🍭10.BÖLÜM🍭

1.1K 147 98
                                    

Herkese merhaba arkadaşlar, yeni bölümle yine sizinleyim. Tok tiker yazması çok keyifli ve heyecanlı bir kitap sizin de okurken aynı fikirde olmanızı çok isterim.

Lütfen oy verip, yorum yapmayı unutmayın.

İnstagram Hesabım : kaderarvasyazar

Tik Tok Hesabım : kaderarvas_

---------------------------------------------------------

Uzun ve zorlu bir süreçti benim için stresin bir an olsun yakamdan düşmediği zamanlardı. Yılmadan kendimin ve ailemin emeklerini çöpe atmamak için uğraşmıştım. Tüm emeklerimin kısa bir zamana zarfına sıkıştırılması sinirlerimi bozuyordu. Yine de bugün şeytanın bacağını hiç düşünmeden kıracaktım. Onlara Zeliha'nın kim olduğunu gösterecektim.

Babam da akbilini benim ardımdan bastıktan sonra ikili koltuklardan birine gidip oturdum. Elimde ki su şişemden bir yudum aldığımda babam sınav giriş belgem ve kimliğimin olduğu çantayı kucağıma bırakıp yanıma oturdu.

Sonunda yüksek öğretim sınavına girmem gereken o gün gelmişti. Ellerim gerginlikten buz gibi olmuştu. Babam şefkatle elimi tutup sıktığında kafamı omzuna yaslayarak huzurla gülümsedim.

" İyi geçecek değil mi Mahmut kaptan?" dediğimde elini sırtıma sardı.

Sabahın erken saatinde güneş saçlarına vururken cevap verdi," Benim tulumbamın elinden kurtulmayacak." dedi büyük bir inançla.

Annem okunmuş pirinçleri sabahın köründe bana yuttururken Onur kıs kıs üzerime gülüyordu. Ancak oda bir süre sonra alayı boş verip bana sarılmıştı. Cebinden çıkardığı çikolatalı gofreti bana verirken mutluydu.

Derya annesiyle, diğerleri de sınav hafta sonuna denk geldiği için babalarıyla yola çıkmıştı. Hepsiyle dün gece telefonda konferans yapmış kahkahalara boğulmuştuk.

Gülüşüm o uğursuz günü hatırlayınca yüzüm de dondu ve parçalandı. Yarkın gereksiz yakınlığı dolayısıyla münasip bir tarafına tekmeyi yemişti. Bunu yaparken de zerre pişmanlık duymamıştım. Hatta bu sabah attığı başarı mesajını görmezden gelmiştim.

Tekmeyi attıktan sonra," Bak işte şimdi seni sobeledim." demiş acıyla kasılan yüzüne bakıp hunharca gülmüştüm.

Gözüm otobüsün saatine kayınca içim sıkılır gibi oldu. Çünkü okul yakın olmasına rağmen sınav dolayısıyla deli gibi trafik vardı. Tedirginlikle yerimde hop oturup hop kalktığımda babam şoföre seslendi.

" Usta az daha hızlı git, çocuklar yetişemeyecek sınava." dediğinde şoför koltuğunda oturan kişi dikiz aynasından babama baktı.

" Valla kardeşim görüyorsun trafiği elimden geleni yapıyorum." der demez içime çöreklenen sıkıntıyla nefesim düğümlendi.

Terleyen ellerimi pantolonuma sildikten sonra soğuk suyumdan büyük bir yudum aldım. Derya, iyi düşünürsek iyi olur derdi her zaman, bende iyi düşünmeliydim. Aradan geçen yarım saatle sınava tam kırk beş dakika kalmıştı.

Babamın yanında küfrü basmamak için kendimi zor tutuyordum. Yerimde duramayıp ayağa kalktığımda otobüste ki diğer öğrencilerde ayaklandı. Tutacakların yanında ki butona bastığımda otobüs ilk durakta sarsılarak durdu.

" Hadi kalk baba yetişemeyeceğim yoksa." dediğimde koltukta bıraktığım çantamı alarak ayaklandı.

Çil yavrusu gibi etrafıma dağılan öğrenciler dört bir yana koşarken bende kaldırım da kendi etrafımda döndüm. Çok mesafe yoktu ama bisikletsiz yetişmem gerekiyordu.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 13 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Tok TikerWhere stories live. Discover now