13

21 3 0
                                    

Suna! Sana anlatmam gereken çok şey var!
Suna:
—Ne? Bir sürü mü?
Damlanur:
—Var ya bir taraftan ay kızı olayı bir yandan öldürme olayı ooof!
Suna:
—Ne! Öldürme mi dedin? Oha yani
Damlanur:
—Özellikle beni.
Suna hayretler içerisinde bana bakıyordu.
Suna:
—NNNNNNEEEEEEEEEEE? En yakın arkadaşım mı?
Üstüme sarıldı ve 5 saat durakmaksazın ağladı. Bir de ben ölsem ne kadar ağlayacak bilmiyorum.
Bilge:
— Suna! Ne oldu?
Suna:
— Damlanur'a tehdit etti.
Bilge:
—Kim?
Suna:
—Bilmiyorum.
Bilge:
—Damlanur nerde?
Suna:
—Özel yerde.
Bilge:
—Tamam.
Özel yer aslında büyük bir kütüphane idi. Damlanur kitap okumayı çok seviyordu.
Bu yüzden yazar olma gibi hayali vardı. Buradaki çocuklar kütüphanenin girişini bilmiyorlardı. O yüzden özel yer olarak anılıyordu. Burada ne kadar çok kitap var. Hı burada şifre gibi bir şey var. Aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa!
Hoca:
—Hı bir ses çıktı bakmalıyım. Aaaaaa! Şifre yok!
Diğer hocalar:
—Özel yerimize girmiş olmalı.
Damlanur:
—Bir kasa var.
Acaba bu şifre buraya mı girilecek? Tamam ee ne oldu? Şimdi parmak izi istiyor. Allahtan bir hocanın parmak izini almıştım. Onu koydum, oda algıladı ve içeri girebildim.

Yıldızların ÖtesineWhere stories live. Discover now