Planımız ne?

62 4 0
                                    

Media'da ki Lexie.

-Lexie'nin ağzından-

Annemle tartıştığım bir güne daha merhaba! Neymiş efendim beceriksiz,bir haltı beceremeyen bir kızmışım? Kendi ayaklarımın üzerinde asla duramazmışım,haha.Bir kere de bana destek çıkmayı denesen anneciğim? Yok komşunun çocuğu öyle,yok şunun çocuğu şöyle.İyi de bundan ba-na-ne! Tamam sakinim.

"Lexie,söylenmeyi kes.Gerçekleri söylüyorum.Sen bizim başımıza kalacaksın."

"Hadi ama bu düşünceye nerden vardın?"

"Her gün partilerdesin,hafta sonları gezmeye gidiyorsun.Erkeklerin altında yatan bir sürtük gibi davranıyorsun!"

Annemin söylediği bu lafla canım fazlasıyla acımıştı ama gururlu bir insan olarak ağlamamak için direndim.Tamam,eğlenmeyi sevdiğim doğru ama derslerimi hiçbir zaman aksatmadım,okulda gayet başarılıydım.Bu lafı hak edecek bir şey yapmadım.

"Öyle mi anne? Bir sürtük ha.Kendi ayaklarımın üstünde durabilirim.Bu lafları söylediğine çok pişman olacaksın.Ben artık yokum.Sürtük bir kızının olması itibarını zedeler,bunu istemem."

"Lexie ne demeye çalışıyorsun? Beni tehdit mi ediyorsun? En fazla 1 hafta dayanabilirsin sonra eve döneceksin,biliyorum."

"Tehdit değil.Göreceğiz."

Annemle konuşurken bir taraftan valizimi hazırlıyordum.Bir kaç parça kıyafet ve birikmiş paramı aldım.

"Ne halin varsa gör." dedi annem.Cevap vermeye tenezzül etmeden kapıyı çarpıp çıktım.

Babam olsaydı evden gitmeme asla müsade etmezdi.Sanırım.Emin değilim.Babamı görmedim ben hiç.Küçük yaşta babasını kaybeden,hayata 1-0 geriden başlamış böyle şanssız bir kızım işte.Arkadaşlarımın babaları okul çıkışlarına gelir onları alırken,ben ucuz pastel boyalarımla kafamdaki baba figürünü resme döküp boyuyordum.Kimse beni kolayca incitemezdi fakat her insan gibi benim de bir zaafım vardı,babam.

Hava yağmurluydu.Nereye gideceğimi bile bilmeden evden çıkmıştım.Eve mi dönmeliydim? Ah,hayır o olanlardan sonra asla.Telefonu cebimden çıkarıp Angel'ı aradım.

-Alo

-Merhaba Lex.

-Merhaba Angel,uhm eğer müsaitsen bir geceliğine sizde kalabilir miyim?

-Lex bu da soru mu? Sen benim en yakın arkadaşımsın tabi ki kalamazsın.

-Teşek- ne?!

-Hahahahah.Tamam şakaydı.Tabi ki kalabilirsin bebeğim,telefonu kapatmam gerek bye.

Angel ve yersiz esprileri! Bu kız beni öldürecek.Ama kanka dediğin böyle olmalı.

Taksi çevirip gitmek yerine yağmurda deli gibi ıslanmayı tercih ettim.Sırılsıklam olmuştum ve yoldan geçen bir kaç arabanın sıçrattığı çamurla etrafta sıçan gibi dolaşıyordum.Yağmurda ıslanmanın iğrenç yanları işte.Sonunda Angel'ın evindeydim.Hemen elime bir battaniye tutuşturuverdi ve kahve yapmak için mutfağa gitti.Elimde ki valizleri hiç sorgulamadı,biraz dalgın gözüküyordu nedense.Battaniyeyi bir kenara bırakıp yanına gittim.

"Hey,neyin var senin?"

"Iı,şey.Hiç." dedi yapmacık gülümsemesini takınarak.

"Seni çok iyi tanıyorum,biliyorsun.Bir şeyin var ve bana anlatmıyorsun öyle mi?"

"Tamam ama aramızda kalacak?" dedi.

"Tabiki."

"Erkek arkadaşım Joe bir dolandırıcı çıktı.Zengin ailelerin kızlarını tavlayıp paralarını çalan ve dahasını yapan bir şerefsizden ibaret."

"İnanmıyorum Angel.Ne yani seni kandırdı öyle mi?"

"Fazlasıyla.Benim kimliğimi kullanarak çok ünlü bir şirket sahibinin oğlunu bile dolandırmış.Polisler beni en kısa sürede bulur.Hiç bir kanıtım yok."

"Joe'nun seni kandırdığını söylersin? Joe ile bir sürü fotoğraflarınız var."

"Joe öyle iyi bir dolandırıcı ki,suç dosyası temiz.Masum bir insana iftira attığımı düşünürler Lex."

"O halde sende benimle geliyorsun."
"Planımız ne?"

"İnek bir öğrenci olabilirim ama en pislik insanları dahi tanıyan annemin deyişiyle bir "sürtüğüm".Neyse,tanıdığım biri var sahte kimlik hazırlayabiliyor,bu konuda profesyonel.Dış görünüşünle ilgili bir kaç değişiklik yapıp vesikalık fotoğraf çekmek ise bize düşüyor."

Bu fikir biraz da olsa Angel'i rahatlatmıştı fakat yüzünde ki endişe her halinden belli oluyordu.

"Harikasın Lex.Senin gibi bir arkadaşa sahip olduğum için çok şanslıyım.Ya bir aksilik çıkarsa?"

"Angel risk almaktan başka çaremiz yok.Bana güven.Planımızın devamı ise İngiltere'ye kaçacağız."

Angel çaresizce kafasını evet anlamında salladı.Kimlik.konusunda yardım edecek olan arkadaşıma mesaj attım."Bu işi olmuş bil." şeklinde karşılık verdi.Yarın ilk işim Angel'ın mükemmel sarı saçlarını siyaha boyamak ve lens takmak olacaktı.Islak kıyafetlerimi çıkarıp pijamalarımı üstüme geçirdim en az Angel kadar endişeliydim.

----------

-Angeeeeel,uyan artık!

-Kes sesini,uykumu bölme!

-Angel işlerimiz var?

-Bir kaç saat sonra hallederiz.

-Angel polis!

Ve Angel çığlık atarak yataktan sıçrar.Hahahahahahah.Gülmekten midemin içi acıyordu ve kendimi durduramıyordum.Angel'ın bana karşı olan öldürücü bakışlarıyla kendime geldim.Gülmemek için dudağımı ısırıyordum.

-Lex haha çok komik (!) Böyle şaka mı olur? Gülmeyi kes yoksa seni bu yastıkla boğarım.

-Tamam ahahahah.Sustum.

Hep o mu yersiz espriler yapacak?

Kahvaltıdan sonra ilk iş Angel ile kuaföre gittik ve saçlarını boyattık.Böyle bile güzel gözüküyordu.Lens işinide halledip kimlik için arkadaşımın yanına gittim,Angel ise giyim tarzında değişiklik yapmak için alışverişe çıktı.Şuan İngiltere'ye gitmek için bir engel gözükmüyordu.Bir gece daha kalmalı mıydık? Vakit kaybetmemek en doğrusu,polisler Angel'ı bulmadan harekete geçmeliydik.

Angel'a mesaj attım.

-Yarım saate evde ol.

"Neden?" diye karşılık verdi.Aptal kız.

-İlk uçakla gidiyoruz.Valizlerimizi hazırla.

"Tamam canım." yazdı.

Hemen bir taksi çevirdim ve 15 dakikaya eve geçtim.Angel ile valizleri hazırlayıp evden çıktık.Doğup büyüdüğüm yerden ayrılıyordum,son kez şehrimin sokaklarına baktım.Ağlamamak için kendimi zor tuttum ve işler daha da dramatik hale gelmeden taksiye atlayıp havalimanına gittik.Biletlerimizi aldım.5 dakika sonra uçak kalkacaktı.

Hayallerin PeşindeWhere stories live. Discover now