Ağzı kurabiye dolu Jungkook kurabiye parçacıklarını saça saça konuşmaya başlamıştı.

"Üç adım kuralını unuttun mu?" derken bir elini cebine sokmuştu. Ona cevap verecekken kahkaha atıp bana video gösteren Jimin'e odaklanmıştım. Başımı çevirdiğimde Jungkook ortada yoktu.

İyice etrafıma dönüp baktığımda elinde su şişesiyle geri döndüğünü görmüştüm. Sertçe su şişesini masaya koyduktan sonra 

"Hadi oyun oynayalım!" dediğinde Jimin telefondan başını kaldırmıştı. Telefonu cebine koyduktan sonra elini ona uzatmıştı. 

"Tanışalım mı?" , "O zaman ilk seninle oynayacağız bu oyunu.." dediğinde başını sallamıştı. Kesinlikle ona kötü bir şaka yapacaktı, buna emindim. Kollarımı bağlayıp sadece izlemiştim. 

Su şişesinin altına madeni bir para koyduktan sonra şişenin ağzını açan Jungkook, Jimin'e yan gülerek

"Para kayboldu.. Bulursan seninle tanışacağım." dediğinde başını şişenin ağzına doğru eğen Jimin'e engel olarak ben bakmıştım. Jungkook birden şişeyi sıkınca çığlıkla karışık iç çekmiştim. Kirpiklerim yapışınca gözlerimi açmak güçleşmişti. 

"Yunseo neden sen atlıyorsun ki?" diye peçeteyle yüzümü silmeye çalışan Jungkook'un elini itmiştim. Aniden gelen su gözlerimi acıtmıştı. 

"Jimin hoşçakal.." diye masadan kalkarken "Akşam sana yazarım.." dediğinde başımı sallamıştım. Kolumun ucuyla gözlerimi silerken odama doğru ilerliyordum.

Arkamdan gelen Jungkook 

"Takipçilerinle flörtleşmediğini söylemiştin..!" dediğinde cevap vermemek için kendimi tutmuştum. Merdivenleri çıkarken arkamda ya da yanımda değildi. Flörtleşmiyordum sadece Jimin zararsızdı işte.. Anlattığına göre..


18.56

Yatakta uzanmış şekilde güneşin batmasını bekliyordum. Telefona gelen her bildirimin nedense Jungkook'tan olmasını bekliyordum. Birden titreyen telefona uzanmıştım.


banamochide : Hey! İyi misin?

thehospitalgirl :  Evet.. Sen? 

banamochide : Yemeğe gelmedin..

thehospitalgirl : Çok su içtim hehe :*


banamochide : Espri konusundan çok kötüsün..

thehospitalgirl : O.. yedi mi? 

banamochide: Kim?

thehospitalgirl : Ciddi misin?

banamochide : Ah, tamam.. Onu da görmedim. 

banamochide : Hangi kattasın ?

thehospitalgirl: Üçdeki son oda..

thehospitalgirl : Geliyor musun?

Birden Jungkook'un odası tıklanınca hızla kapıya koşmuştum çünkü Jimin'in yanlış odaya yönelmesinden korkuyordum. Tavşanı uyandırmaya hiç gerek yoktu. Koridora çıktığımda Jimin elinde tepsiyle Jungkook'a bakıyordu.

"Y-yunseo.." diyerek Jungkook'a bakarken atılarak "Jimin, yanlış oda.." dediğimde Jungkook başını kapıdan sarkıtarak bana bakmıştı. Daha sonra Jimin'in elinden tepsiyi alarak samimiyetsiz şekilde gülmüştü. Odadan telefonumu alıp hızla koridora geri dönmüştüm. 

Jimin başını kaşıyarak "Yan yana kaldığınızı bilmiyordum.." dediğinde dudaklarımı birbirine bastırarak sorun değil anlamında başımı sallamıştım. 

"Yemeğini de o aldı.." çantasından meyve suyu çıkarıp bana uzatmıştı . 

"Sana sinir oluyor olmalı.." dediğimde maskemi çenemin altına alıp meyve suyunu yudumlamıştım. Koridorun sonundaki banka oturmuştuk mesafeli bir şekilde. 

"Sen kaçıncı kattasın?",  "Dördüncü kattayım. Sanırım kafanı kaldırdığında sol çaprazına düşüyorum." dediğinde nedense Jungkook gelmişti aklıma. 

"Ne düşünüyorsun?" , "Hiç.." dediğimde birden yüzünü asarak 

"Sana anlattıklarım için beni dışlamadığın için teşekkür ederim.." , "Hisleri yüzünden insanları yargılayamam. Nasıl hissediyorsan öyledir Jimin.. Ayrıca sorun olursa bana söyle.." dediğimde gülümsemişti.

Küçük parçalar bizi oluştururdu.. Hayattaki her renk dünyanın kılıfını ören bir şemaydı. 

Kimse farklı duyguları yüzünden dışlanmayı hak etmiyordu, hiç kimse..


"Peki partnerinin adı ne?" diye sorduğumda "Taehyung.." dediğinde yüzünde oluşan hüzüne anlam verememiştim. "Küs müsünüz?" dediğimde kollarını bağlayarak "Sadece beni fazla sinir ediyor , sanırım bu fazla sevgisinden kaynaklı.." dediğinde cümlesi beni düşündürmüştü. 

"Yani böyle durumlar sevgiden mi geliyor?" dediğimde gülerek "Bunu anlamamak için aptal olunmalı.." dediğinde histerik şekilde gülerken Jungkook karşımızdaki merdivenden aşağı inmişti. Arkasından bakarken Jimin koluma vurarak

"Peşinden git.. Ufak bir hoşlantın varsa bile.." dediğinde "O zaman sen de Taehyungunla konuş, onu seviyorsan." dediğimde gülümsemişti.

Meyve suyunu banka bırakarak merdivenleri hızla inmeye başlamıştım. Jungkook'un kolunu kenarlıklardan görebiliyordum. 

"Kook!" diye bağırdığımda yukarı bakmıştı. Merdivenleri inerken birden elektrikler kesilmişti.

"Jungkook!" diye bağırırken "Bekle! Seni almaya geleceğim kraliçe arı!" dediğinde olduğum yerde kalmıştım. 


Hoppsan! Denna bild följer inte våra riktliner för innehåll. Försök att ta bort den eller ladda upp en annan bild för att fortsätta.


Irkçılık yapmadığımızda , küçük çocuklar ölmediğinde , hayvanlara sahip çıkıldığında , memnun olmayı bildiğimizde , insanların hissettiklerine ve yaptıklarına saygı duyup onları yargılamadığımızda bu cehennem sönecek..

Bu salgın yaşamı durdurdu, yakalarımızdan tutulup silkelendiğimizi düşünüyorum. 

Amacım vmin shipine yer vermek değil inceden mesaj vermektir.. 

Her ne olursa olsun dalga geçmekten vazgeçin.. 

Farklılıklara kapalı olduğumuzda asıl biz yanlışız.. 

ᴛʜᴇ ʜᴏSᴘɪᴛᴀʟ || ᴊᴊᴋ✔Där berättelser lever. Upptäck nu