Bölüm 6

2.8K 349 59
                                    

Ozan koridorda ilerlerken bakışları önünde dik ve zarif bir şekilde ilerleyen kızın sırtına kilitlenmişti. Derslere başlayalı iki hafta olmuştu. Bu süre içerisinde Derin ile bir daha konuşmamışlardı. Ozan bilerek kızdan uzak duruyordu. Kız da bunun farkında olacak ki ikinci gün verdiği selama karşılık alamayınca yanına yaklaşmaz olmuştu. Belki de abisinin uyarısını dikkate almaya başlamıştı. Ancak iki hafta içerisinde belki bin defa göz göze gelmişler, yüzlerce kez birbirlerine dokunacak kadar yakınlarından geçmişlerdi. Ozan farkında olmadan kızla garip bir oyunun içine girdiğini hissediyordu. İkisi de birbirlerini kışkırtıyor ancak ilk adımı asla atmıyorlardı. Uzaktan bakışmalar, yan yana geldiklerinde küçük temaslar haricinde bir yakınlaşmaları yoktu.

"Bakışlarınızla birbirinizi becerdiğinizin farında mısınız?" diyen Nilay'ın sesiyle Ozan ona döndü. Genç kız hemen yanında yürüyordu. Her zamanki gibi suratı asıktı.

"Neden ondan bu kadar nefret ediyorsun?" diye sorduğunda Nilay da kafasını kaldırıp ona baktı. "Ona aşık olmandan korkuyorum" diyen genç kızın itirafı açıktı. Ozan güldü. Kolunu onun omzuna atarken "Bunun imkansız olduğunu biliyorsun" dedi.

"İmkansız diye bir şey yoktur Ozan. O kız seni üzecek."

Ozan iç çekerek bakışlarını tekrar Derin'e çevirdi. Genç kız dış kapıdan çıkmıştı. Biraz sonra onların arkasından kapıdan çıktıklarında merdivenlerden inen Derin omzunun üstünden geriye baktı. İşte bu bakışı ve gülüşü sanki başında beri Ozan'ın onu izlediğini bildiğini söylüyordu.

"Haklısın. Ondan uzak durmalıyım ancak üzüleceğim için değil. Üzülen ben olmam Nilay. O olur. Abisinin uyarısını dikkate alacağına eminim"

Nilay onun söylediği sözlerin altında yatanları biliyordu. "Hepsi geçmişte kaldı" diye mırıldandığında "Hiçbir şey geçmişte kalmaz" diye karşılık verdi Ozan.

Otoparka doğru ilerlerken biranda onlara çarpan bedenle ikisi de ayrıldı. Arkalarından gelen Korkut aralarına girerek "Ne haber?" dediğinde Nilay ağzının içinde homurdandı. Ozan "İyi, senden ne haber?" diye sorduğunda Korkut yanaklarını şişirip ofladı.

"Kardeşim şu Kraliçe arı var ya tam bir kaltak" diyerek otoparkta lüks bir aracın yanında duran Derin'in arkadaş grubundaki sarı kızı işaret etti. Korkut, Sidem ile aynı bölümde okuyordu. İki hafta içerisinde birlikte fazla vakit geçirmişlerdi çünkü birlikte tamamlamaları gereken bir resim vardı.

"Hepsi birbirinden kaltak" diyerek ona katılan Nilay'ın sözlerini "Aynen be siyah bebeğim" diyen Korkut onayladı.

Grubun arkasından geçtikleri için Ozan sessiz kaldı. Derin'in son bakışını yakaladıktan sonra gülümseyerek önüne döndü. "Sıla nerede?" diye sorduğunda Korkut "Dersi erken bittiği için eve gitmiş" diye cevap verdi.

"Son zamanlarda içine fazla kapandı" diyerek araya girdi Nilay. "O hep öyleydi kapalı kutu" diyen Korkut önüne gelen bir çöpü yerden alarak çöp kutusuna doğru gitti.

O uzaklaşırken Nilay "Yine de Sıla ile konuşmayı denemelisin. Bir sorunu olduğunu hissediyorum" dediğinde Ozan kafasını salladı. Son zamanlardaki hali onun da gözünden kaçmamıştı.

Eski model Harley motorunun önüne geldiklerinde anahtarı takıp motora bindi. Nilay hemen arkasında geçtiğinde kaskı ona uzattı. Yanlarına gelen Korkut ellerini iki yana açarak "Ben neyle geleceğim?" diye sorduğunda Nilay ona dönüp sırıtarak "Belediye otobüsüyle. Tabi buradan geçerse" dedi.

GENÇLİK ATEŞİWhere stories live. Discover now