~6~

92 36 18
                                    

Annemi toprağa verdikten sonra. Annemin canına kıyanların Babama suçlu iftirası atanlar olduğunu sana söyleyemedim. Temiz kalpli annemi kendi canına kıyan ve çocuklarını koskoca bir dünyada yapayalnız bırakan bir kadın olarak tanıdın.

Sana annemin intihar ettiği yalanını söylediğimde, annemden nefret etmiştin. Bana onadan nefret ettiğini belli etmemeye çalışsan da gözlerinden anlamıştım.

Eğer biri duygularını öğrenmek istiyorsa sadece gözlerinin içine bakması yeterliydi.

O an beni sana yalan söylemek zorunda bırakanlardan bir kez daha nefret ettim.

Oysa bir gece evden kaçıp bizde kaldığında kanın anneme ne de çok ısınmıştı. Neredeyse onunla oturup dedikodumu yapacaktınız.

O günlerin hasretini çeker oldum. O günü sonuna kadar değerlendirmeliydim.

Eğer o günün birlikte yapacağımız ilk ve son yatılı olacağını bilseydim, o gece erkenden uyumam senide uyutmaz sabaha kadar seninle değerli anılar biriktirirdim.

Yinede o gün biriktirdiğim bir sürü değerli anım var.

Bacaklarımızı balkondan aşağı sarkıtıp yıldızları izlememiz gibi değerli anılar.

Balkondan aşağı bacaklarımı sallarken kendimi göklerde süzülüyor, seninle beraber uçuyor gibi hissederdim. Yüzüme her rüzgar çarpışında en tepedeki yıldıza ulaşmak için seninle yarıştığımı bile düşünürdüm.

İlk ne zaman denemiştik bunu hatırlıyor musun?

Sana en büyük hayalimin uçmak olduğunu söylediğimde. Bana kocaman kutu gülüşünü sunup, hayalimi azda olsa gerçekleştirebileceğini söylemiştin.

Elimden tutup beni balkona çıkardıktan sonra balkondan bacaklarını sarkıtıp yanına çağırmıştın beni. Ben yanına oturduğumda elimden tutup diğer elinle Ay'ı işaret ederek;

"Bak yıldızım. Benim geldiğim gezegen orası. Orada neredeyse senin kadar çok sevdiğim bir çiçeğim var. Çok uzun süredir orada yapayalnız beni bekliyor. Onun yanına gitmek istiyorum ama seni yalnız bırakamam bu yüzden biraz daha sabretmek zorunda sanırım." demiştin.

Ben her zaman olduğu gibi kimden ve neyden bahsettiğini anlamamıştım. Sadece aklıma küçük prens gelmişti.

"O zaman sende küçük prens mi oluyorsun?" dedim ve gülümsedim.

"Hayır ben küçük prens kadar çocuk ruhlu değilim."

"Eğer orada bekleyene çiçeğim diyebiliyorsan gerçekten kitapta bahsedilen çiçek kadar güzel olmalı."

Yüzüne acı bir gülümseme yerleştirdin.

''O aklına gelebilecek her türlü çiçekten güzeldi. Çiçeğimin hikayesini dinlemek ister misin yıldızım?''

Usulca kafamı salladım. Elimi hala bırakmayışından anlamıştım,

Çiçeğinin hikayesi mutlu sonla bitmiyordu.

"Bende aşık olmuştum Jimin. O o kadar güzeldi ve kusursuzdu ki, kalbi tertemizdi. Nerede kötülük görse düzeltmek için elinden gelen her şeyi yapardı. Babamın, bana ve kardeşlerime şiddet uyguladığını öğrenince onu da düzeltmek istedi."

Derin bir nefes almıştın. Canın acıyordu görebiliyordum.

Sana destek olmak için tuttuğun elimi daha sıkı tutmuştum.

KAR ZERRESİ ° VMİNTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang