6-Engel

729 63 31
                                    

Merhabalar. Oy ve yorum atar mısınız?

-

"Neden engel oluyorsun?" Saniyelerce susup parmaklarını çenesinde gezdirdi. Düşünüyor gibi görünüyordu. Sorduğum sorunun basit olduğunu düşündüğüm için sabırsızca tek kaşımı kaldırdım ve cevap vermesi için zorladım. "Dinliyorum, abi."

"Doğru olanı yapıyorum."

Dalga geçer gibi gülüp titrekçe ona baktım. "Bu benim hayatım. Her şeyi mahvettikten sonra bir de düzeltme çabamı engelleyemezsin. Bitiyorum ben gözünüzün önünde. Ne olması gerekiyor canımın yandığını anlamanız için?"

Hiç yumuşamadan göz yaşlarıma baktı. Kafasını çevirdiğinde duygusuzca ona bakıp "Lütfen bir kez olsun mutlu olmam için onlarla konuş."dedim.

Kafasını iki yana salladı. Ama reddeder gibi değil de ikna etmeye çalışır gibiydi. "Mutlu olmayacaksın."

"Kendi seçimim olur o halde. İlk kez bana seçme hakkı tanınır. Olmak istediğim yeri, bedenimi, yaşamak istediğim hayatı seçerim. "

Sustu. Reddetmedi.

Derince nefes alıp zoraki gülümsedim. Konuşmaya başladığımda sesim titremişti. "Ne duygularımı ne de kararlarımı umursamıyor olman umrumda değil. Sadece bana iyilik yap. Ve gözünün önünden defolayım."

Tepkisiz durması ile ona son kez bakıp odadan çıktım. Boğazım düğümlenip dizlerim titremeye başlayınca kapının önünde yere çöktüm. Yüzüm hüznümle ıslanırken göğsümü tuttum. Kalbim yanıyordu, midem bulanıyordu. Yanında durmak bir an olsun ayrılmamak istemediğim adama yalvarmıştım beni yollaması için.

-

Merdivenlerden ruhsuz bir şekilde inerken en karanlık gündüzlerimden birini yaşıyordum. Kahvaltı yapan ailemin yanına gidip sessizce "Günaydın."dedim.

Rüzgar'ın yokluğunu anında fark ettiğimde kendi kendime sitem ettim. Hala onunla ve onsuz olmak arasındaki; varlığıyla yokluğu arasındaki farkı en ücra köşeme kadar hissediyordum.

Ağzıma birkaç lokma attıktan sonra günler sonra yemek yediğimi hücrelerim bile hissediyordu. Çatalımla önümdeki zeytini ileri geri oynatırken Tarık Amcanın sesi kulağıma geldi.

"Kampa ne zaman gideceksin?"

Başta havadan sudan sorulmuş bir soru olduğunu düşünüp sessiz kalmıştım. Daha sonra bir anda diklenip ona şaşkınca baktım. Bana soruyordu. Doğru duymuştum değil mi?

"Ha?" Melek teyze sessizce güldüğünde "Affedersiniz. Şaşırdığımı söylemek istedim." diye utançla konuştum.

"Rüzgar bizimle konuştu. Gidebilirsin izin veriyoruz."

Sevinçle gülümseyip masadaki herkese hızla sarıldım. İçim içime sığmıyordu. Gözlerim karmakarışık duygulardan ötürü doldu. Bahar gelecekti hayatıma. İliklerime kadar hissediyordum ama bir yanım buruktu.

"Çok, çok teşekkür ederim."

"Ama öyle hemen sevinme. Her şeyden haberdar olacağız."

"Sorun yok. İzin vererek bana çok büyük iyilik yaptınız. Teşekkür ederim."

-

2 Gün Sonra;

Bavuluma birkaç eşya daha sığdırdıktan sonra odama son kez göz attım.

"Gidiyorum."dedim fısıltı ile. Paramparça olan kalbime rağmen cesaretle ayrılıyorum aranızdan. Olmamı istediğiniz kişi olmaya intikam almaya gidiyorum. Ve gözleri, sözleri kalbimi delip geçen adamı unutmaya gidiyorum.

-

Havaalanında herkesle sarıldıktan sonra Rüzgar'a bakarak birkaç adım attım. Hem nefret hem aşk ile tutuşurken bir adım daha attım. Onun bana atmadığı adımları attım. Kimse garipsemesin diye yavaşça kollarımı beline sardım. Uzun boyundan dolayı kafam göğsüne gömülürken yüzümdeki kızgınlık ifadesi gitmişti. Sarhoşken nasıl kızgın olabilirdim? Onun kokusuyla sarhoş olmuşken ona kızgın olmam bencillik kitabında kalın harflerle yazardı.

Ellerini saçlarımda hissedince duraksayıp uzatmamak adına kendimi geri çektim. Bana sönük gözleriyle baktığında günlerdir üzerimde olan kötü ruh halimi kenara bırakıp uysalca onu inceledim.

3 ay boyunca bir çok duygu ile küle dönecekti kalbim. Yakınımda olduğu için kokusu burnumu, ciğerlerimi ve hiç alakası olmadığı halde kalbimi ele geçirirken içten içe gülümsedim. Gidiyorum kokun hâlâ üzerimde.

Tekrar kendime kızıp ondan bir adım uzaklaştım. Bakışlarım başka tarafta iken onu görmek de neyin nesiydi?Tüm dünyaya bakıp onu görürken ona bakınca öfkeden kudurmak neyin nesiydi? 'Unutmak istiyorum' derken, 'Gidiyorum kokun hâlâ üzerimde' diyebilmek neyin nesiydi?

Kendime aptal olduğumu söyleyerek kalbimdeki yumruyu unutmaya çalıştım.

-

Bir günde iki bölüm. Bu kısa oldu farkındayım ama diğer bölümler ancak değişim gelir o yüzden.

ARAF +18Where stories live. Discover now