𝟑

3.1K 264 199
                                    

𝐓𝐨𝐨𝐤 𝐢𝐭 𝐬𝐨 𝐟𝐚𝐫 𝐭𝐨 𝐤𝐞𝐞𝐩 𝐲𝐨𝐮 𝐜𝐥𝐨𝐬𝐞
𝐈 𝐰𝐚𝐬 𝐚𝐟𝐫𝐚𝐢𝐝 𝐭𝐨 𝐥𝐞𝐚𝐯𝐞 𝐲𝐨𝐮 𝐨𝐧 𝐲𝐨𝐮𝐫 𝐨𝐰𝐧

Flashback
Harry dükkanın içine girse de hala hangi çiçeği alacağına karar verememişti. Bugün annesinin doğum günüydü ve süpriz yapmak için harçlıklarını biriktirmişti. Çok fazla parası yoktu çünkü babasından yardım almak istememişti.

Güllere bakarken büyülenmiş gibi olduğu için gül almaya karar vermişti. Tam seçmeye çalışacaktı ki arkasından gelen sesle oraya döndü.

"Çok kararsız görünüyorsun. Yardım etmemi ister misin?"

Harry bir an ona bakınca sessizce yutkundu. Aslında içeri girdiğinde onu görmüştü ama dükkana gelen diğer kızlar onun peşini bırakmadığı için ondan yardım almak istememişti.

Şimdi ona dikkatli bakınca çok çekici olduğunu düşündü. Güneşi kıskandıracak kadar parlak sarı saçları vardı. Gri gözleri onu daha güzel gösteriyordu. Uzun boyluydu ve giydiği dar pantolonu uzun bacaklarını tamamen sarmıştı. Bir model gibi görünüyordu.

Harry bir an böyle düşünmesine kızararak başıyla onayladı. "Gül alacağıma eminim sadece renk olarak kararsızım."

Draco onun kızarmasına gülümsedi. Yanına gelip iyice dibine girdi. "Kız arkadaşına mı alacaksın?"

Harry hemen "Hayır." dedi. Sonra ani tepki verdiği için içinden kendine küfredip devam etti."Yani kız arkadaşım yok. Annemin doğum günü de ona alacağım."

Draco'nun yüzündeki memnun gülümsemeyi görünce o da gülümsedi. "Pekala annen hangi renkleri seviyor-"Adını söylemesini bekler gibi Harry'nin yüzüne bakınca Harry hemen konuşmaya başladı.

"Adım Harry. Şey annem beyazı çok sever."

Draco bir an onun yüzüne odaklandı. Karışık saçlarına, yeşilin en güzel tonundaki gözlerine baktı. Kızardığı için yanakları hala biraz pembeydi. Gözlükleri onu daha şirin göstermişti. Normalde kimseyle adını merak edecek kadar ilgilenmezdi.

"Memnun oldum Harry, ben Draco." Harry'e gülümseyip çiçeklerin yanına ilerledi.

Dükkanda onunla ilgilenen kızların hepsi Harry'e öfkeyle bakıyordu. Harry onlara göz devirmekle yetindi. Draco elinde beyaz güllerin olduğu güzel bir buketle yanına gelince onun surat ifadesine bakıp hafifçe güldü.

Sonra kızlara doğru döndü. "Alacağınız bir şey yoksa lütfen burayı meşgul etmeyin."

Kızlar şaşkınlıkla ona baktıktan sonra dükkadan çıktılar. Hem ne kadar saçma diye düşündü Harry. Hepsi arkadaşlardı ve tek bir erkek için beş kişi mi gelmişlerdi? Hangimiz kaparsa mantığında gelmiş olmalılardı. 

Draco elindeki buketi ona doğru uzattı. "Onlar buraya hep gelirler."

Harry kaşlarını çatıp ona baktı. "Sırf sen onlarla konuş diye hep buraya mı geliyorlar?"

Draco onun tepkisine kahkaha attı. "Kıskandın herhalde Harry. Kim benimle konuşmak için her gün buraya gelmez ki? Ben de olsam ben de gelirdim." 

𝐖𝐢𝐭𝐡𝐨𝐮𝐭 𝐌𝐞 | 𝐃𝐫𝐚𝐫𝐫𝐲Where stories live. Discover now