1-BAŞLANGICIM

3.1K 1.3K 1.3K
                                    

Belki de yeniden başlamamız gerekiyordur hayata. Tüm umutsuzluklara tüm mutsuzluklara rağmen yeniden başlamak. Belki şimdi kimseye haber vermeden hiçbir şey almadan bu şehri terketmemiz gerekiyordur...

Hayatı istediği gibi gitmeyen birisinin, hayatında yeni ve beyaz bir sayfa açmaya ihtiyacı vardır. Çünkü bazen ne kadar çabalarsanız çabalayın, aynı şeyler üzerinde uğraşmak, zamanınızı harcamaktan başka bir fayda getirmez size.

Yeni bir sayfa açıp, yeni bir hayata başlamanın da zorlukları vardır elbette. Ancak her zaman umutlu olmak gerekir. Yeni başlangıçların en büyük zorluğu su götürmez bir gerçeklikle eskiyi unutmaktır. Ancak bilmelisiniz ki , eskiye elveda demeden yeniye merhaba  deme şansı yoktur..

Bugünün yeni bir gün olacağını ve kendimi daha iyi hissedeceğimi söylüyorlar. Nedense ben böyle düşünmüyorum. Ailemsiz her geçen günün bana zehir olacağını biliyorum.

İnsanın hayatında annesi olmayınca bir dalı babası olmayınca da bir kalkanı yok oluyor.. Ben ikisini de kaybettim.. Ben ki umutlarından kağıttan gemiler yapıp " Rabbime gönderiyorum" diye ne olursa olsun gülümseyen bir kızdım  ama şuan bir karar vermem gerekiyor ya bazı şeyleri zamana bırakıp önüme bakacağım ya da hayatımın zehir olmasına göz yumacağım.

2 Ay Sonra..

Ailemi kaybedeli 2 ay olmuştu tabi düşünmek için de yeterince zamanım oldu. Kararlıydım hayatın bana çektirdiklerine bir "dur!"diyecektim.

Neydi hayat dediğin 1 kelime 5 harf ve ona yüklenmiş isminin aksine zibilyonluk bir değer.. Gercekten de neydi ki hayat.. Var olmak mı varlığının farkına varmak mı ? Hayat bir noktalar kümesi; her nokta bir sonun ve yeni bir başlangıcın habercisi.

Lise son sınıftım ve bu sene sınavım vardı. Okul değikliği benim için pek iyi olmasa da dayım ortam değişikliğinin bana iyi geleceğini düşünerek beni yanına çağırmıştı. Bodrum'da okuyacaktım. Bir dönem hayallerimin şehri olan ve ailemi kaybetmeden birkac gün önce bana tatil gideceğimiz dair söz verdiği o büyülü şehir..

Aslen Niğdeliydim küçük bir şehirden sonra Bodrum bana çok büyük gelmişti.

Dayımın yanına taşınalı birkaç gün oldu. Dayım çok sevecen bir insandı iki aydır bana babamın ve annemin yokluğunu aratmamak için elinden gelenin en iyisini yapıyordu. Bir baba şevkati vardı dayımda.

Kabuslarımda hep yanımda olmuş bir baba gibi sarılmıştı her kabusumda binlerce kez söz verdi her şey geçecek ben üstünden bu yükü alacağım diye.. Siz hiç üzüldünüz diye sabahlara kan oturan gözlerle uyanan bir insana sahip oldunuz mu ?

Ben oldum o kişi dayımdı , ben artık o üzülmesin benim yüzümden uykusuz kalmasın diye toparlanmaya karar verdim. Zira ona bunu yaşatmaya hakkım yoktu değil mi ?

Belki de dayım haklıdır sıfırdan başlamak için , beni tanımayan insanlara ihtiyacım vardır...

Düşüncelerimden dayımın sesiyle ayrıldım " hadi kahvaltıya insene Kıyı" diye bağırıyordu.
Bu kadar telaşla bağırmasından bu bağrışının ilk kez olmadığını anladım.

Geliyorum Yusuf Dayı dedim hızlıca hazırlanıp aşağı indim. Dayım mükellef bir sofra hazırlamıştı. O an bir şey daha farkettim ki ben bu kadar şeyi bir arada görmemiştim.

BENİMLE KAL( Düzenleniyor..)Where stories live. Discover now