1

342 36 55
                                    

çok eğleneceğimizi hissediyorum :)
___________________________

Müdür 'Lee Taeyong' yakışıklı kişiliğinin ardında her hafta aynı kişiler için aynı yerde toplanmış olmanın verdiği bıkkınlıkla elindeki dosyaları inceleyip elini başına götürerek okşadı. Başı ağrımıyo olsa da ağrıyacağını bildiği için önden bir hazırlıktı üstelik bu sefer farklı haftalarda farklı kombinasyonlar halinde parça parça gelen kişilen değil de 7 si birden aynı kuruldaydı. Derin bir nefes alıp kendini hazırladıktan sonra kapıdaki nöbetçiye seslendi.

"Her hafta her hafta uğraşıyoruz 7 sini birden getirin bi' kere de yapalım."

Nöbetçi müdürün emriyle yan odadaki birbirinden ayrı oturan çocukların yanına girdi.

"Hepinizi birden bekliyorlar"

Bazıları duyduklarına şaşırır biçimde tepki verirken bazıları ise umursamadan kalkıp kurul odasına sırayla girdiler ve onlar için hazırlanmış cezaları beklemeye başladılar.

Dong Sicheng -rehber öğretmeni- sözü alarak sırayla hepsini çağıracak savunmasını yaptırıp oylamaya sunacaktı.

"Lee Mark. Öne çıksın"

Lee Mark Kanadalı lise son öğrencisi Kore'ye liseye başlayacağı yıl taşınmış. Şu anki ortamda bulunma nedeni ise. İngilizce sınav kağıtlarından bir tanesini tenefüste hocayla çarpışma bahanesiyle sınavdan 5 dk önce çalıp ana dilinin vermiş olduğu ayrıcalık sayesinde çözerek parayla sınıfa dağıtması.

Mark 7linin içinden kendini bir adım öne atarak kurula göz gezdirdi. Göz göze geldiği İngilizce Hocası Jung Jaehyun ise sözü alarak başladı.

"Kendini benim bütün bir dönem öğrettiğim konuyu arkadaşlarına parayla satmanın mantıklı bir açıklaması varsa eğer açıklamak ister misin?"

"Siz belki gerçekten ders işleyip bize Amerika'daki 4 yıllık maceranızı anlatmasaydınız. Kimseye soruları vermeme gerek kalmaz ve herkes sorularını kolayca halledebilirdi. Üzgünüm hocam Korece'den kat kat kolay bir dili bu kadar katlanılmaz hale nasıl getirdiğinizi bence siz açıklamalısınız."

Mark'ın bir adım arkasında kalan 6lıdan sessiz bir "ooo" yükseldi ya da karşılarındaki kurulu farketmelerinden dolayı dudaklarını büzüp şaşırmakla yetindiler. Kurul ise Mark Lee'nin ukalalıklarına ne kadar alışkın olsalarda bunun biraz fazla geldiğini düşünüp bakışlarını Jaehyun'dan kaşırmışlardı. Jaehyunun yumruğunu sıkmış belki de ağzına geleni söyleyeceği sırada. Sicheng durumu farkederek sözü geri aldı.

"Pekala Mark sanırım bu kadar yeterli. Yerine geçebilirsin. Huang Renjun bir adım öne"

Huang Renjun,Lise 3. sınıf öğrencisi Mark gibi yabancı uyruklu öğrencilerden birtanesi olsa da Mark'ın aksime çok küçük yaşından beri Kore'de bu yüzden iki dilide çok iyi biliyor. Suçu mu işte tam bu durumdan dolayı müdürden izin alıp açtığı Çince kulübünün Çince dışındaki bütün amaçlara önderlik etmesi; zorbalık, okuldaki çin uyruklu öğrencileri himayesi altına alıp diğer öğrencilere istismar, soru çalma, soru satma ve daha fazlası...

Mark'ın geri çekilmesiyle Renjun öne gelerek Mark'ın yerine geçmişti. Bu seferki sözü müdür yardımcısı aynı zamanda bir çinli olan Qian Kun aldı. Okul international olduğu için öğretmenlerde buna göre seçilmişti.

"Huang Renjun ben o kulübü açabilirsiniz diye o mühürü basarken okuldaki bütün pis işleri yürütüceğin gizli bir örgüt olması için mi bastım ulan!"

Kun sinirle yumruğunu sıkarken baktıkça sinirlenmesinden dolayı tanrıdan sabır dileyerek bakışlarını Renjun'den uzaklaştırmıştı. Sıra Renjun'e geldiğinde ise her zamanki kendinden emin(!) tavrını -öğretmenlerin dayanamaz hale geldikleri tavrı- takınıp söze başladı.

"Öncelikle saygı değer öğretmenlerim siz buna belki pis işler belki ırkçı bir yaklaşım diyebilirsiniz fakat ben kulübümün görevini yerine getirdiğime canı gönülden inanıyorum sonuçta amacımız oraya gelenlerle Çince konuşmaktı ve bizde kesimlikle omu yapıyoruz diğer Çinli arkadaşlarımla birlikte geri kalan suçlamara geliceksen ırkçı dediğiniz kulübün amacı aslında hümanist(!) bakış amacı sağlıyoruz dediğiniz okulumuzda olan 'Çinli' kalıbına maruz kalan kardeşlerimizi koruyor. Geri kalanlara gelirsem bence bütün bunları göz önüne alırsak diğerlerini gözden gelmeniz hepimizin yararına olur. Teşekkürler."

Renjun öne doğru eğilerek bir sanatçı edasıyla ellerini döndürürken geri yerine kadar o pozisyonda ilerleyip yerine geçtiğinde ise doğrularak gülümsedi. Müdür yardımcısına ise sabır dilemek kalmıştı.

Söz tekrar Sicheng'e geldiğinde ise elindeki listeye bakarak sıradaki çocuğu çağırdı.

"Lee Jeno, bir adım öne"

Lee Jeno, Lise 3. Sınıf öğrencisi kısaca pezevenklik yapıyor. Kendi okul içi Tinder'ını oluşturmuş ve isteyenlere uygulama apk dosyasını kişiye özel şifreyle birlikte veriyor. Aslında zaten sevgilisi olan kişilerde kullanmaya başlayıp yok benim sevgilim sen nasıl yazarsın kavgalarından sonra olay büyümüş ailelere arsından ailelerin nasıl böyle bir şeye izin verilir diye idareyi şikayetiyle olay baya büyümüş. Hatta okulun adı çıkması derecesine gelmişti. Bu yüzden Lee Jeno bu kurulda en sinirle bakılan öğrencilersen biri olmuştu.

Jeno'nun Renjun'e 'bu aptal ne yapıyor' bakışlarından sonra ismini duymasıyla öne çıktı. Suçun büyüğüyle büyük ilgilenir işte tam olarak bu yüzden Jeno'nun şansızlığına mı denir yoksa şansına mı bilinmez, diğer müdür yardımcısı ona kalmıştı Kim Doyoung. Müdür yardımcıları arasında herzaman iyi polis-kötü polis mantığı olurdu. Qian Kun, öğrencileri anlamaya ve sorunlarını çözemeye çalışan taraf(Tabi Renjun onu çileden çıkartabilmişti). Kim Doyoung ise aileye haber verme, ceza kesme, bağırma çağırma ve azarlama ile ilgilenen taraftı. Tam olarak bu yüzden çok da düzgün olamayan ağzını Jeno için lafa açtı.

"Oğlum tek bir şey sorucam pezevenk misin şerefsiz! Ne demek okula özel Tinder açmak bir de onu satmak bir de onu bütün okula aylık ödemeye başlayarak satmak. Adımızın neye çıktığından haberin var mı senin?"

Bütün öğretmenlerin gerilimi hat safadayken bu sefer diğerlerine farkla Jeno Doyoung'un lafını keserek konuşmaya daldı.

"Bildiğiniz gibi okulun en yüksek bilişim notlarına sahip olan benim? Bu yüzden gelecekte yazıcağım uygulamaları ve programları CV me eklemek için böyle bir şeye başvurmamı hor görmelisin. Yoksa bende üniversiteleri mükemmel notlar götüretek alınsam belki çalışmayı denerdim neyseki üniversiteye geçiş bunlara bağlı değil. Ayrıca pezevenklik dediğiniz bu uygulamanın bizim bildiğimiz adıyla Tinder'da hesabı olan 8 öğretmen var bu masada şansa bakın 8'ide gay evet evet nası biliyorum falan filan dimi benim işim bu demem o ki öğrencilerine bu şekilde örnek olmanız sizce de doğru mu hocalarım? Ah tabiki de değil ama neyseki siz örnek hocalar olarak kalıcaksınız çünkü bu olayı çözmüş gibi işleyecek olayın büyümemesini ise ben sağlayacağım. İki tarafda mutlu mesut yaşamına devam etsin."

Jeno konuşması boyunca kararlılık ve düz bir ton da konuşmuş bir andan ise kıpırdanmalara bıyık altından gülmüştü. Konuşmasını bitirdiğinde ise tekrar yerine geçti. Yavaş yavaş bütün öğretmenlerden ter akmaya başlamışken Sicheng kendini toparlayıp olayın şokunu üstünden atarken sıradaki öğrenci için seslendi.

"Lee Donghyuck, bir adım öne lütfen"

...
_________________

Bölümü ikiye böldüm biraz uzun olucak diye 2. kısmını yakın zamanda yayınlarım bu arada ilk story ficim hatamız varsa affola eğleniyorsanız da ne mutlu bana oydan çok yorumlarınız da önemli lütfen esirgemeyin

Dream 101Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin