Albus umutsuzca Scorpius'tan hoşlanıyordur ve çocuğun fark etmek için çok habersiz olduğundan korkuyordur. Ta ki fark edene kadar.
°Çeviri
All the rights belongs to original owner @plebeians
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Onları izledi. Erkek arkadaşına her baktığında aydınlanan gözlerini ve onun gözlerinin parlamasına sebep olan bir şekilde dudaklarının kıvrılmasını ve bir gülümseme oluşmasını izledi. Çocuğun kız arkadaşına doğru eğilip kulağına bir şey fısıldamasını ve ateşin ışığında kızın çilli yanaklarının alevlenmesini izledi. Hepsini izledi ve bakmamaya çalışıp, başarısız olurken kotunun üstünde yumruklarını sıktı.
Açıkçası, onun bu yazın bitişi partisine gelmesi bile saçmaydı ama Rose ısrar etmişti ve Albus kuzenini hayal kırıklığına uğratmaktan nefret ediyordu. Scorpius'un burada olacağını biliyordu çünkü Rose neredeyse, sarışın da onun peşindeydi. Albus bütün yaz boyunca onu görmezden gelmekte başarılı olmuştu ama bu haftanın başlarında kuzeninin mektubunu almasıyla her şey berbat olmuştu.
Nihayetinde, kafasını çevirmeyi başarabilmişti. Şenlik ateşinin diğer tarafında, Scorpius ve Rose'un sağında, okulla ilgili bir şey okuyan Lily ve Hugo oturuyordu. O yüzden Albus dikkatini başka yere verdi, ona acıyan gözlerle bakan James'e. Abisi dikkatini çektiğini anladığında kafasını hafifçe, Albus'un onu takip etmesini ifade ederek hareket ettirdi.
Ayağa kalktı ve kimse onu fark etmedi. Bu son zamanlarda oldukça normal bir şeydi. Evde bile kimse onu fark etmiyor gibi görünüyordu. Lily her zaman son ana bırakılmış bir okul ödevini yapıyor, annesi bir sürü amcasından birine yazıyordu ve babası bakanlıkta çalışmakta oluyordu. Sadece James onu fark ediyor gibiydi ama Hogwarts'taki son yıllarına girdiklerinden o Teddy'le takılmakla meşguldü.
James amcasının garajına doğru sıvıştı. Ne kadar sihir yapabilseler de Ron amca bir araba almakta ısrarcı olmuştu. Albus abisini garajın kapısına yaslanmış yuvarlak çerçeveli gözlüğünü burun kemerinin üstüne iterken buldu. Albus'un görüntüsünü yakaladığında kaşlarını çattı.
"Bütün gece birbirlerini süzüyorlardı, Al. Sen iyi misin?" Kollarını göğsünde birleştirirken sordu. Yaz biterken, havada bir canlılık kendini gösteriyordu. Ve James'in gryffindor kapüşonlusu soğuğu dışarıda tutma işini yapamıyormuş gibi görünüyordu.
"Sorun değil, James. Sürekli beni kontrol etmek zorunda değilsin." Albus kollarını kendi göğsünde birleştirerek iç çekti. Yeşil gözleri abisinin gözleriyle buluştu ve başka bir nefes üfledi. "Sadece gelmemem gerektiğini biliyordum."
"Hey," James on beş yaşındaki çocuğa yaklaştı. "Saçmalama! Tamam belki Rose'un davet ettiği kuzenlerden gelen tek biz olabiliriz ama sonuçta buradayız. Ve iyi vakit geçirebiliriz. Patlayan şipşak oyunu çıkarabilirim ya da..."
"Her şey yolunda James, cidden. Sanırım sadece Hermione Hala ve Ron Amca'ya eve uçup uçamayacağımı soracağım. Rose'un benimle konuşmayacağı da belli zaten." Albus üzgünce belirtti. Garajın çevresinden yürümek için arkasını döndü ve neredeyse başka biriyle çarpışıyordu. Kafasını kaldırdığında gözleri Scorpius'un gri gözleriyle karşılaştı, ağzı anında kurumuştu.
