Bölüm 5

2.8K 359 55
                                    

Ani gelen dik yumruğu kolayca savuşturdu. Gardını alarak bir iki adım geri gitti. Fuat hoca saldırısına devam ederken o sadece savunma yaparak bekledi. Her darbede öfkesi artıyordu. Gözünün önüne gelen görüntüler öfkesini kat be kat arttırıyordu. Alnından süzülen ter damlası gözünün içine girdi. Gözü terin tuzuyla yanınca göz kapaklarını hızla kapatıp açtı. Sağ karın boşluğuna isabet eden tekmeyle sabrı taştı. Öfke dolu bir çığlığın ardından saldırıya geçti. Eğilerek Fuat hocanın yumruğumdan kaçtı. Sola dönüp adama yandan bir tekme savurdu. Fuat hoca aldığı darbeyle dengesini kaybedip ona dönmeye çalışırken Adel hızla saldırdı. Ard arda indirdiği yumruklarla adamın üstüne yürüdü. Hiç durmadan yumruk savuruyor, adamın geriye kaçmasına sebep oluyordu. Fuat hoca ringin köşesine kadar geriledi. Kollarını kaldırmış savunma pozisyonundaydı. Adel hiç durmadan köşeye sıkıştırdığı adama yumruklarını savurdu. Kol kasları ağrıyıp acıyla sızlayana kadar durmadı. Sonunda nefes nefese geri çekilip ağzındaki dişliği tükürdü. Fuat hoca "Vay canına" derken o eldivenlerini sertçe ellerinden çıkartıp fırlattı.

İpleri kaldırıp altından geçerek aşağı atladı. "Adel!" diye seslenen adamı duymadı. Salondan çıkıp duşa giderken hala burnundan soluyordu. Kendine öfkeliydi. Hiç umurunda olmaması gereken bir konuyu bu kadar kafasına taktığı için sinirliydi. Doruk'un kimi öptüğü, bir sevgilisi olup olmaması onu ilgilendirmezdi. Ama yine de o kadın kollarını Doruk'un boynuna sarıp dudaklarını öptüğünde kalbinde hissettiği kıskançlığın tarifi yoktu.

Duş alıp üstünü değiştirerek soyunma odasından çıktığında Fuat hoca onu bekliyordu. Adel umursamadan "İyi akşamlar" diyerek çıkışa yönelmişti ki adam adını seslenerek onu durdurdu.

Bıkkınlıkla arkasına dönen genç kız "Efendim" dediğinde Fuat hoca yanına geldi. Ellerini eşofmanının cebine atıp dikkatle ona bakarak "İyi misin?" diye sorduğunda Adel omuz silkerek "Evet" diye cevapladı.

"Ring de öyle görünmüyordun" diyen adamın sözlerine karşılık tekrar omuz silkti. "Size öyle gelmiş" dedikten sonra "İyi akşamlar" diyerek çıkışa yöneldi. Fuat hoca "Bir dahaki derste görüşürüz" diye seslendiğinde elini havaya kaldırarak salladı.

Arabasına binip eve doğru giderken bu gece dışarı çıkmak istedi. Dövüşte yeteri kadar stresini atamamıştı. Işıklarda durduğunda telefonu eline alıp gruptan yazdı. "Bu gece dışarı çıkalım mı?"

Derin neredeyse anında cevap vermişti. Çıkmak istemediğini söyleyerek açık bir şekilde reddetmişti. Sidem, Bartu ile birlikte olduklarını yazarak reddettiğinde Adel onlardan umudu kesti. Eve ulaştığında direk odasına çıktı. Annesini arkasından seslendiğini duydu ama bakmadı. Mini rose rengi parlak bir elbiseyle aynı renk topuklular giydi. Yanına aldığı el çantasıyla odasından çıkması on beş dakikasını almıştı.

Merdivenleri inerken topuk sesleri evin içinde yankılandı. Annesi hole çıkarak ona baktı. "Nereye gidiyorsun?" diye sorduğunda "Dışarı" diyerek karşılık verdi. "Kiminle?" diye soran annesine cevap vermek yerine kapıya yöneldi. Annesi arkasından "Dikkatli ol!" diye seslendiğinde kapıyı arkasından kapatıp dışarı çıkmıştı. Dikkatli ol! Ne kadar saçma kelimelerdi. Özellikle annesini ağzından çıkarken çok komik duruyordu. Daha dokuz yaşındayken kızını tek başına bırakıp dışarı çıkan kendisi değilmiş gibi şimdi ona dikkatli ol diyordu. Arabasına binen Adel kendi kendine sinirle güldü.

Nereye gideceğinden emin olamayarak bir süre caddelerde gezdi. Sınırsız eğlence yerlerinin olduğunu duyduğu ara sokaklara girdi. Arabası fazla dikkat çekse de önemsemedi.

Telefonuna mesaj geldiğinde büyük bir yer altı kulübünün önünde durmuş, arabadan inmek üzereydi. "Denemek istiyorum" mesajını okuduğunda gülümsedi. Doruk numarasını Derin'den almış olmalıydı. Dudağını kemirdi. "Şimdi?" yazarak gönderdiğinde cevap gecikmedi. "Evet"

GENÇLİK ATEŞİWhere stories live. Discover now