''Hiç değişmiyorsun değil mi?'' İkisi birbirlerini iterlerken, Bruce kemerinde ki küçük bombaları ona attı ve güldü.

Tahmin edilememek için daha vahşi olması gerekiyordu.

Red Hood mümkün olan en az hasarı almak için yangın merdivenlerine atlarken, tüm bu olanlarla eğleniyor gibiydi. Her şey istediği gibi ilerliyordu.

Zaman kaybetmeden yangın merdivenlerine Batman'de atladı ve onu takip etti. Sanki düşünemiyordu. Sakin kalamıyordu. İstediği kırmızılıyı etkisiz hale getirip, değer verdiği kadını tüm bunlardan kurtarmaktı.

Joker o anlığına umurunda bile değildi.

Binanın en üstüne vardıklarında Batman beklemediği bir şekilde takılmıştı. Gözlerinin önünden geçip, pelerinine bıçağını saplamış Red Hood'a baktı ve sinirle yumruk atmaya çalıştı. Ancak yetişemedi.

Bunun aksine ardı kesilmeyen yumruklara maruz kaldı. Sonunda engelleyip, pelerinini yırtarak kurtulduğunda. Red Hood yine bıçağını alıp saldırdı. Bir atağı engellerken, ikinci atak engellenemedi. Ve kemeri kesilip yerde kaldı. Yine de duraksamadı, hızlıca Red Hood'a koştu, hiçbir atak yapmadan belinden yakaladı ve diğer binaya atladı. Red Hood binanın çatısına kontrolsüzce düşerken. Batman kontrollü bir iniş yapmıştı.

Bruce sakince Red Hood'a doğru yürüdü. Adamın duygularını görebiliyordu. Savaşmak, dövüşmek istiyordu, tüm bunların bir amacı vardı. Ve o amaca ulaşılmadan durdurulması gerekiyordu.

Yerde ki vücuda yaklaşıp ceketi tuttuğunda, Red Hood yine çok hızlı davranarak döndü ve siyah maskeyi eline geçirdiği gibi çıkarıp kendisini geriye attı.

Artık karşısında Batman değil, Bruce Wayne vardı.

Bir sembol olmayan Bruce Wayne, hep duygusuz olmayı bir başaramayan Bruce Wayne vardı. Yüzünde ki ifade aynı derecede sert olsa da, siniri görebiliyordu.

Tüm bunları hemen bitirmek istediğini görebiliyordu.

Maskeyi geri Bruce'a atıp güldü. ''Sanırım eşit olmayız.'' Dedi. Tereddüt bile etmeden eli kırmızı maskeye gitti ve tüm yüzünü kaplayan kırmızı maskeyi çıkarıp yere attı.

Karşısında ki yüzü çok iyi tanımasına rağmen. Karşısında ki kişiyi ölü sanmasına rağmen. Bruce Wayne'nin yüzünde bir değişiklik olmadı.

Kamera kayıtlarının onu hazırladığını sanmıştı. Ama şimdi canlı, kanlı bedeniyle Jason'u karşısında görmek. Cansız bedenini taşıdığından emin olduğu birisini. Kendisiyle savaşırken görmek büyük bir şoka, ve bu şoku takip eden bir büyük bir acıya sebep oluyordu.

Neydi tüm bunların amacı?

Ona böylesine karşı çıkan kişinin, ailesinden birisi olması mükemmel bir şekilde uyuyordu. Başka hiç kimse evin koruma sistemini çökertemezdi.

Başka hiç kimse Bruce'un gerçekten değer verdiği birisini anlayamazdı.

''Jason.'' Dedi sakince. Karşısında ki adamın yüzünde, tüm olanlardan zevk alıyormuş gibi bir ifade vardı. ''Evet.'' Sanki dalga geçiyormuş gibiydi.

Yağmur hızlanırken. Bruce dikleşti. ''Senle dövüşmek istemiyorum.'' Jason sakince yine güldü. ''Hareketlerin başka şey söylüyor.''

Bruce'un kaşları çatıldı. ''Lütfen.'' Dedi. Karşısındakinin artık çocuk olmadığının farkında olarak.  Jason Todd kendi çocuğuydu. Öylesine görmezden gelemezdi. ''Sana yardım edebilirim.''

''Ne oldu biliyor musun?'' Robin maskesini takmış karşısında ki adama baktı. Hem çok tanıdık, hemde fazlasıyla yabancıydı. ''Çok değerli öğretmenin Rha's ve çok değerli eski sevgilin Talia delirdiğimi düşünüyorlar.

The Artist | Bruce WayneWhere stories live. Discover now