1.bölüm (o kız kim?)

428 352 290
                                    

Merhaba sevgili okurum.
Tam iki yılımı harcadığım ve yazmaktan çok keyif aldığım
"Tılsım amour" kitabımı umarım beğenirsin.
yazılarımı arkadaşlarına, kankalarına, kuzenlerine ve yakınlarına tanıtarak
Beni desteklersen, çok mutlu olurum.
Daha yeni yayınlamaya başladım, okumaktan keyif alacağın bi kitap olduğuna eminim.

Yorumlarınız benim için çok önemli.
Iyi okumalar.💞

Felaketin tam'da ortasın'da,
Ölümcül bir arayış için'de.
Ya istediğimizi bulacağız,
Ya da bulmayacağız.
Karanlıkta Kaybolacağımızı bildiğimiz hal'de,
Geri dönmemek üzere, yürümeye başla'dık...


Bölüm 1 |o kız kim?

Yorucu bir gün'den sonra yatağım da uzanmış, bulutların kapladığı gökyüzün de, çakan şimşeklerin ışıkları; odamı bi kaç saniye aydınlatıyor'du.
Üniversite hayatına yeni girecektim. Annemle yeni geldiğim bi ülkedeydik.(ABD' de bi yer.) Annemle yaşıyor'dum. Bildiğim kadarıyla babam; ben doğmadan önce vefat etmiş.
Dedem ise nenem sena yamanlı'nın ölümünden sonra kaybolmuş. Ne kadar arasalar da bulamamışlar.
Okulun açılmış olması, yani benim yarın başlıyo olacağım, benim için ilk gün sayılırdı.
Annemin dediklerine göre; babamın ölümünden sonra dedemin ortadan kaybolması, şirketi satmamıza neden olmuş ve paranın tümü nün benim adıma olmasını sağlamıştı.
Bi tane de amcam vardı. Asaf amca, anneme iş bulan, beni okuluma kayde den Asaf amca.
Amcamın bura da bi çok caffesi ve lokantası var. Hayatını burada sürdürüyor'du. Arasıra Türkiyeye gelirdi, oda bi kaç günlüktü.
Otuzsekiz yaşın da, kaslı, yakışıklı biriydi ama bekardı.
Mimarlık okuyordum, küçüklük hayalimdi. Saat on'a geliyor'du ben hemen uyumak istiyordum, uyumak için yorganın altına girdim...sesizlik.

*****

Sabah güneşin, gözüme yansıyan ışınlarıyla uyan'dım. Annem uyandırmak için geldiğin de beni ayakta görmesi, baya şaşırmasını sağlamıştı. Annemin beni uyandırması, onun için bi tür egzersiz gibi bişeydi.

"Bu sabah egzersiz yokmuş" dedi annem gülerek. Ben de gülerek giyineceğim kıyafetleri seçmeye başla'dım.
Duş aldık'tan sonra, bu buz gibi havaya karşı; gri kazak, gri kot pantalon ve yeşil montumu giyin'dim. Saçlarımı sağa sola dağıttım.
Kahvaltıdan sonra, içinde; iki defter, bi kalem bulundurduğum çantamı aldım ve kapıya ilerledim.

"Anne hangisi?" Diye sor'dum, elimde tuttuğum gri ve siyah ayakabıları göstererek.

"Siyahı giy, ayrıca neden yeşil montu giyinmişsin, siyah daha iyi"
Diye konuşurken annem, ben ayakabıyı çoktan giymiş, arabaya ilerliyordum. Annemde geldikten sonra, okulun yolunu tuttuk.

Ben "anne Haziran da bizimle gelsin mi?" Diye sordum. Haziran benim en iyi arkadaşımdı. Sırlarımı, mutluluğumu ve daha ne olursa olsun herşeyi Haziranla paylaşıyordum.onu kardeşim olarak görüyordum, Haziranı o kadar özledimki.

Annem "olmaz...hayır gelemez hayatım," bana bakarak "ailesi onu götürür." Dedi.

Annemin haziranı sevmesi için, bi tek elimle takla atmadığım kalmıştı. Neden olduğunu bilmiyordum. Her anne gibi annem de, kızlarla pek fazla konuşmamı istemiyordu. He he sanki kızlar beni yiyecek. Ben bu düşüncelere gülerken anneme,

"Tamam tamam bişe demedim...dövseydin!" Dedim.

Annemin güldüğünü görünce, bende güldüm.

"Sadece ailesiyle gitmesini soyledim Bera, abartma!" Dedi.bi anda yüzünün aldığı şekil; sus yoksa seni arabadan atarım. Demek istiyor gibiydi.

TILSIM amourHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin