Biz konuşurken 5 veya 10 dakika sinra Enes içeri girdi ve diğerlerine almanca bir şeyler söyledi. Hepsi ayağa kalktı bir anda. Bir şey olmuştu ama ne olduğunu gerçekten anlayamıyordum. Bir şey olduğunu bizde biliyoruz seni ilerizekâ. Şimdi hiç sırası değil. Ensar Abim yanıma gelip diz çöktü ve elimi tuttu"Bizim gitmemiz gerek. İznin olduğu günde yemin ederim yanına geleceğiz yalnız şuan gerçekten gitmemiz gerek." dedi. Kafamı salladım"Tamam dikkatli olun Allah'a emanet." dedim ve ellerimi ondan çekip yatağa uzandım ve onlara arkamı döndüm. Kapı sesi gelince gözümden bir damla yaş düştü.

Neden kimse tarafından değer verilmiyordum? İyileşmem veya tedavi olmam gerekmiyordu belki de. Bu hayatta her konuma kendi çabalarımla gelmem lazım fakat arkamda birilerini veya birini hissetmem bana daha da çok güç vermez miydi? Arkamı döndüm ve koltuğun üzerinde duygusuz bir şekilde bana bakan Kerem'i gördüm. Onu umursamayıp telefonumu aldım ve Baran Abim'i aradım. İlk çalışta açtı.

Bar: Bir sorun mu var Arya?
Ar: Tedavi olmak istemiyorum.
Bar: Ne diyorsun sen?
Ar: Neden beni kimsenin sevmediği bu iğrenç dünya da yaşamaya devam edeyim ki?
Bar: O da nereden çıktı? Seni herkes çok seviyor.
Ar: Herkesin sevmesini geçtim abi. Sen beni sevmiyorsun. Bir şey olsa her şeyi siktir edecekken allah kahretsin ki bu duyguyu hala sana karşı kullanamıyorum. Bıktım abi anlıyor musun bıktım artık. Eğer sen bana yardımcı olmuyorsan ben de kendi imkanlarımla kaçarım buradan.
Bar: Kızım saçmalama. Ben seni çok seviyorum.
Ar: İlayda?
Bar: İlayda'nın canı cehenneme umurumda bile değil. Onu daha çok sevdiğime dair kurduğum cümleyi söylediğim günden sonra neler yaptım kendime bilmiyorsun. Özür dilerim affet beni meleğim. Sahip çıkamadım sana. Annemlerin emanetine sahip çıkamadım. Abini affedebilecek misin?
Ar: Bir şartla!
Bar: Ne istersen güzelim.
Ar: Tedavi olmayacağım. Tedavinin daha başlamadan bitmesine yardım edersen seninle barışırım ve ne olursa olsun hiçbir zaman küsmem.

Böyle bir teklife karşı tedaviyi bitireceğini çok iyi biliyordum.
Telefonda ses kesilince bir şey demesi için biraz daha bekledim. Ben beklerken Kerem odadan çıkıp gitti.

Ar: Abi orada mısın?
Bar: Bu asla olmayacak.
Ar: N-ne demek o?
Bar: Benimle barışman için senin geleceğinle oynayamam duydun mu beni? Ne kadar pislik bir abi olsam da bunu yapamam. Kardeşimin gözlerimin önünde zehirlenmesini izleyemem. Şimdi bundan sonra sakın beni tedaviden vazgeçtiğini söylemek için arama.

Ben bir şey demeden suratıma kapattı. Kapatılan telefonla şoka uğradım. Ve tabii ki de abimin dedikleriyle de. Ben bu tedaviyi olmak istemiyordum. Bu benim özgür iradem. Ve bildiğim kadarı ile de Türkiye de Almanya da özgür bir ülke. Bu bir suç. Gerçi abim bile kararıma saygı duymuyorken Türkiye gibi müslüman,harika ve insanlarına sahip çıkan bir ülke mi saygı duyacak? Hah ben buna çok gülerim. Bir de şu iyi tarafından bak. Pardon da ben burada iyi bir taraf göremiyorum. Abin senin ile barışmak yerine senin geleceğini ve sağlığını düşünerek cevap verdi. Bence bu harika bir şey. Onun ile barışman için iyi bir madde. Üstelik Almanya'da ki bazı kişiler yüzünden neden her şeyi bir çırpıda itiyorsun ki? Onlar da senin abin fakat hiçbir şey yapmadılar ama sen hemen tedaviden vazgeçtin. Çok bencil olmaya başladın. İğrenç bir insana dönüşmeye başladın. Sadece kendini düşünüyorsun. Artık kes sesini. Bir anlık gelen sinir dalgası ile elimde ki telefonu odanın en ücra köşesine sertçe fırlattım. Ayağa kalkıp elime ne geçiyorsa fırlatmaya başladım. Bir yandan da delicesine bağırıyordum.

Kerem'den

Arya'nın odasından ses gelince elimde ki daha yeni aldığım sıcak çikolata ve kahveyi yere attım ve koşarak kapısı açık olan odaya girdim. Arya karşımda silahı kafasına tutmuş eli de tetikteydim.
Bir yandan ona sakin olmasını söyleyen ve yaklaşmaya çalışanlara bağırıyor bir yandan ise ağlıyordu. Muhtemelen sinir krizi geçiriyordu. Ona biraz daha yaklaştım. Olduğu yerde bir anda hızlıca yönünü bana döndürdü"Yaklaşma Abi." dedi. Bana abi demesi beni amaçsızca sinir etti. Neden?"Bana abi demeyi kes." diye bağırdım. Konuyla alakaya gel. Lan kız kendini vuracak. Ona biraz daha yaklaştım"Ver o silahı bana." diyerek elimi uzattım. Kafasını olumsuz anlamda salladı"Kimse beni sevmiyor neden gereksiz kalabalık oluyorum ki?" dedi sonlara doğru sesi kısılırken. Ona doğru bir adım attım"Herkes seni çok seviyor." dedim. Yina kafasını olumsuz anlamda salladı. Gözlerine baktım
kim bu ela gözlerin ağlamasına dayanabiliyordu ki?"Ben seni çok seviyorum." dedim. Ağlaması daha da şiddetlenirken cevap verdi"İnandır beni gerçekten ya abi ya başka bir şey sevdiğine inandır." diye bağırdı. Aklıma gelen tek şeyle hamle yapıp belinden tutup kendime çektim ve dudaklarını öptüm. Krizde olduğu için saçma sapan şeyler söylüyordu. Kendinde değildi çünkü.

Dudaklarımız hala kenetliyken elinde ki silahı aldım ve geri çekildim. Doktor ve hemşireler onu alıp direkt yatağına yatırırken kapının önünde duran korumaya silahı verdim"Çıkın dışarı." dedim sert sesimle. Başları eğik bir şekilde dışarı çıkarken ben de onlarla çıktım. Kapıyı kapattıktan sonra onları karşıma aldım ve birinin elinde duran silahı gösterdim"Bu silah kime ait?" dedim."Benim abi." dedi içlerinden biri. 3 kişilerdi. Yakasına yapışıp kimsenin olmadığı bir yere çektim ve duvara doğru ittim"Ulan ya o kıza bir şey olsaydı o zaman Baran Abi'ye nasıl hesap verecektik?" dedim sinirle."Abi bir anda oldu." dedi. Karnına yumruk attım"Arya ölseydi Baran Abi'ye de bir anda oldu derdin." dedim. Yeni çıkan sakallarımla oynayıp sabır diledim"Nasıl oldu?" dedim."Sen odadan çıktıktan 2 dakika sonra sesler gelmeye başladı bağırma ve kırılma sesleri. Biz de içeri girdik. Doktorlar zaten sen geldikten sonra geldi. Neyse sonra biz onu sakinleştirmeye çalışırken bir anda elini belime attı ve silahımı aldı. Daha sonra sen geldin." dedi. Bu anlattıklarına daha fazla sinir olsam da vurmadım. Daha doğrusu tam yumruk atacağım sırada elimi ensesine koydum ve sertçe sıktım"İşine düzgün konsantre ol. Senin işin onu korumak ölmesine yol açmak değil. Silahını da bundan sonra iyi sakla." dedim. Kafasını salladı.

Odanın önüne geldiğimiz de doktor odadan çıkıyordu. Almanca biliyordum ve dediklerini anlıyorum. Fakat çevirmen yine de bana çevirdi"İstirahat etmesi gerekiyor. Onu sinirlendirecek veya üzecek şeylerden uzak tutun. Bu uyuşturucu da kırmızı çizgi bunlar. Geçmiş olsun." dedi. Kafamı salladım. Korumalardan biri yanıma geldi"Abi Baran Abi seninle konuşmak istiyormuş." dedi. Ona da kafamı salladım bir kenara geçip Baran Abi'yi aradım. Bir kaç çalıştan sonra açtı.

Bar: Arya tedavi olmak istemediğini söyledi. Durup dururken hu karar nereden çıktı?
Ker: Burada ki arkadaşları gelmişti sonra seninle konuştu ve tedavi olmayacağını söyledi. Bilmiyorum.
Bar: Arya'yı o karardan vazgeçir Kerem.
Ker: Abi Arya az önce kriz geçirdi.
Bar: Bu nasıl oldu?

Az önce yaşanan tüm olayları anlattım. Öpüşme yerine kadar.

Bar: Arya'yı öpmeye nasıl cesaret edersin?
Ker: Abi ben de meraklı değilim senin çirkin kardeşine. İnandır dedi ben de inanması için öptüm.
Bar: Her neyse bir daha olmaması için gayret et. Orada ki abilerene karşı biraz dikkatli ol. Şimdi git uyu.
Ker: Tamam abi.
Bar: Hadi eyvallah.

Deyip kapattı. Ben kardeşini kurtarmak için öpüyorum senin yaptığın şeye bak. Ayıp lan insan teşekkür eder. Sonuçta Kerem Karahan birini öpmüş. Arya'nın odasına girdim ve bir koltuğa
oturdum. Onun uyuyan haline son kez bakıp uyumak için pozisyon aldım.

Ben Arya'yı küçüklüğüm de gerçekten seviyordum. Onu ilk gördüğüm de güzelliğine ve ışıltısına hayran kalmıştım. Allah'a ilk şükür ettiğim şey Arya'yı tanımamı nasip ettiğiydi. Daha doğrusu ilk duam ve falandı bu. Tekrar sevmek ister misin? Neden soruyorsun ki? Belki de seviyorumdur fakat kimse bilmiyordur. Kim bilir?

--------------------------

Selâmün Aleyküm.

Bölüm güzel miydi?

Hangi karakteri daha çok seviyorsunuz?

Diğer bölümde ne olacak sizce?

160 oy sınırı.

Instagram grubuna katılmak isteyenler.

Karakterler için parodi hesap açılsın mı? Açmak isteyenler var mı?

Beni takip edin ki duyurularımı öğrenin.

Kendinize iyi bakın lütfen

Görüşürüz

Ben ilk defa bu kadar güzel çay içen görüyorum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Ben ilk defa bu kadar güzel çay içen görüyorum. Birde ilk defa çayın yakıştığı birini görüyorum.

Dört BelaWhere stories live. Discover now