"Umudumu kesmiştim" Gözleri dolmaya başlarken

" Hatta alışmaya bile başlamıştım
O-onun makinelere bağlı olarak uyumasına.... Taktiri ilahi bu ya Allah sizi gönderdi. Dediğiniz o küçücük cümleler kalbime bir umut tohumu ekti..."

"Allah hiç bir kulunu başka bir kulunun karşına nedensiz çıkarmaz dimi" demiş başını orta yaşlı adama çevirmişti.

Adam tebessümle başını sallarken

"Dualar bin bir kapı açar. İste vereyim diyen bir Rabbim'iz... Neden bundan mahrum olalım ki. Ona sarılalım umudu tüketmeyen bir kapı açacaktır" demiş kısa bir sessizliğin ardından

"Şimdi nasıl"diye sormuştu.

Genç kız gelen soruyla gözleri büyümüş oturduğu yerden hızla ayaklanmıştı. Biran içine bir kuşku düştü. Durumunu öğrenmeden buraya gelmişti koşa koşa.

"B-ben... Ben o uyanınca" diye kekelerken

"Buraya geldin" dedi imam. Sevinç insanı nasılda sürüklüyordu.

Kendi şaşkınlığıyla başını salladı genç kız.

"Benim gitmem lazım. Selametle" diyerek aynı heyecanla yürümeye başlamıştı. Ardında ki adam sadece gülümsemiş içten Rabbine sonsuz şükranlarını sunmuştu.

Meryem şimdi bir yol kenarında kendine söyleniyor. Bir yandan da taksi bekliyordu. Kısa süre de gelen taksiye binmiş hastane yoluna girerken derin bir nefes almıştı. Onun uyanmasına öyle heyecanlanmıştı ki onu ardında bırakıp gitmişti aklı onunla oyun oynuyordu sanki.

                             * * *

Albert duyduğu sesler kulağını doldururken ellerinden kopan parmaklarla yavaş yavaş açmıştı gözlerini. Göz kapakları bu kadar ağırmı idi.

Aldığı derin bir nefesle gözlerini önce tavana açtı. Ellerin de hissettiği boşluğa gözlerini çevirirken arkası dönük bir genç kız görmüştü.

Meryem..

Gözlerini ona çevirdiği an genç kızın yorgun gözleri Talha'yı görünce şaşkınlıkla açılmış heyecandan olsa gerek sık sık nefes almaya başlamıştı.

Biran olsun gözlerini ayırmak istemediği genç kızdan odayı doktorların doldurmasıyla gözlerinin önünden kaybolup gitmişti. Hayalmiydi. Yada bir yok oluş mu.

O an başına hafif bir ağrı saplandı genç adamın. Zihninin bir oyunu olduğunu düşündü. Gözleri hafiften dolmaya başlarken. Doktorların sorusuna çatallaşmış sesiyle kısa kısa cevap veriyor. En son geçirdiği kaza gözünün önüne gelirken haftalardır uyuduğunu ve komada olduğunu yine doktorlar öğreniyordu

"A-annem" dedi genç adam.

"A-annem..."

"Anneniz iyi. Bakın oda burada"

Hemşirenin kapıyı açıp içeri annesinin sağlıklı bir şekilde girdiğini gören Albert.

"B-ben gerçekten yaşıyor muyum" demişti.

Karolin hızlı adımlarla oğlunun yanına gelip dolan gözleriyle sıkıca sarmıştı. Talha'nın ellerini sıkıca kavrarken

"Olur mu öyle oğlum. Hayattasın çok şükür."

Talha'nın kafası iyiden iyiye karışmıştı. O yataklarda hasta yatan annesi yerine karşısında dimdik duran bir kadın geçmişti sanki.

"S-sen.."

VERA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin