{GİRİŞ}

2K 166 153
                                    

Sevgili Günlük, diye başlayıp, sevgisiz cümleler kurar benim zihnim.

Dağınık, aksi, kararsız ve daima tedirgin bir kişiliğe sahiplik eden aciz bedenim, yirmi üç senedir çıtını çıkarmadan ruhuma tahammül etmekte. Yalnızlığı seven, fakat bundan şikayetçi olan.. Sessizliği isteyen fakat bundan bir o kadarda korkan bir kadınım ben.

Ortada hiçbir sebep yokken ağlayabilir, ruhumda ağrıya sebep olan bir kasırga çıkarabilirim..

Yeniliği iten, kendimi daima geriye çeken bir tarafım var. İnsanların attığı her adımın bir gerisinde dururum.

Bilinmeyen şarkılar..Bilinmeyen sanatçılar.

Unutulmaya yüz tutmuş her şeyi benliğime kazımak gibi bir huyum var. Sevileni sevemem. Bundandır zamanın gerisinde yaşayışım. İnsan nefesinin dolaşmadığı, yankı uyandırmayacak mağaralara sığınırım. Her zaman derim. Çok geç doğdum, çok geç yaşıyorum. Eski sevdaları, eski eşyaları, eski ve eski olan her şey benimdir.

Naftalin kokar ellerim.

Sevdiğim her şeyi yalnız severim.

Onu da yalnız sevdim..O?

Beni iyi dinle.

Aşk bir gün kapını çalacak.. Ve senden bir fincan kahve isteyecek. Vereceksin.

Bir daha çalacak.

Bu sefer elinde bir küçük kase..Şeker isteyecek. Vereceksin.

Umudunu vereceksin, hayalini vereceksin, şevkatini, gözlerini, ellerini, saçlarını..Tüm benliğini teslim edeceksin.

Sonra bir gün..

Canını isteyecek.. Ve inan bana. Vereceksin.

Şimdi.. Eline bir defter ve bir kalem al. Doğrul. Saçlarını kulaklarının ardına sıkıştır. Gözlerini kapat, ruhunu aç.

Beni sakın okuma. Beni duy. Beni hisset. Beni gör.

Ben Asuman.

Şuan sen bu satırları okurken. Ben, elinde tuttuğun o defterin son sayfasındayım. Gülüyormuyum bilmiyorum..Ne hissettiğimi tam olarak algılayamıyorum.

Sen bugün bu hikayenin en başındasın. Daha onunla tanışmadın.

Eğer beni soracak olursan. Ben de buradayım. Ben daima, onunla tanıştığım ilk andayım. Günlüğümün ilk sayfasında, onunla tekrar tekrar tanışıyorum. Buraya mıhlanmış gibiyim. Esir kaldım.

Nefesim bu ilk sayfada saklı.. Senden beni bulmanı, elimden tutup çıkarmanı ve ona götürmeni istiyorum.

Kalemini iyi kavra.. Sayfanı aç ve sol üst köşeye bir tarih at.

Hikayeme hoşgeldin..Hikayemize.

18.03.2020

'Denize düşen sevdaya sarılır.'

"Sevgili Günlük.. Bugün, üst katıma yeni biri taşındı. Bir adam. Bakışları sürekli yerde. Saçları gece karası. Ters biri. Yani bilmiyorum, öyle gibi duruyor. Bedenini saran bir kalkan var sanki, insanları kendinden uzaklaştıran. Sessiz fakat insanların zihninde bir gürültüye sebep oluyor.

Nedendir bilmem, evimin minik balkonundan dakikalarca eşyalarını eve taşımasını seyrettim. Koli. Bir sürü koli çıkardı. İki tane valiz. Bir el çantası. Aceleciydi. Bir an önce yerleşmek ister gibi elini hızlı tutuyor, kolileri üst üste koyarak ilerliyordu. Arabasından indirdiği eşyalarını bir yandan iki koluyla sarmalarken, diğer yandan dudaklarının arasına sıkıştırdığı sigarasını bekletiyordu.

Hipnoz olmuş bir biçimde hal ve hareketlerini inceledim. Kısa bir anlığına bakışlarını gökyüzüne çevirdi. Sigarasının dumanı gözlerine kaçmış olmalıydı.. Beni görmedi o an. Bilmiyorum belki de gördü. Hızlı bir hareketle kendimi içeriye attım. Daha da cesaret edemedim balkona çıkmaya. Yarattığı gizem, beni şimdiden yormaya başladı. Saat gece iki. Benim için gün ancak bitti. O, bu apartmana adım atalı tam on dört saat oldu ve alışkını olduğum sessizlik az önce ilk kapı sesiyle son buldu. Bir senedir yaşadığım bu evin kapısı ilk kez çalındı. O geldi. Kapıyı açtım. Tedirgin ve birazda meraklı gözlerle baktım ona. Dudaklarında ince bir gülümseme meydana geldi, zorlukla. Elinde boş bir fincan..Bakışları mahçup.
Benden kahve istedi.

Verdim..

......


Bu hikayede beni, kendini, güvenilir sandığın hisleri, canlılığın mahremiyetini, duyulmayan sesleri, görünmeyenin faziletini...Görecek ve duyacaksın.

MOR ÇEMBERWhere stories live. Discover now