4

759 52 12
                                    

Murat hocam keşke Türk olsanız, yürürdüm size. Ayh! Aşık oldum.

(03.01.2020)

Murat.

Bankoda oturmuş ilaç saatinin gelmesini beklerken Berk gelip bankoda ki diğer sandalyeye oturdu.

"Sıkıldım."

"Napım?"

"Eğlenecek bir şeyler bulalım."

"İşim var, git başımdan."

"Dün için kusura bakma, ama sıkıldım."

"Kendi lafına geldin, beni görmüyordun. Yine görme."

"İkimiz varız tek, bu koca serviste. Fark ettim de iyi anlaşsak iyi olurmuş"

"Gerek var mı? Ben göremiyorum. İlaç saatin gelmiş, odaya geç geliyorum."

"Aman görmemişim doktor olmuş."

"En azından doktor oldum, senin gibi boş gezmiyorum."

"Sabır."

Sinirle odasına gidince sırtımı dönen sandalyeye yasladım. Ufacık çocuklarla uğraşıyorum resmen. Başka doktor yokmuş gibi beni buraya koymuşlardı, ve virüs kapma ihtimalim olduğu halde.

İlaçları hazırlayıp odasına girdiğim de yatağın üstünde zıplıyordu, cidden zıplıyordu.

"Delirdin mi sen? Hastane yatakları ne kadar pahalı haberin var mı?"

"Annemin değil mi? Alır yine."

"Çocuk çocuk hareketler yapma, annenin hastanesi diye böyle davranamazsın. Kendine gel."

Oturup bağdaş kurdu.

"Sen işini yapsana, sonra nereye gidiyorsan git."

"Çocuğa bir hayır dedik diye kafamızı kırmadığı kaldı."

"Konuşursan onu da yaparım."

"Bir daha ağzını açarsan sana sakinleştirici verir uyuturum."

"Aaa can güvenliğim tehlike de."

"Ya sabır."

Sinirle yanına gidip serumunu taktım. İlaçlarını verdikten sonra odadan ayrılıp geri bankoya döndüm.

Karantinanın 3. Günü.

Sürekli sıkılma halinde. Dizi, TV, telefon her araca sahip. Sıkılıyor. Çocuk gibi hareketler yapıyor. Çocuk gibi YATAK ÜSTÜNDE ZIPLIYOR! Beyin yaşına derhal baktırılmalı.

Deftere yazdıktan sonra kapatıp rafa koydum, baş belası resmen.

KARANTİNA Where stories live. Discover now