- Tamamlandı -
3 yıldır aynı mekanda aynı masada tek başına doğum gününü kutlayan Taehyung, 4.yıl oturduğu masada başkasının oturduğunu görür. Ne kadar uğraşsa da adamı oradan kaldıramayan Kim Taehyung, inatçı Kim Seokjin ile doğum gününü kutlamak...
Bazen söylediğim bazı şeyleri kontrol etmek kolay olmuyordu. Jin'e birden bire beraber duş alalım mı? diye sormuştum.
Pişman mıydım?
Asla.
Ama yine de insan ister istemez utanıyordu. O bana böyle bir soru sorsa nasıl tepki verirdim çok kestiremiyordum.
Taksiden inip eve doğru ilerledim, Jin ve Jungkook dubleks büyük bir evde oturuyorlardı. Bildiğim kadarıyla babasının amcası ile yönettiği bir şirketi vardı ama ikisi de ölünce şirketin başına diğer amcası geçmişti. Bu yüzden Jungkook ve Jin'in durumları gayet iyiydi. Eve bakmayı kesip, kalbim ağızımda atıyor olsa da bütün cesaretimle zile bastım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jinle beraber içeriye geçmiş bir süredir birbirimize bakmadan sessizce oturuyorduk. Jin ayağa kalkıp bana bakmadan konuştuğunda sessizlik bozulmuştu.
"Küvet hazır suyu soğutmayalım."
Kalbim ağızımda atarken yutkunmaya çalışarak kafa salladım ve onun peşinden banyoya doğru ilerledim. Banyoya girdiğimizde Jin bana bakmamaya özen göstererek soyunmaya başladı, içimdeki heyecanın beni yutmasından korkuyordum. Titreyen ellerimi gömleğimin düğmelerine çıkarıp açmaya çalıştım.
Ama sadece çalışmıştım. Ellerim o kadar titriyordu ki açmayı beceremiyordum. Ellerimin üzerine konulan eller kafamı kaldırmamı sağlamıştı.
"Bırak ben halledeyim."
Jin'in naif sesi itaat etmemi sağlarken gözlerim istemsizce çıplak bedenine kaydı. Vücudu da en az yüzü kadar iyiydi ve benim işimi daha da zorlaştırıyordu. Jin düğmelerimi açmayı bitirip küvete doğru ilerlediğinde üstümdekileri çıkarıp bende yanına geçtim.
Daha doğrusu karşılıklı oturuyor birbirimize bakıyorduk. Ayaklarımı uzatıp arkama yaslandığımda Jin'in yüzü değişmişti.
"Tae.. Imm.. Rica etsem ayağını diğer tarafa uzatır mısın?"
Şok olmuş gözlerle ona bakıp hızla ayağımı geri çektim.
"Ben de diyorum bu sertlik ne."
Yine düşünmeden kurduğum cümle ile ikimiz de dona kalmıştık, utanıp kafasını eğen ilk o olduğunda kendime sövüyordum.
"Yani şey... Ben sırtımı sana yaslasam bizim için daha rahat olmaz mı?"
Jin kafa salladığında suyun hafif taşmasını sağlayacak şekilde hareket edip sırtımı Jin'in göğüsüne yaslandım. Dışarıdan biri bizi görse sevgili olduğumuzu düşünebilirdi. Kendimi fazlasıyla huzur dolu hissediyordum çilek ve Jin'in güzel kokusu bir birine karışmış beni mest etmeye yetmişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
