Hesna (ZOR AŞKLAR SERİSİ - 2)(TAMAMLANDI)

🖤 BÖLÜM 37 🖤

Hesna sabah uyanır uyanmaz heyecanla hazırlanmaya başlamıştı. Öyle mutluydu ki içi içine sığmıyordu. Son gittikleri zaman aklına geldiğinde biraz duraksamıştı. Gözleri uzaklara dalmıştı bir anda. Ağabeyi ve Berfu ölmüştü..
Cihan o günden beri adım atmamıştı Mardin'e. Ne zaman gidecek olsalar hep bir bahane bulmuştu.
Bebek haberinden sonra yumuşamıştı az da olsa. Gitmeyi reddetmemişti. Bu yeni Cihan'ı herkes yeni görecekti. Şaşıracaklarına emindi, ayrıca mutlu olacaklarına da.

Dolabından aldığı kot tulumunun içine koyu bir triko tercih etmişti Hesna. Karnı belirgindi ve bu haliyle tulum giymeyi seviyordu. Havaların tam ısınmama sebebiyle triko tercih etmişti. Gerçi Mardin sıcaktı, alacaklarını da ona göre almıştı. Üzerini giyindiğinde Cihan daha yeni uyanıyordu.

"Kalk haydi koca adamım. Mardin bizi bekliyor."

"Hesnaaa! Koca adam diye sevme şekli mi olur ya?"

"Bir alışamadın şuna. Sen de küçüğüm deme o zaman."

"Ama küçüksün."

"Sende büyüksün o zaman." dedikten sonra saçını savurarak cama yönelmiş ve pencereyi açmıştı Hesna.

"Savurma saçını bana."

Hesna gülümseyerek yeniden savurmuş ve odadan çıkmaya yönelmişti ki belinden kavranmıştı. Ne ara yataktan çıkıp yanına geldiğini anlayamadığı kocası belinden kavramış ve kendine çevirmişti. Dudaklarını kulağına yaklaştırıp usulca fısıldamaya başlamıştı söyleyeceklerini.

"Bana bak küçük hanım! Kocanın sözünü dinlemezsen başına geleceklere de katlanmak zorunda kalırsın."

Hesna'nın kalbi dört nala atmaya başladığında Cihan'ı itmek istemiş ama başarılı olamamıştı.

"Cihaaann!" demişti titreyen sesiyle.

"Az önce sesin titremiyordu. Ne oldu bir anda sana?"

Cihan çarpık bir gülüşle gülümserken gözlerini gözlerinden çekmiyordu. Karısının al al olmuş yanakları öyle sevimli gösteriyordu ki onu.

"Cihan tamam demedim bir şey."

Cihan gözlerini kısarak güldükten sonra Hesna'yı çenesinden tutarak kendine sabitlemişti.

"Bir daha.." dedikten sonra bir buse bırakmıştı dudaklarına.

"Söylediklerime dil uzatırsan.." yeniden kondurduğu busenin ardından devam etmişti.

"Bu kadarla kalmam."

Hesna'yı şaşkınlık ve heyecandan donmuş bir halde orada bırakarak banyoya yönelmişti. Karısının bu hali karşısında gülmeden edememişti. Hesna ise parmaklarını dudaklarına götürmüş, sırıtmak ile meşguldü. Aşağı inerek atıştırmalık bir şeyler hazırlamaya başlamıştı kendine.

Mardindekiler geleceklerini biliyorlardı. Cihan özellikle erken bir saate almıştı uçak biletlerini. Kahvaltıda orada olacaklardı ama bebeği yemek yememesine izin vermiyordu. Hazırladığı sandiviçi ayak üzeri atıştırırken Cihan merdivenlerden bavullarla inmeye başlamıştı.

"Hazırsan çıkalım."

Hesna ona cevap vermeden kapıya yöneldiğinde Cihan ardından seslenmişti.

"Bana attığın her tripte öperim seni Hesna. Gözlerinin içine baka baka hemde."

"Cihan!" demişti Hesna bir anda öfkeyle dönerek.
Kaşları çatılmış, elleri ise belindeydi fakat bu haliyle bile sevimliydi.

"Söyle Cihan'ın güzeli."

Hesna bir anda yumuşayarak gülümsemeye başladığında bu sözün ne kadar hoşuna gittiğini fark etmişti. Ayakkabılarını giyip kapıyı kilitledikten sonra bavulları araca koymuş ve havaalanına doğru yola koyulmuşlardı .