Zaman

642 78 91
                                    

{ 45 OY GELMEDEN YENİ BÖLÜM GELMEYECEKTİR.}

*Dışarıya yağmur,
Yüreğime hasret,
Fikrime sen...
Nasıl yağıyorsunuz üçünüz birden, bir bilsen.

-Gediz Işıklı

| Flashback |

"Gediz."

Omuzumda hissettiğim dürtülme ile kaşlarımı çattım ve kafamı daha da yastığa gömdüm.

"Gediz."

"Hmmm.."

Birden demin hafifçe hissettiğim dokunuşları yerini sert bir yanma hissi alınca inleyerek kalktım.

"Kızım salak mısın ya?"

Kaşlarını çatmış yatağımın boş olan kısmında oturmuş bana bakıyordu. Üstünde gri pofuduk bir pijama vardı. Saçları dağınık topuzdu. Bir kaç perçem saç yüzüne düşüyordu ama o bunu önemsiyormuş gibi durmuyordu. Karnı hafifçe belli olmaya başlamış, hatta bununla beraber benim de canıma okumaya başlamıştı.

"Sabahtan beri sana sesleniyorum!"

"Bir sorun yok değil mi?"

"Var! Hemde çok büyük bir sorun var."

Endişe ile ona yaklaştım. "Sorun nedir? Hastaneye gidebiliriz."

"Canım karpuz istiyor."

"Ne?"

"Duydun işte canım çok fazla karpuz istiyor."

Duraksadım. Üçüncü ayın ortalarına doğru iştahı aşırı derecede açılmıştı.

"Sorun bu muydu?"

Kaşlarını çatınca hemen durumu toparlamak için konuşmaya başladım.

"Yani, aman tanrım! Niye daha erken uyanamadım ki. Hemen gidip sana Şubat ayında karpuz bulayım. Nedir canım, zaten elini atsan karpuza çarpıyor."

Yataktan kalkıp üstüme montumu almıştım.

"Ya Gediz! Canım çekti ama ben ne yapayım? Kızacaksan buradaki miniğe kız."

Gülümseyip yanağından bir makas aldım. Aşağıya inerken bu havada nasıl karpuzu bulacağımı düşünüyordum.

Arabama doğru ilerlerken kafamı kaşıyordum düşünceli şekilde. Arabama binip navigasyondan manavlara baktım. Sürmeye başlayınca ne olur ne olmaz diyerekten gözlerimi sağa sola doğru gezdiriyordum.

Bir manavda dursam da orada karpuz bulamamıştım. Bu böyle devam ederken saate baktım. Bir buçuk saati geride bırakmıştım. Tam kapanmak üzere olan bir manav görünce heyecanla kornaya bastım. Hemen araçtan inip oraya koştum. Gördüğüm karpuzla resmen ağlayacaktım.

"Şu karpuzu alabilir miyim lütfen?"

"Kapatıyoruz."

"Bir hamile için alıyorum lütfen."

Emin olamıyormuş gibi baksa da kafasını sallayıp karpuza ilerledi ve poşete koydu. Parasını alıp kasayla ilgilenmeye başlayınca elimdeki karpuza mutlulukla baktım ve arabaya yürüdüm.

Eve sürerken işte şimdi için rahattı. Lydia için her şeyi eksiksiz yapmak beni mutlu ediyordu.

Kısa sürede gelince aşağıya indim ve evin kapısını açıp mutfağa ilerledim. Karpuzu dikkatlice kesip bir tabağa koydum. Çatalı da alıp odaya ilerledim.

Saudade « Gediz Işıklı  »Where stories live. Discover now