GİTAR

39 2 0
                                    

Uçaktan indiğimizde babamı gördüm.Babam ölmemişti.Kollarını açmış beni bekliyordu.Yaşadığım şoku atlatıp hiçbir şey sormadan sarıldım."Neredeydin şimdiye kadar?" bile diyemedim.Önemli olan şuan burdaydı,benimleydi ve sarılıyorduk.Saçlarımı okşadı,kulağıma eğildi ve fısıldadı "Korkma,yanındayım ben." Gözümden bir damla yaş geldi "Gitme." Diyebildim sadece.Hafifçe itti beni,gülümsedi "Karanlık cennet" dedi.Bu ne anlama geliyordu? Hiçbir şey söylemeden gitti.Yine bıraktı beni.

Angel:Lexie uyan artık!

Kahretsin! Hepsi bir rüyadan ibaretmiş."Karanlık cennet" kelimesi beynime kazınmıştı.Bu ne demek? Tamam,alt tarafı bir rüya.

Uçaktan indik ve bir bankın üstüne oturduk.

Angel:Peki şimdi ne yapacağız?

Lex:Bilmiyorum.

Angel:Ne demek bilmiyorum plan senin planın?

Lex:Götünü kurtardığımıza şükret.Merak etme bir şeyler bulurum.

Angel:Paramız bile sınırlı,nerde kalacağız?

Lex:Angel kapa çeneni.Başımızın çaresine bakabiliriz.Paramız yok ama gitarımız var.

Angel:Gitarı mı satacağız? Aman çok para eder ya.

Lex:...

Valizlerimizi alıp başı boş bir şekilde geziniyorduk.Kalabalık bir caddeye girdik.Nerede olduğumuz hakkında bir fikrimiz yoktu.Angel fazlasıyla "umutsuz vaka" olarak görüyordu beni.Oysa ben herşeyin üstesinden gelebileceğimiz düşüncesindeydim.

Gitarımı çıkardım.Uzun süredir elime almamıştım.Ne zaman gitarıma dokunsam Nicholas'la ilgili anılarım depreşiyordu.Bana gitarı o öğretmişti,ilk sevgilim olur kendisi.Fakat sonra beni uyuşturucu işlerinde kullanmaya başladı.Başta aşktan gözüm öylesine kördü ki,beni kullandığını anlayamadım.Taa ki,beni aldatıncaya dek.Üstelik onu terk ettiğimde beni öldürmekle tehdit etti.Sürekli beni takip ediyordu,zor da olsa izimi kaybettirdim.

Gitarıma dokunduğumda kendimi iyi hissettim.Uzun süreden sonra ilk defa gitarımla huzur buldum.Evet unutmuştum onu.Eminim.Nefret dahi hissetmiyordum.Belki de yeni bir ülke,yeni bir şehir unutturdu onu.Belki de bana onu hatırlatan şey gitarım değil,yaşadığım şehirdi."Taylor Momsen-Make me wanna die." Şarkısını söylemeye başladık.Herkes başımıza toplanmıştı,bir taraftan eşlik ediyor bir taraftan ritim tutuyorlardı.En önden dikkatle bizi izleyen 20-25 yaşlarında ki çocuk ilgimi çekti.Hoşlantı anlaminda değil.Bir şey söyleyecek gibi bakıyordu.Şarkı bitiminde herkes bir miktar para koydu,kalabalık dağılmıştı.O çocuk hariç.Yanımıza iyice yaklaştı.

"Merhaba"
"M-merhaba"
"Bu şehir biraz tehlikelidir.Dikkat edin derim."
"A-anlamadım. Bu şehir hakkında neden bilgi veriyorsunuz?"
"Bu şehirde yeni olduğunuz gözünüzde ki endişeden belli.Ben buranın yerlisiyim,insanları gözünden tanırım."
"Pekala.Bu konuşma nereye varacak?"
"Benim barımda şarkıcılık yapmayı kabul ederseniz,burada son bulacak."
"Ciddi misin?"
"Şaka yapıyor gibi miyim?"
"Biz şey...yani,bir işe ihtiyacımız var.Bu teklifi reddetme şansımız yok.Ne zaman başlayalım?"
"Yarın.Bu da kartım."

Dedi ve gitti.Şanslıydık.Tek sorun bu gece nerede kalacaktık? Elimizdeki parayla karnımızı doyurduk ve sigara aldık.Hava kararmıştı,yollar bomboştu.

Ücra bir yer bulduk.Duvarlar yıkık dökük ve rutubet kokuyordu.Bir tane ikili koltuk vardı,eski ve kirliydi.Burada koltuğun ne işi vardı? Birileri mi kalıyordu? Belki de eşyalarını yenileyen biri eski koltuğunu buraya bırakmıştı.Fakat ıssız bir yerdi.Bir gece burda kalabilirdik.Valizleri köşeye bıraktık ve ikili koltuğa uzandık.Tam gözüm dalmıştı ki bir erkek sesi ile irkildim.

"Kalkın lan burdan!"
"Siz kimsiniz?"
"Asıl siz kimsiniz burası bizim çöplüğümüz."

Elinde bir şey vardı ve içine çekiyordu.Sanırım uyuşturucu tarzı bir şey.Kolumdan tuttu ve hızla yere fırlattı beni.

"İyi misin?" Dedi Angel çığlık atarak.Evet anlamında kafamı salladım.Yerden kalktım ve bir içki şişesini çocuğun kafasına geçirdim.Çocuğun diğer arkadaşları sadece izliyordu.Sanırım çocuk grubun lideri gibi bir şeydi.Çocuk beni tuttu ve çenemden tutarak duvara dayadı.Aramızda neredeyse hiç mesafe yoktu.Kulağıma fısıldadı.

"Çok güzelsin."
"Varoş." Diyip çocuğa kafa attım.İnleyerek geri çekildi.Devam ettim "Bizi rahat bırak bir gece kalıp gideceğiz."

Kafa atmamı,kafasında şişe kırmamı umursamayarak kahkaha attı.Hoşuna gidiyordu sanki,yüzsüz.

"Buralarda fazla kalırsanız millete yem olursunuz yavrum.Sadece bir geceliğine izin veriyorum.Yarın burda olursanız hiç acımam,öldürürüm."

Kafamı evet anlamında salladım.Gözlerim kapanıyordu ama soğuktan titriyordum.Çocuk montunu çıkarıp üstüme koydu.Arkadaşları ona garip garip bakıyordu."Önünüze dönün." Diye bağırdı.Kimse itiraz bile etmedi.Bu çocuktan neden böyle korkuyorlardı? Uykuyla uyanıklık arasında gidip gelirken seslerini duyabiliyordum.Diğer erkekler bizim hakkımızda iğrenç hayaller kurup gülüşüyordu.Lider çocuk ateş yakıyordu sanırım.

*********

Sabah gözlerimi açtığımda kimse yoktu.Tek hatırladığım "Serseri".Herkesin bir lakabı vardı ve arkadaşları ona serseri diyordu.Aman ne yaratıcı (!)

Media'da ki serseri.

Hayallerin PeşindeWhere stories live. Discover now