Oyuna Başla 1°Bölüm

174 28 5
                                    

25.03.2020

Oyuna Başla

Bölüm 1

“Saat 23.30”



Şemsiyemi kapattım ve havayı içime çektim, yağmur dindikten sonra ki yayılan o güzel toprak kokusu gerçekten harika. Yağmur bu gün ince ince yağdı yani adımın anlamı gibi. Yağmuru sevmemin sebebi aslında adımın yağmurdan gelmesidir belki de, kim bilir. Dışarı çıkmamın asıl sebebi olan yer gözükmüştü.


Kapıyı açtım ve oyun dükkanının da çalışan arkadaşım Anıla selam verdim. Anıl başıyla selamımı aldı ve müşterisi ile ilgilenmeye devam etti. Aslında dükkan ilk 1975 yılında “Gizemli Dünya” adı ile  içerinde geleneksel ve yeni çıkan dijital oyunlardan oluşuyordu. Hatta dükkanı açan kişi Türkiye’ye göçmüş biri olan Ethan’nın da geliştirdiği kendi oyunu dahi burada bulundurmuş. Ama oyun kısa süre sonra dükkandan kaldırılmıştı. Ethan oyunu neden kaldırdığını söylemese de bir çok kişi sebebinin oyunun hiç satılmamış olması olduğunu söylemiş. Bütün bunları tabii ki Anıldan duymuştum, o ise dükkanın sahibinden.


Ama geçenlerde Anılın dediğine göre dükkanın yeni sahibi Ethan’ın beşinci nesil torunu olan Tayfun oyunu geçenlerde depoya getirmiş. Gerçekten oyunu çok merak ediyorum hem eski zamanlardan kalma olduğu için hem de satılmamasının sebebi olan içeriğini.  “Çisil hanımı buraya getiren nedir?” 


Raftaki kitabı alıp Anıla döndüm. “Sadece arkadaşımı görmeye gelmiş olamaz mıyım?” Gülümsememe karşılık Anıl gözlerini kitaptan çekip gözlerime baktı. Diğer rafa doğru yöneldim ve elime şu anda okuduğum manganın 3.cildini aldıktan sonra kasaya yöneldim. Elimdekileri ona uzattım.


“Bu sensen kesinlikle beni ziyaret etmenin bir sebebi vardır.” Kıkırdadım. Gerçekten buraya sırf bunları almak için gelmemiştim. Gerçekten Anıl her zaman beni anlıyor ve ben bu durumu seviyorum. Anlaşılmak için çabalamama gerek olmuyor. Anıl’la bebekliğimizden bu yana tanışıyoruz. Anıl ve benim annem de çocukluk arkadaşı bunun sebebi bu. “Haklısın.”


Anıl benden bir yaş büyük aslında bu yüzden 20 yıldır beraberiz. Bensiz geçirdiği o bir yıl çok zor olmuştur eminim. “Diyorum ki bu akşam hep beraber bizde toplansak. İşte yemek yeriz film izleriz oyun oynarız, diye düşündüm. Tabii sen de evet dersen?” Kitapları poşete koyuyorken bende çantamdan parayı çıkarıyordum. “Olmaz desem. ”


“Ama oyunu çok merak ediyorum sende merak etmiyor musun? Ayrıca bu gece oynar ve hemen yarın yerine koyarız.” Elimdeki parayı ona doğru uzatırken gözlerimi ona diktim. Dayanamayıp bana baktı ve iç çekti. “Çisil başımıza neden bela açmak için bu kadar can atıyorsun?” Omuz silktim ve poşeti elime aldım.


“Sen bir bunu düşün ve haber ver. Ona göre diğerlerine söyleyeceğim. Neyse kolay gelsin görüşürüz.” Kimseye yalvaracak değildim ayrıca onunda çok merak ettiğini gayet iyi biliyordum. Kapıyı açınca kapıda asılı olan zil çaldı ve arkama dönüp ona elimi salladıktan sonra dışarı çıktım. Oyunu getireceğinden kesinlikle emin olduğumdan Sudem ile Mazhar’a kısaca mesaj attım. Annem ve Babam bu akşam evlilik yıl dönümleri olduğundan dışarıda yemek yiyeceklerdi. Bu yüzden eve arkadaşlarımı çağırıp beraber takılabileceğimizi söylemişlerdi. Eve gitmeden önce markete uğrayıp akşam için atıştırmalıklar almalıyım. Ben markete doğru yola koyulmuşken Anıldan mesaj düştü. Gülümsedim ve adımlarımı hızlandırdım.


                              ~~~


Çalan kapı ile elimdeki çerezleri masaya bıraktım ve kapıya koştum. “Geldim çalıp durma!” Kapıyı açmamla karşımda Mazharı buldum. Zile bir kez daha bastığında göz devirdim. İçeri geçsin diye kenara çekildim. Merdivende duyulan ayak sesi ile kapıda dikilmeye devam ettim. “Of sizin bu merdivenlerden... nefret ediyorum...”

OYUNA BAŞLA (DÜZENLENİYOR) Onde histórias criam vida. Descubra agora