Özel Bölüm 7

14.3K 639 341
                                    

DİKKAT
Öncelikle şunu söylemek istiyorum: Bana Ramazan Ramazan neler yaptırıyorsunuz pü size. İsteyenler oldu, o adını söylemeye bile utandığım gecenin azıcık ucundan yazacağım. Rahatsız olacaklar varsa diye söylüyorum, o kısıma gelince okumayabilirler, çok birşey kaybetmezsiniz. ERKEKLER SİZ DE OKUMAYIN LÜTFEN, BENİM İYİLİĞİM İÇİN.

***

"Kayak yapmaya gidelim mi?" Dedi Gizem. Yemeğimizi bitirmiş oturuyorduk.

"Bence enerji harcamayalım, sonuçta lazım olacak." Dedi Barış bana gönderme yaparak. İlk önce Gizem'in fikrini kabul etmeyi düşünmüştüm, belki yorgun olursam sıyrılabilirim diye. Ama bu hayvan benim yorgunluğumu falan dinlemezdi. Kendisi de bunu erteleyecek kadar yorulmazdı zaten.

"Bence masaj salonuna gidelim, rahatlarız." Dedi Yamaç.

"Siz gidin isterseniz, bizim başka planlarımız var." Dedi Barış da beni kolunun altına alarak.

"Hadi ya benim niye haberim yok?" Diye sordum ben de. "Şimdi oldu." Dedi o da. "Hadi kalkalım artık, saat on buçuk." Dedi bu sefer Barış.

"Daha erkendi?" Diyerek dudak büzdüm. "Daha yapacağımız çok şey var hadi." Diyerek beni sürüklemeye başladı. Çoktan odamıza geldiğimizde beni içeriye soktu ve kendisinin birkaç birşey alıp geleceğini söyledi. Ben de o gittikten sonra, mecburen, durumu kabullenerek hazırlanmaya karar verdim.

Benim utangaçlığımdan dolayı onun güzel bir gece geçirmesini engelleyemezdim. Üzerimi çıkarıp, beyaz ve dantelli iç çamaşırlarımı giyinip, üzerine yine beyaz saten geceliğimi giyindim. Hani şu Barış'a nude'unu attığım... Oda loş olsun diye perdeyi çektim. Kırmızı bir ruj sürüp saçlarımı salık bıraktım. Telefonunu bana bırakıp gitmişti. İkimizin de telefonunu sessize alıp onu beklemeye başladım. Odanın anahtarı ondaydı, yani benim kapıyı açmama gerek kalmadan kendisi girecekti. Ben tam bunları düşünürken gelmişti bile.

""Kübra, biliyorum ilk defa alacaksın ama sonuçta senin yanında olacağım. Bu yüzden şarap aldım. Senin için sorun olmaz de-" derken başını kaldırıp beni görmesiyle susmuştu. Bana doğru gelirken, elindeki poşeti yatağın üzerine bırakıp bana gelmeye devam etti.

"Seni ilk defa böyle görmüyorum ama," dedi ve önüme gelen perçemi kulağımın arkasına aldı. "Ben sana, bu masumluğuna, dokunmaya kıyamam ki. Nefes kesicisin."

"Dokunmaya kıyamama konusunda pek inandırıcı gelmedin açıkçası." Dedim gülerek. O da güldü. "Neyse, ben şarapları katayım." Dedi ve arkasını dönüp, poşetten bir şişe ve iki kadeh çıkardı. Kadehleri doldurduktan sonra birisini bana uzattı ve karşıma oturdu.

"Tüm gün izleyebilirim seni." Dedi. Bir süre daha o bana iltifat ettikten ve şarap bittikten sonra tekrar konuştu.

"Şimdi senin bana masaj yaptığın kısıma geçelim." Dedi ve yüz üstü uzandı.

"Üzerini çıkarmayacak mısın?" Dedim ben de.

Olmayacak böyle, direkt de ki "gel beni şey et"

Sen sus be!

"Gerek yok." Dedi Barış. Ben muziplik yapacağını düşünmüştüm.

Ben de sırtına yerleşip, ellerimle masaj yapmaya başladım.

"Söylesene, ben işten her geldiğimde de böyle masaj yapar mısın?" Dedi mayışmış bir şekilde.

"Sen işten gelmiş olacaksın da ben olmayacak mıyım." Dedim.

"Sen hani evin bir odasını ofis yapacaktın? Yaptık işte. Evde çalışacaksın sonuçta." Dedi.

"Olabilir, ama benim de çenem yorulacak." Dedim. Altımda ters dönüp ellerini belime koydu ve beni kendisine yaklaştırdı.

"Ben öperek yorgunluğunu alırım o çenenin." Dedi ve doğruldu. Doğrulduğu için kucağında oturuyordum şu anda. Dediği şeye gülümsedim.

Bir elini yanağıma koyarak yaklaştı ve alt dudağımı himayesi altına aldı. Ben de ona karşılık olarak üst dudağını esir tutuyordum.

***

Sanırım en büyük korkularımdan birini yenmiştim. İkimiz de yatağa uzanmıştık, onun eli benim belimde benim bir elim onun eliyle kenetli, diğer elim ise onun göğüsündeydi.

"Barış," dedim sakince.

"Efendim güzelim." Diye cevap verdi.

Saat şu an gece on ikiyi geçmişti. Takvim yaprakları dokuz Kasım'ı gösteriyordu. Ve ben bugün, ona en değerli şeyimi hediye etmiştim. Kendimi...

"Doğum günün kutlu olsun sevgilim." Dedim ve gözlerimi kapattım. Şaşırdığını büyük oranda hissediyordum.

"Sen, inanamıyorum. Ben de bana böyle değerli birşeyi hediye ettiğin için teşekkür ederim. Seni seviyorum." Dedi ve saçlarımın arasına bir öpücük kondu. Ardından ben de tek bir şey dedim. 

"Ben de seni seviyorum."

***
-Düzenlendi-
Fazlasıyla utandığım için büyük bir kısmı sildim.

Abi yazarken çok acayip zorlandım. Utandım çıktım, ve tekrar girip yazmaya devam ettim. Hayatımda hiç böyle birşey yaşamadığım için ben de kitaplardan okuduğum kadarıyla yazdım. Neyse öpüldünüzzzz.

Şerefsiz || Anonim (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin