10. Bölüm

4.2K 288 370
                                    


Adam

Odamdan çıkan korumanın ardından hemen kendime gelmek için soğuk bir duş aldım. Yaralarıma pansuman yaptıktan sonra siyah bir takım elbise giydim.

Kaç gündür tek lokma geçmiyordu boğazımdan. Maya'nın aç mı tok mu olduğunu bile bilmezken ben nasıl bir şeyler yiyebilirim ki? Onu bulmadan, kokusunu içime çekmeden , iyi olduğunu bilmeden de yemek yemeyeceğim.

Arabama bindim. Şu güya Maya'nın yerini bilen iki gerzekle konuşmak için. Depoya doğru sürdüm. Vardığım ıssız yerin önündeki korumalarım arabamı gördüler ve önlerindeki düğmelerini ilikleyip ellerini önlerinde birleştirdiler. Torpidodaki silahı belime taktım.

Arabadan inip deponun kapısına doğru yürüdüm. Deponun girişinde ve burada olan adamlar başlarını hiç bir şekilde yerden ayırmıyorlardı.
Eğer öyle bir hataya düşerlerse öfkemden tadıcaklarını biliyorlardı.
Kaç gündür dinmeyen öfkemden herkes faydalanmıştı. Maya'nın yokluğu bana hiç iyi gelmiyordu.

İçeri girdim ve uzun koridorda ilerlemeye başladım. Bu depo en büyük depolarımdan birisi. Diğer depolarımdan farkı burada yer altı katı olması. Dışardan bakıldığında eski püskü bir yer gibi görünse de sistem güvenlik halinde. Yer altı katında çeşitli odalar var ve bazen orada birkaç misafir bulundurabiliyoruz. Tabi bu misafirler benim canımı çok sıkarsa o ayrı, misafirperverliğe hiç gerek kalmayabiliyor. O zaman bizde onu uğurluyoruz.

İnsanların acı çekmesinden zevk almıyorum ama insan olmayı becerememiş olan mahlukatlara acı çektirmek en büyük zevkim olduğunu itiraf edebilirim. Uzun koridorun sonundaki kapının önüne geldim. Adamlarım benim geldiğimi görünce hemen kapıyı açıp içeri girmemi beklediler.

İçeri girdim. Biraz ileride sandalyeye bağlanmış bir şekilde sakince duran adamlara baktım ve gördüğüm adamlara dişlerimi sıkarak baktım. Bu adamlar o gece bebeğimi benden çalan şerefsizlerdi. Sinirle onlara baktığımı anlayan sağdaki adam başını aşağı doğru eğerken soldaki konuşturmak için ağızını açtığımız ağzının ortasına bir tane yumru geçirdim. Bağırarak konuşmaya başladım.

"Lan siz o gece Mayayı kaçıran orospu çocukları değil misiniz lan !!? Söyleyin çabuk ne yaptınız ona?!"
Bir yandan yumruklarken bir yandan da bağırıyordum. Diğer taraftaki başını eğen piç konuşmaya başladı

"Abi valla biz bir şey yapmadık o kıza biz bize ne söyleniyorsa onu yaptık. Ona yardım etmeye çalıştık ama bizi attılar."

"Şöyle çabuk yerini, nerede söyleyin ki sizin için acısız bir ölümü düşünebileyim." Bana korkuyla bakan adam konuşmak için ağzınızı açmıştı ki
Yüzünü yumruğu çaktım. Konuşmasına izin vermesem de kendimi bir an kontrol edemiyorum. Her seferinde bu şerefdizin Mayayı arabada çıkarışı geliyor aklıma. Maya'nın bir damla nefes için çırpınışı geliyor aklıma. Onun için hiç bir şekilde sakin kalıp şu piçe konuşması için izin veremiyorum. Bir an da eğer burada bu şekilde daha fazla oyalanirsam Maya'nın durumunun daha kötü olabileceği geldi.

Elimi yavaşça kan içinde kalmış suratından cektim. O da rahat bir nefes alıp kafasını diğer tarafına cevirerek ağzındaki kanı tükürerek kendine gelmek için bir kaç derin nefes aldı. Sonra da konuşmaya başladı.

"Sana bir teklifimiz var kabul edersen sana o kızın yerini söyleriz ve sana merak edceğin en ufak ayrıntıyı bile veririz." Kaşlarımı çatarak ona öylece baktım. Biraz düşünmeye başladım normal şartlarda konu Maya olmasa asla vermeyeceğim bir tavizdi ama konu şu an Maya olduğu için acele etmem gerekiyordu.

Yoksa bu piç bana hayatta teklifte bulunamazdı.Yan tarafta en ufak emrimi bekliyen adamlarım kan içindeki ellerimi silmem için bir havlu verdiler. Ben de elimi yavaşça silerken karşımda sessizce bana bakan bağlı adamlara bakarak gür sesimle konuşmaya başladım,

Kızıl Yıldız (Mafya Abim)(Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin