2.) Özür Dilerim

16 2 9
                                    

Medya: Serkan

Bölüm Şarkısı: Murat Boz: Özledim (Medyada)

İyi okumalar...💜

************************************

Arabayı park edip gözlerimi evin etrafında gezdirdim. Ben gittiğimden beri çoğu şey değişmişti. Çok şey kaçırdım ben. Telafisi olmayacak şeyleri kaçırdım.

Mesela kardeşimin diş çıkardığı zamanları göremedim. Yürüdüğü zamanları bile göremedim. Bana hiç abla demedi mesela. Derin bana hiç abla demedi.

Kalbimde bir şeyler parça parça olurken dolan gözlerimi sildim ve arabadan indim. Maka'yı kucağıma aldım ve güneş gözlüğümle şapkamı taktım. Kimseye görünmeden evin önündeki parkın banklarından birine oturdum. Bu sırada da etrafımı izliyordum. Her yer bomboştu. Hiç insan yoktu. Bu benim işime geliyordu tabi ki.

Maka kucağımdan inmeye çalışınca başının üstünü öptüm ve daha sıkı sarıldım. Neredeyse yarım saattir bankta bekliyordum ama babam gelmemişti. Halbuki haberi vardı. Onu az önce arayıp söylemiştim geldiğimi. Etrafıma bakınırken kaşlarımı çattım.

Babamın gelmeyeceğini anlayınca telefonumu cebimden çıkardım ve numarasını tuşladım. Kulağıma götürüp açmasını bekledim. Birkaç çalıştan sonra telefon açılınca derin bir nefes aldım.

-Baba. Ben geldim. Evin önündeki parktayım. Sen nerdesin?

-Geliyorum kızım. Beş dakikaya ordayım.

-Tamam. Görüşürüz.

-Görüşürüz kuzum.

Telefonu kapattım ve geri cebime koydum. Bu sırada parka birinin girdiğini görünce kaşlarımı çattım. Bu kimdi ki? Güneş tam tepeden vurduğu için yüzünü göremiyordum. O da beni görünce bir süre durup bana baktı. Ve o an kim olduğunu anlamamla kalbim son sürat atmaya başladı. Bu annemdi. Yanında da Derin vardı. Yani kardeşim. Allahtan şapka ve güneş gözlüğü takmıştım.

Bakışlarımı anında başka bir tarafa çevirdim. Beni fark etmemeliydi. Bende de nasıl bir şans varsa tam ben geldiğim zamanda gelmişlerdi. Nedensizce gözlerim dolarken kendimi daha fazla saklamaya çalıştım.

Babamın bu tarafa doğru geldiğini görünce kalbim son sürat atmaya başladı. Hayır, hayır olamaz. Şimdi olmaz. Babam sanırım annemi fark etmemişti. Üzerindeki takım elbisesi ve güneş gözlüğüyle bu tarafa geliyordu.  Eskiden olduğu gibi yine yakışıklıydı benim babam.

Ama tek sorun, annemin burda olmasaydı. Hemen ayağıya kalkıp babama doğru yürüdüm. Beni görünce gülümseyerek bana doğru geldi. Kollarını iki yana açmıştı. Ve o anda kalbimin durmasına neden olacak bir ses duydum.

-Murat?

Annemin sesiydi bu. İşte şimdi bitmiştim. Babamın gözleri anında arkamdaki annemi bulurken hiçbir şey çaktırmamaya çalışarak yürümeye devam ettim. Ama babamın kaşları aniden çatılmıştı. Tekrar yürümeye devam edecekken annemin sesini duydum.

-Hey, sen!

Kalbimin adeta durduğunu hissettim. Bana sesleniyordu. Derin bir nefes alıp babama baktım. Çatık kaşlarıyla bir bana bir anneme bakıyordu. Çoktan gözlerime hücum etmiş gözyaşlarımla karşıma bakıyordum. Arkama bakamıyordum. Cesaretim yoktu. Sanki dönsem çok kötü bir şey olacağını hissediyordum. Bu yüzden arkama dönmeden karşıma bakmaya devam ettim.

-Hayatım, ne işin var senin burda?

Babamın sesini duyunca kendimi kastım. Umarım ilgiyi üzerimden alabilirdi.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 09, 2020 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

GİTMEWhere stories live. Discover now