Ruh

724 63 122
                                    

Medya'daki şarkıyı dinlemenizi tavsiye ederim. Michael Jackson'ın çok sevdiğim bir şarkısıdır ve hayatımda gördüğüm en iyi protesto şarkısı. Bölüme nasıl başlayacağını bilemeyen biriyim. Bende genel sorunlarımızdan bahsedeyim dedim, sonra aklıma bu şarkı geldi. Dinlemezseniz çok şey kaybedersiniz, ama şuanda kadar dinlemediyseniz zaten çok şey kaybetmişsinizdir diyip kaçıyorum. İyi okumalar, oy ve yorum atmayı unutmayın!

| Gediz Işıklı |

Seni sensiz anladım,
sana ihtiyacım yok artık.
Sen yokken sevdim,
aramıza girme sevgilim...

-Gediz Işıklı

Düşününce dünya ne kadar da güzel bir yerdi. Mis kokulu çiçeklerler, kendiliğinden meyve veren ağaçlar, tek derdi yaşamak olan hayvanlar... Yıllar geçtikçe ayrılan kıtalar, kendiliğinden oluşan vadiler, köprüler, şelaleler, okyanuslar... 

Bir de insanlar vardı. Bir elin parmak sayısını geçmeyecek kadar güzel insanlar vardı. Hayvanlara yardım edenler, bitkileri yetiştirenler, saygıyı bilen insanlar. Doğa olmadan yaşayamayacağımızı bilen ve bu konuda bir şeyler yapmaya çalışan insanlar.

Tüm bunların yanı sıra kadın/erkek şiddeti, çocuk şiddeti, hayvan şiddeti, tacizler, tecavüzler, dolandırıcılık, ırkçılık, aklınıza gelen ne varsa içinde bulunduruyordu bu doğal güzellik.

Bir insan olarak, en nefret ettiğim şeylerin başında geliyordu insanlar. Çok şey görmüştüm bu 27 yıllık hayatımda. Aklınızın almayacağı kadar şey. Irkçılık, intihar, taciz, dışlanmak, şiddet hepsini görmüştüm bu kısacık ömrümde.

Kaç kişiyi kaybetmiştim sırf toplumun belirlediği niteliklere sahip olmadığı için. Derisinin rengi değişik, yargılayalım! Yönelimi mi farklı, sapık gözüyle bakıp, onu öldürmeye çalışalım! Fakir mi, bir de biz dolandıralım! Kedi veya köpek çok mu ses çıkarıyor, öldürelim! Sırf gözümüze hoş gözüktü diye tecavüz edelim, ardından da 'ama kuyruk salladı, hem o saatte sokakta ne işi varmış!' diyerek işin içinden sıyrılalım! Bunları gördükten sonra ise düşündüğüm tek şey, bizi kimsenin umursamadığıydı. Onlar bizleri gerçekten umursamıyorlar.

Bunlara engel olmak imkansız gibi geliyordu. Yapabildiğimi elbette yapıyordum. Zenginliğimi hasta ve kimsesiz olan çocuklara harcamaktan gocunmuyordum. Daha fazlasını yapma şansım olsaydı bir saniye düşünmezdim.

Gelecekte böyle şeyler olmaması için tek yapabileceğim şey dünyaya vasıflı bir evlat yetiştirmekti. Çünkü geleceğimiz bizler için en önemli şeydi.

"Baba."

Balkonun kapısına yaslanmış yaramazca bana gülümsüyordu. Arkasında gözüken Melek ile onlarla gülümsedim.

"Gelin bakalım."

İkisi yanıma gelince saçlarını okşadım.

"Neler yaptınız bakalım?"

"Anaannem bize kahvaltı hazırladı. Sonra yemeğimizi yedik ve halamlar kahve içerken biz de çikolatalı süt içtik."

"Tabaklardaki her şey bitti mi?"

"Bitti."

Gülümsedim. "Aferin size. O zaman şimdi koşun ve bahçede oyun oynayın."

"Sende gelecek misin?"

Kafamı sağa doğru eğdim. "Belki sonra."

Onlar gittiğinde kafamı eğdim.

"Lydia, kızımız günden güne senin gibi güzelleşiyor..."

Saudade « Gediz Işıklı  »Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz