B İ R - 1. KISIM -

790 36 1
                                    

Oy veren herkese çok teşekkür ediyoruuum😌🌸 Bir sonraki bölümden itibaren bölümleri beğenenlere ve yorum yapanlara ithaf edeceğim. ❤🦋

"Hadi Mavi, geç kalıyoruz!"

Burnumdan bir nefes verdim.

Lanet olsun ki saçımın ucunda bir düğüm oluşmuştu ve düzleştiriciyi oradan geçirmeden önce çözmem gerekirdi. Tarağı defalarca üstünden geçirmenin ardından devam ediyordum fakat ölü inadına kapılmıştı adeta. "Of hadi seni lanet şey"

Dünkü duştan sonra saçımı taramayıp, ağlamaktan yorgun düşmüş bedenim ile tüm gece deliksiz bir uyku geçirirken yatakta çılgınca yatmamdan dolayı bu denli dolanmıştı saçım. Bazı zamanlar uykudan gözümü açamayacak dereceye geldiğimde ve duş almadan yatamadığımdan böyle zamanlarda çoğu kez saçlarım berbat bir hal alırdı ve bu yeniden aynı şekilde yattığımın habercisiydi. Sıkıntılı bir nefes verip düğümün üzerine ardındansa tarağa saç açıcı spreyden biraz daha sıkıp sertçe tarağın dişlerini saçlarımın arasından geçirdim. Canımı acıtmasından ötürü önümdeki masaya bir tekme savurmadan edememiştim.

"Mavi hadi, işe gecikiyorum!" Yanağımın içinde biriken havayı çığlık olarak dışarı vermek üzereydim. "Baba geliyorum! Saçımda bir düğüm oluşmuş"

"Ne düğümü? Böyle dar vakitte saçın düğümüyle mi uğraşıyorsun?! Bırak gel Allah aşkına"

Ayağımı sertçe yere vurup gözlerime sinirden akın eden göz yaşlarını geri göndermek için başımı tavana kaldırdım. Acele etmem gerekiyordu fakat adeta iki ayağım bir pabuca girmişti, telaştan ne yapacağımı bilemiyordum. Endişeli adımlarla odanın içerisinde gezinmeye başladığımda hafızamı ne yapabileceğim konusunda bir çözüm üretmesi için zorladım. Olduğum yerde durup gözlerimi sımsıkı kapadım. Ne yapabilirdim?

Aklımda birden bire tek bir çıkış yolu belirmişti. Mantıklı bir karar mıydı emin değildim lakin başka bir çözümde gelmiyordu hafızama bu dar vakitte. Yüzüm acı içinde buruşurken gardroptaki en alttaki çekmeceye uzandım, içinden uzun metal makası çıkardım.

"Bunu yaptığıma inanamıyorum" dedim içimden bir küfür savurmadan önce. Düğüme yakın olacak şekilde saçımı gerdirip makasın iki ucunu açtım. "Kehanet başladı bile"

Düğümün yere düşmesine izin verirken düzleştiriciyi elime alıp diğerlerine göre kısa kalan saç tutamının üzerinde birkaç kere aşağı kaydırdım.

Yatağın kenarında duran siyah çizmelerimi hızlıca ayağıma geçirip askılığını yatağın başlığına doladığım çantamı kaparak odadan çıktım. Her sabah olduğu gibi, babamın bir şeyler atıştırmadan işe gitmesine gönlü razı gelmeyen annem kapıdan babamı geçirdiği görüş alanıma girdiğinde yanlarına doğru hızla ilerlettim adımlarımı. Annem beni fark ettiğinde geriye doğru eğildi, başını bana döndürdü.

"Harika görünüyorsun" dedi beni baştan aşağı süzerken.

Uzanıp yanağına bir öpücük kondurdum. "Bana şans dile"

Annem parmaklarını şıklatıp o iş bende dercesine göz kırptığında kıkırdadım.

"Hadi Mavi!" Merdivenlerin yarısına kadar inmiş babam dışarıdan seslendiğinde koşar adımlarla kapıdan çıktım. Biraz daha oyalanırsam beni bir çocuk gibi sokağın ortasında azarlayacağına kalıbımı basabilirdim. Elindeki çantasıyla arabaya doğru hafif tempolu koşmaya başladığında hemen arkasından onu takip ettim.

"Yavaş düşeceksiniz!" Arkadan bir ses yükseldiğinde geriye dönüp parmaklarıma bir öpücük kondurarak evhamlı bir hal ile bizlere bakmayı sürdüren anneme gönderdim.

SAPLANTIWhere stories live. Discover now