü inceliyordum. Tüm yüz hatlarını ezberleyecek kadar baktım.
Ona çarptığım an aklıma gelince gülümsedim.
O zaman bu kadar inceleme fırsatı bulamamıştım, gerçekten de melek gibi...

Ben gözlerimi kırpmadan ona bakarken, o bir anda kalkınca dudaklarımız yapıştı.
İkimizde anın şokuyla birbirimize bakarken tepkisiz kalmıştık.
İlk çekilen o oldu, sanırım fazlasıyla utandı.
Bir kaç dakika ne diyeceğini düşündükten sonra konuşmaya başladı.

DOLUNAYWhere stories live. Discover now