MODEL-2

3.BÖLÜM: HIRÇIN

"Angel lütfen önüne dön ve biraz başını eğerek otur."dediğimde Angelina aniden önüne döndü ve koltuğunda aşağı kaydı.

"Neler oluyor? Bizi neden takip ediyor?"diye sordu endişeyle.

"Korkmana gerek yok. Uğur paranoyaklık yapıyor, muhtemelen bir yanlış anlaşılma ama tedbirli olmaktan zarar gelmez."dedim, Angelina'ya dönüp göz kırpmıştım. Oysa ki arabanın bizi takip ettiğini gayet iyi biliyordum çünkü ben bunları Angelina'ya söylerken Uğur arayı açmak için hızlanmıştı ve arkasındaki araçta onunla birlikte hızlanmıştı. Bu beni endişelendiriyordu.

Bir süre daha yolda ilerledik, biraz daha gidersek ana yola çıkacaktık. Ana yola çıkmadan bir şeyler yapmamız gerekiyordu. En iyi ihtimalle arabayı gözden kaybederdik en kötü ihtimalleyse Uğur'un tuttuğu evin konumu ifşa olurdu. En az benim kadar direksiyon başındaki adam da ihtimalleri gözden geçirmiş olmalıydı. Uğur kararını benden önce vermişti, ani bir manevrayla arabayı sağa kırdı ve gitmekte olduğumuz yolu arabayla tıkadı. Arkamızdaki araba duramamıştı, Angelina'yı araba biza çarptığında savrulmaması için kapıya doğru ittirdim ve bende ters dönüp sırtımı sıkıca Uğur'un koltuğuna yasladım. Araba bize çarptığında Angelina tiz bir çığlık attı.

"Angel arabada kal ve kapıları kilitle lütfen."dedim. Uğur oturduğu koltuğun derisini hızla çekti. Koltuğun içini boşaltmış ve oraya bir bölme yaptırmış olmalıydı, bölmedeki silahlardan birini aldığında vakit kaybetmeden diğerini aldım ve aynı anda arabadan indik. Elimdeki silahı arkama sakladığımda Uğur'un silahını saklamak için çabaya girmediğini fark ettim.

Bize çarpan arabanın içinde bir kadın vardı. Arabadan indiğimizi görünce hızla arabayı geri geri sürmeye başladı. Ne yapacağımı şaşırmıştım, Uğur'a döndüğümde silahı tutmayan kolunu silahı tuttuğu kolunun altına dayanak olarak tuttuğunu gördüm. Bir gözünü kapadı ve nefesini tutu. Birkaç saniye sonrasında silahı patlamıştı. Ucunda susturucu takılı silahtan fırlayan kurşun elinden geldiğince sessizce arabaya doğru eğimlenmişti.  Yeniden arabaya döndüğümde sol arka tekerleği vurulduğunu ve yavaşladığını fark ettim. Arabaya doğru koşmaya başladığımda Uğur'da hemen arkamdaydı.

Araba durmaya yakın bir hızla gidiyordu, sürücü kapısı açıldı ve içinden bir kadın indi. Korku dolu gözlerle bize baktıktan sonra ormanlık alana doğru koşmaya başladı. Bizden korkmuştu, ne yaptığımıza anla veremiyordu. Bizi takip ettiğinden emindim ama kötü bir niyeti olup olmadığı kısmında oldukça kararsızdım.

"Dur yoksa ateş edeceğim!"diye bağırdı Uğur. Kadın oldukça hızlı koşuyordu, ormanlık alana daldığında Uğur küfretti. Kadının gittiği yöne doğru koşmaya başladığında etrafta başka kimsenin olmadığından emin olduktan sonra bende Uğur'un peşinden koşmaya başladım.

Ormanlık alan üzerine düşen ay ışığını kabul etmemiş ve tüm asaletiyle geri yansıtmıştı. Sadece birkaç ağaçta bir etraf biraz aydınlanıyordu. Uğur'la ikiye ayrılmıştık. Her sese karşı tetikteydim, en ufak bir hışırtı duyduğumda kontrol ediyordum. Elimdeki silaha sıkıca sarılmıştım. Çok uzun süredir bir silah tutmamıştım ama Uğur'un tek vuruşta arabanın lastiğini vurmasından anladığım kadarıyla o epey bir silah kullanmıştı.

Yaklaşık beş dakikadır etrafıma bakınarak ormanın derinlerine doğru ilerliyordum. Çalıların yoğunlukta bulunduğu yere doğru sessizce yaklaştım. Ağaçlar oldukça inceydi dolayısıyla böyle bir çalıya saklanmış olmalıydı. Silahı dikkatlice doğrultup diğer elimle çalılardan birini yana doğru çektim. Arkasında kimse yoktu. Tam birkaç adım geri atmıştım ki sırtımdaki metalin soğukluğuyla irkildim.

"Bir adım daha atarsan tetiğe basarım."dedi daha önce hiç duymadığım bir kadın sesi.

"Silahını yere at."dediğinde silahımı hemen önüme attım. Dikkatlice arkamı döndüm. Ağaçların arasından sızan ay ışığı yüzünü görmemi sağlamıştı. Kadının bizi ilk gördüğünde yüzündeki korkudan bir yanlış anlaşılma olduğunu düşünmüştüm ama elindeki silah bana bunun tam tersini söylüyordu. Yüzünde hala korku vardı, içimden bir ses elindeki silahı daha önce hiç kullanmadığını söylüyordu. Genç kadın silahına baktığımı görünce bir saniyeliğine silahını sağıma doğrulttu ve bir el ateş etti.