Yani bir sayfa değil, yeni bir defter

Start from the beginning
                                    

Caro: peki o zaman ben bir şey sorayım ama bunun tam vakti. Ruggeroya söyleyecek misin?
Karol: elbet bunu öğrenicek, ama şuan değil. Biraz zamana ihtiyacım var.
Valu: evet haklısın, neyse sana ve küçük meleğimize pamuk şeker almaya gidelim mi?
Karol: olur.
Caro: tamam hadi gidelim o zaman.

Sahile gidip orda biraz dolaştık. Pamuk şekerci görüncede gidip aldık.

Caro: valu benden söylemesi karolun hamileliği çok zor geçiçek.
Karol: niye be?
Valu: hani tatlı canavarısın ya biraz.
Karol: bu tatlılar bana değil minik tatlı canavarına gidecek.

Dedim gülerek. Onlarda gülüp başlarını olumlu anlamda salladılar. Orda biraz daha durduktan sonra beni eve bıraktılar. Valu mikela konuşucakmış, agus ve carolina dün sevgili olmuş. Caroda yorgunmuş yatıp uyuyacakmış. Bu yüzden gelemediler. İçeri geçip mutfağa gittim ve masaya oturdum. Elime yeşil erik dolu bir kase alıp yemeye başladım. Yeşil eriğe bayılırım ( bende djdhdjd).  Biraz yedikten sonra ordan kalktım ve etrafı topladım.

Salona gidip koltuğa oturduğumda elim istemsizce karnıma gitti. Gülümsedim. Onu daha şimdiden sevmiştim. Kız mı erkek mi olucağıda umrumda değildi. Ben o küçük meleğin annesi olucaktım. Yukarı gidip yanlışlıkla onun odasına girdim. Son zamanlarda burda yatıyordum. O varkende beraber burda yatıyorduk. Birkaç adım attıktan sonra vazgeçip kendi odama döndüm. Artık alışmalıydım. Yatağıma yattım ve uykuya daldım.

İki gün sonra
Valu

Karol ruggeroya hala gerçekleri anlatmamıştı. Ama ruggeroya ne kadar sinirli olsamda onunda bunu bilmeye hakkı vardı. Ruggeroya mesaj attım.

Valu: ruggero seninle acil konuşmamız gerek.
Ruggero: karola veya birine bir şey mi oldu?
Valu: kötü bir şey yok, merak etme.
Valu: ama konuşmalıyız, la mi vida el amor cafeye gel.
Ruggero: tamam geliyorum.

Telefonu kapattım ve üstümü düzgün bir şeyler giydim. Derin bir nefes alıp kafeye doğru yol aldım. Geldiğimde ruggero bir masaya oturmuş endişelice bekliyordu. Kızgın bakışlarımla yanına gelip oturdum.

Ruggero: ne oldu?

Dedi endişelice.

Valu: bak, bunu söylemek benim içinde çok zor.
Ruggero: karolla mı alakalı?
Valu: evet.
Ruggero: anlat.
Valu: karol, karol hamile.
Ruggero: nE?
Valu: bir haftadır hamileymiş, iki gün önce öğrendik bizde. O zamana ihtiyacı olduğunu söyleyip henüz sana söylemedi ama ne kadar sana kızgın olsamda seninde bilmeye hakkın vardı.

Gülümsedi.

Ruggero: şimdi karolla benim bir çocuğumuz mu olucak?

Sanki kavga ettiklerini ve ayrılacaklarını unutmuş gibiydi. Ondan bahsederken, onun adını söylerken gözleri parlıyordu. Ama hala ona kızgındım tabiki.

Valu: evet, ama karolla yakında ayrılıcaksınız.

Bir anda yüzü düştü.

Ruggero: ondan ayrılamam.
Valu: karol ona kendi başına bakabileceğini söyledi. Yani sen istemesen bile karol ayrılacaktır.

Bunları söylemek çok zordu. Karol ona yıllardır aşıktı ve tam kavuştular derken hep karşılarına bir engel çıkıyordu. Şansız Yaralı kuzum benim. Gözünden bir yaş geldiğini gördüm.

Ruggero: valu ben ne yapıcağımı bilmiyorum.
Valu: keşke bir şey diyebilsem ama bende bilmiyorum.
Ruggero: ondan ayrılamam.
Valu: son pişmanlık bir şey fayda etmiyor ruggero. Umarım bunuda iyice anlamışsındır.

Dedim ve kalkıp cafeden çıktım. Kuzum şimdi ne haldedir kim bilir. Evime gidip birkaç eşya aldım. Bu üç gün karolla kalıcaktık. Ona destek olmalıydık. Evine gittiğimde evi tamamen topladığını gördüm. Sadece bir kaç eşya vardı. Onlarıda eğilmeden dikkatlice topluyordu. Yanına gittim.

Karol: aa hoşgeldin balım.
Valu: hoşbuldumda nereye?
Karol: açık konuşayım mı?
Valu: evet.
Karol: valu seni tanıyorum ruggeroyu hamile olduğumu ben söylemezsem sen söyleyecektin. Çünkü biliyorum onunda bilmeye hakkı var. ruggeroda bunu öğrendikten sonra boşanmaktan vazgeçirmek için eve gelicek bunuda biliyorum. Ama valu o fotoğraflar gerçek olmasa bile bizim aramızda bir güven yok. Bu böyle yürümez. Beni vazgeçirmesini istemiyorum. Bu yüzden birkaç gün başka eve gidicem. Ve o evin adresini ruggeroya söylemeyeceksiniz. Tamam mı?

Ne bekliyordum ki? Karol beni kendimden daha iyi tanıyordu.

Valu: tamam ama peki ya sonra.
Karol: bebeğimin velayeti zaten bende kalıcak. Bende burdan gidicem.
Valu: nE?
Karol: sizde gelirsiniz olmaz mı? Ben temiz bir sayfa açmak istemiyorum. Ben yeni bir defter almak istiyorum. İçinde güzel anılar, arkadaşlarım ve bebeğimin olduğu.
Valu: peki, geliriz bitanem

Dedim ve gülümsedim. O birkaç kutuyu daha nakliye aracına yerleştirip yeni evine gittik.

Valu: burası çok güzel.
Karol: öyle mi? Beğenmene sevindim. Caroyuda arasana o da gelsin. Sizinde odalarınız var bu arada.
Valu: tamam tatlım

Dedim ve caroyu aradım. Bütün olanları anlattığımda şaşırmıştı ama karola hak vermişti. O bebeğiyle güzel bir hayat kurmak istiyordu kendine. Caroya evin yerini tarif ettikten bir kaç dakika sonra o da geldi ve işe koyulduk. Tabikide karola iş yaptırıcak değildik. O birkaç şeyi yerleştiriyordu sadece. Nakil aracındaki çalışanlar ve biz baya baya saatler uğraşarak evi bitirdik. Karol Adamlara parasını verdi ve gönderdi. Sonra hepimiz çok yorulduğumuz için gidip yataklara yattık.

Başıma bir şey düşmedi veya ateşim çıkmadı iyiyim sjnsjs
Neyse daha bir sürü şey olacak.
Sizi seviyom
Ciao bella🌌🌌

Little Do you Know (Finish)Where stories live. Discover now