Dört Bela

40. Bölüm

Bölüm Şarkısı: Murda FT. Ezhel - Söz

İyi Okumalar

---------------------------

Kapının hayvan gibi çalınması ile iğrenç rüyadan uyandım. Yataktan kalkıp kapıyı açtım. Kerem'in sinirli bakışlarının yerini endişeli bakışlar aldı. İçeri geçmesini ve bana bir şey demesini beklemeden sarıldım. Ağladım."Ne oldu sana?" dedi. Belimden kaldırdı ve içeri geçip kapıyı kapattı. Yatağın yanına gelip oturdu. Beni de bacağına oturttu. Kızıl saçımın önüme düşen tutamını arkaya doğru çekti ve yüzümü açtı."Anlatmak ister misin?" dedi. Burnumu çektim
"Kıskançlık krizine girip bana tecavüz ediyordun." dedim. Elini başıma koyup omzuna yatırdı. Diğer elini de belime sarıp kendine çekti iyice"Asla öyle bir şey yapmam asla!" dedi.

Bir kaç dakika sonra sakinleşmiştim.
"Beni nasıl buldun?" dedim."Buldum işte ve ayrıca yarım saat dedim. Tam vaktinde geldim. Kızım yarım saatte nasıl uyudun sen?" dedi. Kucağından kalktım.
"Ben sana kızgınım haddim olmayarak (!)" dedim."Kızgın olmayı geç de bu halin ne? Ya kapıda başka biri olsa?" dedi."Ne var halimde normal kıyafetlerim." dedim."Ne biçim kıyafet bu ya?" dedi.
"Dua et sen, ben bunu giydim. İstesem seni sinir etmek için daha açık bir şey giyerim fakat hava soğuk." dedim.

Yataktan kalktı bana doğru geldi. Aklıma rüyam gelince bir anda"Yaklaşma!" diye bağırdım."Arya benim Kerem. Sana asla öyle bir şey yapmam." dedi. Baktım ona.
Kollarını açtı sarıldım."Hadi gidelim artık." dedi benden ayrılırken."Nereye?" dedim."Benim evime bırakırım seni." dedi."Hayır istemiyorum. Ben burada kalacağım. Bak yerimi biliyorsunuz zaten lütfen artık git." dedim."Ne oldu sana Arya?" dedi."Haddim olmayarak işlerine burnumu sokuyorum kendime hakim olmak için kenara çekiliyorum." dedim."Özür dilerim tamam mı sinirle çıktı ağzımdan." dedi."Ağzından çıkan kelimeler için daha önce de özür diledin. Hep böyle özür mü dileyeceksin?" dedim.
"Ne istiyorsun Arya?" dedi."Başladın gene. Ben bi şey istemiyorum Kerem git artık." dedim."Gitmiyorum sen benimle barışana kadar." dedi.

Bileklerinden tuttum geri geri kapıya doğru ittirdim."Bence gitmen gerekiyor artık." dedim."Ben istemiyorum ama!" dedi. Kapıyı açtım. Ve ittirdim. Onunla beraber ben de koridora çıktım."Arya Hanım!" dedi koridorun başından gelen küçük bey(!) O bize doğru yaklaşırken Kerem sessizce"Bu kim?" dedi."Otel sahibinin oğlu Yusuf (!)"dedim."Hayırdır niye adını biliyorsun?" dedi sinirle.
"Merhaba, otelimizden memnun musunuz?" dedi."Güvenlik de bir sıkıntınız var. Gözden geçirseniz çok güzel olacak." dedim."Ben de arkadaşı bi gözden geçireyim." dedi Kerem ve adamın üstüne yürüyecekken önüne geçtim ve onu arkama aldım. Kollarını kaldırıp beni kenara çekecekken kollarını tutup arkama koydum."Bir sorun mu var?" dedi Yusuf Bey."Hayır bir sorun yok teşekkürler." dedim. Kerem ellerini popoma koydu."Aah iyi günler size!" dedim.

Arkamı dönüp Kerem'i odaya ittirdim ve kapıyı kapattım."Ne yapıyorsun?" dedim sessizce ama sinirli bi şekilde."Senin arkan baya güzelleşmiş dokunmayalı!" dedi. Gözlerimi kocaman açtım. Omuzlarına vurdum"Pisliksin!" dedim. Odaya geçtim."Bi daha da o şekilde dışarı çıkma." dedi."Seni dışarı atmakla meşguldüm. O sırada saygı değer otel sahibinin oğlu geldi kusura bakmayın Kerem Bey(!)" dedim. Üstünde ki siyah gömleği çıkarttı ve kenara koydu.
"Napıyorsun?" dedim korkuyla."Korkma Arya." dedi. Yatağa yattı"Ee ne yapıyoruz?" dedi."Sen gidiyorsun ben de yatakta uzanıp keyif yapıyorum." dedim."Aaa ayib oluyor ama sevgilin gelmiş bir film izleyelim. Sen açmıyorsan ben açıyorum." dedi. Elleri pantolonuna gitti."Ne yapıyorsun?" dedim ve pantolonunu tutan ellerini tuttum."Kızım pantolonumu düzeltecektim. Ne fesatsın?"dedi gülerek.

Ellerimi çektim. Telefonumu yanıma alıp balkona çıktım."Üstüne bir şey giy!" diye bağırdı. Arkamdan geldi. Kendini bana döndürdü hırkamı giydirmeye çalıştı. Koluma sokacakken telefonum engel olduğu için elimden aldı ve kenara koydu. Hareketlerini izliyordum. Hırkamı giydirince ensesinden tuttum. Öpeceğimi anlayınca o da yaklaştı. Tam dudaklarımız değecekken o telefon sesi ile durdum. Geri çekildim. Ensesinde ki elimi de çektim. Ağır bi küfür savurdu.
Pantolonunun cebinden telefonunu çıkardı ve aramayı yanıtladı."Ne...Evet yanımda...Hayır...Sanane sana hesap vermek zorunda mıyım...Kardeşinin üzülmesine göz yumacaksın yani...
Aynen abi aynen. Şimdi izin verirsen iş üstündeyim kardeşin ile çaktın?" deyip kapattı."Baran abim miydi o?"
dedim."Evet. Neyse ne nerede kalmıştık?" deyip bana yaklaştı. Geri çekildim"Daha yeni vurulmuş bir insana sen az önce posta mı koydun?" dedim.
"Hayvan gibi hayvan hasta falan değil!" dedi. Sabır çektim.