11

30 2 0
                                    

Bir barda şarkıcılık yapmaktan daha zoru varsa o da bir barda şarkıcılık yapmaktır.İt,kopuk ne halt ararsan burada mevcut.Daha elit bir mekan yok mu burada? Tamam kabul,ben de biraz serseriyim erkek dövmüşlüğüm var ama bünyem bu kadar varoşa alışkın değil.Angel halinden gayet memnun,neymiş efendim özünde iyi çocuklarmış.Ben o kadar derine inemem,sen şuna "Çocuklar yakışıklı tabi halimden memnun olurum" desene.Angel biraz çapkındır,ben de aksine aşka uzak asi bir kızım.Bir çok kızdan farklı düşüncelere sahibim.Mesela erkek dediğin uzun boylu olmamalı,kısa boylu olmalı ki sinirlendiğim de kafa atabileyim.Tabi bu işin esprisi.Biri beni şurdan kurtarsın!

Angel:Lexie kendi kendine ne konuşuyorsun?
Lex:Sesli mi düşündüm yine? Aman neyse,ne zaman çıkacağız biliyor musun?
Angel:Dayan,sadece yarım saat kaldı.

Yarım saat gözümde üç beş saat oldu tabi.Millet yavaştan dağılıyordu.Biz de son parçalarımızı söyleyiverirken uzaktan beyaz bir ışık geldi."Tanrım,ölmek için çok erken!" düşüncelerine kapılmışken patronun parlak keliyle birlikte bize doğru yaklaştığını fark ettim.
"Kızlar ha-ri-ka-sı-nız!"
Lex:Bo-no po-ro vör!
Angel:Öhö öhö! Iı şey,Lexie'nin demek istediği günlük maaşımızı verecek misiniz?
"Burada maaşlar günlük değil,haftalık.Haftanın sonunda yanıma gelin gençler.Hadi iyi akşamlar."

Ne? Ne? Ne? Boku yedik.Bir hafta ne yapardık biz? Burada yatma ihtimalimiz vardır belki diye patronun peşinden gittim ama sadece tek kişi kalabilir dedi.

Lex:Angel sen burada kal,ben başımın çaresine bakarım.
Angel:Saçmalama nereye gideceksin?
Lex:Dün gittiğimiz yere.
Angel:Dün çocuk sa-

Angel lafını tamamlamadan kapıyı çarpıp çıktım.Onu bu plana ben sürüklediysem güvende olması gereken oydu.
******

Serseri:Burada ne işin var senin?
Tüm sevimliliğimi kullanarak "Bir haftacık burada kalacağım,sonra söz giderim."
Serseri:Bir hafta mı yuh ebesinin a- git buradan.
"Tamam o zaman gideyim ben.Gecenin bu saatinde.Kesin bir tinerci yolumu keser ölürüm zaten.Neyse ya."
Serseri:Duygu sömürüsü yapmayı kes.Git hemen.10a kadar sayıyorum.10 dediğimde buradan yok ol.
Gitmek için arkamı döndüm,sevimlilik ve duygu sömürüsü konusunda iyi değilim demekki.
"1,2,3,4,5,6,7,8,9,11"
"Ne demek bu?"
"Tamam kal.Başımın belası."
"Teşekkür ederim.Sadece bir hafta."

Serseri ateş yakmış tek başına oturuyordu.Arkadaşları da yoktu bu sefer.Sohbet etmek için yanına gittim.Fazla gizemliydi.İlk defa bir erkeğin hikayesini merak ettim.

"Serseri"
"Yine ne var?"
"Çok kibarsın.Adın ne senin?"
"Bilmen gerekmiyor.Serseri de yeter."
"Memnun oldum,ben de Lexie."
"Adını merak eden kim?"
"Neden böyle davranıyorsun?"
"Çok fazla soru soruyorsun.Kes sesini."
"Tamam ben sana bir şeyler anlatırım,sen susarsın.Kendimden biraz bahsedeceğim.Nasıl olsa bir hafta sonra asla karşılaşmayacağız,istersen sen de anlatırsın.Babamı küçük yaşta kaybettim,en sevdiğim film one day,en büyük hayalim dövmeci olmak,sigara içmeyi severim,aşka inanmıyorum ve bir de koalalar çok tatlı." Serseri hiçbir şey söylemeyince konuşmaya devam ettim. "Bir varoşa göre giyimin çok düzgün neden acaba? Ya da neden bu hayatı yaşıyorsun? Yani seni bu hayata ne sürükledi? Veya bu şehirden bahset bana"

Kendimi şizofren gibi hissediyordum.Hâlâ meraklı gözlerle ondan cevap bekliyordum.Sonunda sessizliği bozan taraf o oldu.

"Birincisi ben de annemi küçük yaşta kaybettim,en sevdiğim film The Fault In Our Stars,en büyük hayalim artık susman,sigara içki alkol uyuşturucu kullanıyorum,her insan hayatta bir kez aşık olur gerisi heves ve bir de koalalar çok tatlı.İkincisi,giyimim seni ilgilendirmez.Son olarak,bu şehir karanlık cennet gibidir.Kendini şehrin güzelliğine kaptırıp,kaybolur insan.Dikkat et."

"Karanlık cennet mi?"

"Evet.Varoşlarda metafor yapabilir değil mi?"

"Onla ilgisi yok."

"Ve sen de bu şehir gibisin.Karanlık cennet.Güzelliğini gören karanlığında boğulup gider,bu şehir gibi cesaretli gözüken bir ürkeksin aslında, karanlıktan korkan bir karanlık cennet.Bu şehir kadar zor,bu şehir kadar kendine bağlayan."

"Benden hoşlandığını mı ima ediyorsun?"

"Alakası yok.Sadece seni sana anlattım,hepsi bu.Ben kimseden hoşlanmam kızım,sevmem kimseyi.İnsan hayatta bir kere sever ve ben bu limiti doldurdum."

Demek birini seviyordu.Neyse,banane bundan.Serseri ile sessiz bir şekilde otururken birileri içeri girdi,arkadaşları değildi bunlar ve ellerinde silahları vardı.

"Serseri,bulduk seni.Bu sefer kurtuluşun yok,yolun sonuna geldin."

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Feb 07, 2015 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Hayallerin PeşindeWhere stories live. Discover now