Motivasyon dayağı nedir? Babadan nasıl yenir?

13.7K 317 0
                                    

Size babamdan nasıl motivasyon dayağı yediğimi anlatmış mıydım? Ünlü bilge Coşkun Sabah'ın dediği gibi: Anılar! Anılar! Şimdi gözümde canlandılar! Çaylar hazırsa, başlıyorum...

Herkesin derslerle boğuştuğu dönemler olmuştur. İşte öyle yoğun bir zamanda, kendimi ders çalışmaya adamış durumdaydım. Geceli gündüzlü ders çalışıyordum. Kendimi çok zorlamış olacağım ki bir anda ders çalışma aşkım ortadan kalktı. Ne zaman ders çalışmaya otursam uykum geliyordu. Dikkatim dağılıyordu. Gittim, sahil sahil gezdim. Motivasyon videoları izledim. Fakat bir türlü kendimde ders çalışma aşkı oluşturamadım. Ama bir şekilde ders çalışmam gerekiyordu. Kendimi motive etmeye çalışıyordum ama raylar gevşemişti bir kere.

Okul dönüşü, duvardaki bir afiş dikkatimi çekti.Bir anda afişle konuşmaya başladık.

Afiş: Başarmak mı istiyorsun?

Ben: EvetAfiş: Motivasyona mı ihtiyacın var?

Ben: EvetAfiş: Nasıl yapacağını bilmiyor musun?

Ben: Bilmiyorum.

Afiş: O vakit YOGA motivasyon kursuna gel!

Ben: Tamam.

Bir anda umut ışığı doğmuştu. Hemen afişteki numarayı aradım. Bilgi aldım. Öyle ki YOGA'cı adamın işi bildiği belliydi. Nerdeyse adam, telefonda konuşurken bile motive etmişti beni. Bi de kursa katılırsam kim bilir nasıl coşacaktım. Gerçi ücret bilgisini duyunca motivasyonumun büyük kısmı uçup gitmişti ama birikmiş biraz param ve aslan gibi babam vardı benim. Bu işi halledebilirdim. Babalar evlatları içindir prensibine dayanarak, babamın TV izleyip gülümsediği bir vakitte çıktım karşısına. Kısaca motivasyona ihtiyacım olduğunu, bu kursa gitmem gerektiğini ve ücretini söyledim. Babam da kısaca; o parayı bana ver, ben seni motive ederim dedi. Babamla aramıza kaçabilecek kadar mesafe koyup biraz ısrar ettim. Fakat babam, nuh bile demedi ki peygamber dedirteyim. Sonra konuyu anneme anlattım, ağladım. Annem ise olaya daha pozitif yaklaşıp; ben seni iyice bir okutup üfleteyim bir şeyciğin kalmaz evladım dedi. Azcık ısrar ettim. Sen iyice isyankar oldun dedi. Ben de çok uzatmadan, abime gittim. Abim, ben de senden borç isteyecektim dedi.

Yani sizin anlayacağınız, durum kritikti.Ben de düşündüm, taşındım. Kömürlükte bizimkilerin köyden getirdiği bazı kararmış kazan, leğen, tencere...gibi şeyler vardı. Ben de onları toplayıp eskiciye verdim. Eskici hiç hayır demeden aldı eşyaları.Parasını da nakit ödeyip, hızlıca gitti.

Ben de hemen kursa kayıt oldum. Fakat kurs beklediğim gibi geçmedi. Motive olamamıştım. Hatta kursta olay çıkardım. Onu da bir ara anlatırım. Onca kursa, desteğe rağmen, kitaplara kuala gibi bakıyordum. Bir kaç gün sonra odamda oturmuş müzik dinlerken, babam beni çağırdı. Eli ayağı titriyordu. "Kömürlükteki dedemin dedesinden kalan antika bakır ve gümüşleri çalmışlar. Görmedin mi?" dedi. Önce anlayamadım. Sonra bir anda benim elim ayağım titremeye başladı. Beynim durmuş durumdaydı. Zaman kazanmak için, "Kim çalmış ki?" diye sordum. Babam da, "Mal mal konuşma! Çalanı bilsem sana niye sorayım?" dedi.Biraz düşündüm. Yalan kurgulamaya çalıştım. Sherlock gibi hayal ettim senaryoyu. Ama bütün senaryolarda kaybeden ben oluyordum. Ben de dürüst olup kazanayım dedim ve itiraf ettim. O gün babam beni temiz bir dövdü. Sonra ertesi gün hatırlat tekrar konuşalım bu konuyu dedi(yani yine döveceğim) dedi. Hatırlattım. Gerizekalı mısın, niye hatırlatıp sinirimi bozuyorsun dedi ve yine dövdü. Ondan sonraki gün yine konuşalım bunu dedi. Hatırlatmadım. Babanı mı kandırıyorsun sen dedi, yine dövdü.

Enteresandır;

3. günün sonunda inanılmaz derecede motive olmuştum. Öyle böyle değil. Dersten başımı kaldıramıyordum. Zihnim açılmıştı resmen. Çözemediğim soruları bile çözmeye başlamıştım. Velhasıl, başarımda babamın katkısı büyüktür.


------------

Paylaşmak güzeldir.

✍ Yorumlarını paylaşmayı unutma...

Bu Senin HikayenWhere stories live. Discover now