Namütenahi aşk +18 (tamamlandı)

1.bölüm 'evlilik

Caniiiim arkadaşlarım, lütfeeen okumadan önce vote verin çünkü gerçekten beğenilip beğenilmediğini duymaya ihtiyacım var. Namütenahi sonsuz ucu olmayan demek aklınızda bulunsun. Ha bide şey her bölümde size şarkı önermeye karar verdim. Bu bölümün şarkısı iseee
"Pera-her şeyim"
*
*
6 sene önce
"Tuna hala söylemeyecek misin nereye gittiğimizi?" artık cidden sabırsızlanmaya başlamıştım, hayır hayır asla normalde aşırı meraklı ve sabırsız bi insan değildim, ama şu an merakımdan bin parçaya bölünebilirdim.

"Sabret bitanem sabret az kaldı, ne meraklı bişey çıktın sen böyle." Söylenmesine kıkırdadım

"Bi hayli şikayetçi çıktın sen bu durumdan, beğenmiyorsan yol orda valla" bi anda belimden sarılıp beni kendine çekti, diğer eliyle de gözümü açtı

"Beğeniyorum asel, o çenenle başımı şişirsende, her konuda üste çıksanda, çok dırdır etsende, beğeniyorum aselcim var mı bir itirazın?"

"Çok güzel!..."Diye çığlık attım ve devam ettim "ay burası çok güzel ne işimiz var burda niye geldik, ben çok sevdim duracak mıyız burda, geçerken filan uğramadık yani?" Halime koca bir kahkaha patlatıp belimi bıraktı

"Cidden bayılıyorum sana" burnuma minik bi öpücük kondurdu

"Bende sana!..." Dedim bağırarak ve devam ettim

"ama buraya da bayıldım ne işimiz var burda?"

Etraf cidden çok güzeldi, deniz kıyısında bir yere gelmiştik ön tarafı tamamen balon ve renkli çiçeklerle süslüydü, onca şatafatlı şeyin arasında sade siyah örtülü iki kişi için hazırlanmış birde masa vardı, ve ben buraya cidden bayılmıştım,

Tuna yavaş yavaş öne doğru ilerleyip sandalyeyi çekti

"Buyurun hanımefendi" koşarak gidip hemen oturdum

"Çok teşekkürler beyfendi" karşıma oturdu ve gözlerini bana dikti

"Büyülenmiş gibisin?" Kafamı olumlu anlamda salladım

"Bayıldım bayıldım, ne bu?" Bana bakıp gülümsedi

"Bu ne biliyor musun?..." masanın üzerindeki ellerimi tuttu

"Bu senle benim."

Tek kaşımı kaldırıp ona baktım, anlamadığımı anlayınca devam etti

"Bak bu tüm etraftaki çiçekler balonlar renkli renkli şeyler, bunlar sensin. Bu siyah masa siyah örtü bunlarda benim..."

ellerini ellerimden çekti ve sandalyesinden kalkıp benim sandalyemin yanına çöktü

"Ben simsiyahken sen bütün bu enerjin..." elini dudağıma götürdü

"...bu güzel gülüşün..." gözlerini gözlerime sabitledi

"...bu kendine hayran bırakan bakışınla etrafıma bu renkli balonlar gibi yayıldın, ben bu kadar sade ve karanlık bi adamken, sen benim içimi rengarenk yaptın..."

elini cebine götürdü ve yüzüğü çıkarttı

"...ben bu renkler bu güzel gülüş bu güzel bakış, hayatımdan hiç eksik olmasın istiyorum. Buna izin verir misin? Bir ömür boyu benim hayatımı renklendirmeye söz verir misin?"