i k i

1.1K 97 57
                                    

Draco, benim güzel oğlum,
Seni kucağıma aldığım gün daha dün gibi. O anki heyecanımı ve mutluluğumu bugün bile kelimelere dökemiyorum.

Malfoy ailesine bir varis vermiştim, bir  safkan dünyaya getirmiştim. Yerimi sabitlemiş, nasıl da gururluydum. Herkes bizi konuşuyordu, seni merak ediyordu.

Ve benim gözüm senden başkasını görmüyordu. Senin o arada bir açıp bizi izlediğin buğulu gözlerinden başka hiçbir şey umrumda değildi. Sana en güzel kıyafetlerini giydirip, bebek arabanla kâh arkadaşlarımı evlerinde ziyaret etmek, kâh sokaklarda gezinmek en büyük zevkim olmuştu. Öyle tatlıydın ki...

Bu esnada baban boş durmuyordu. O ne olduğu belirsiz işlerindeydi. Bazen eve gelmez, bazen yaralı gelir, bazen korkunç adamlarla karanlık anlaşmalar yapardı. Onu güçlü görürdüm. Fikirlerini destekler, amaçları için, bizim için çabaladığına inanırdım. O da buna inanırdı. Grupları gittikçe güçleniyor, büyüyor, etkileri artıyordu. Her ne kadar tehlikeli işler yapsalar da bu güçlenme benim de gözlerimi boyuyordu.

Sonra hiç beklemediğimiz bir anda O gitti. Her şeyin başı olan o adam. Onu bir bebeğin alt ettiği lafları dolaşıyordu. İnanamadık, ama doğruydu. Sirius'un en yakın arkadaşı Potter denen o veledin oğlu.

Saçma sapan olaylar oluyordu ve benim tek düşüncem sendin. Öyle masumdun ki seni her şeyden uzak tutmak istedim. Lucius'a söz üstüne söz verdirdim. Artık her şeyden uzak duracaktık. Sadece ailemize odaklanacaktık. Ama işlerin sonradan nasıl sarpa saracağını kestiremedik.

Her ne kadar baban benim kadar çaba göstermese de hayatımızı düzene oturtup tuhaf işlerden elimizi eteğimizi çekmeye çalışırken, her geçen gün senin nasıl büyüdüğünü izleyerek hayran oluyordum. Sihrini ilk gösterdiğin zaman, ilk süpürge binme deneyimin, babanın hareketlerini taklit etmeye çalışmaların, küçük adam tavırların,  seni trene bindirip arkandan el salladığım her an benim için altın değerindeydi. Hâlâ daha öyle.

Evimizde ve küçük arkadaş çevrende adeta bir prens gibiydin. Anneni her yerde gururlandırıyordun. Okuldan yazdığın mektupların, bazen canımı sıksa da, çoğu zaman göğsümü kabartıyordu.

Sonra güzel olan her şeye gölge düştü. O geri döndü. Teyzen Azkaban'dan bir deli olarak kaçtı, bu kez baban o çukura atıldı. O iğrenç adam evimize kadar geldi. Ah, Draco! Hiçbir zaman onunla karşılaşmanı istemedim. Küçücük yaşında o yükü omuzlamanı, bizim günahlarımızın bedelini ödemeni istemedim. Ama ona karşı koymak ne mümkün! İşkenceye uğramamak için sustuğum çok oldu. Ama aklımda hep sen vardın.

Yapabileceğim her şeyi denedim, gidebileceğim her kapıya gittim. Yalnızca senin için. Ama sen kendini kanıtlamak istiyordun. Güçlü olduğunu göstermek, babanın yapamadığını yapmak istiyordun. Bu konuda benimle konuşmuyordun, beni dinlemiyordun bile. Kafana koymuştun bir kere.

Neler hissettin oğlum? Dumbledore'un karşısında dururken? Yapamazdın biliyorum, yapamadın. Ama seni o duruma soktuğumuz için kendimizi affetmedik. Baban da, ben de. 16 yaşında bir çocuktun sadece. Ve tüm duygularını da orada yitirmiştin. Üstüne eve dönüp her günü onun gazabıyla geçirmek...

Savaştan sonra seni nasıl toparlayacağımı bilemedim. Ruhun o kadar yaralıydı ve o kadar kırgındın ki herkese. O eski senden eser yoktu. Suskun, içine kapanık, tüm günü kapalı kapılar ardında yalnız geçiren halinden bugünkü haline gelmeni acılar içinde yalnızca seyredebildim.

Ama artık iyisin, artık gülüyorsun. Geçen gün şarkı söylediğini bile duydum. Sanırım düğün heyecanından. Hayalimdeki gibi olmasa da bu kızın seni hayata bağladığı bir gerçek. Ona ne kadar teşekkür etsem az. (Tabi onun bunu söylediğimi bilmesine gerek yok.)

Draco, benim güzel oğlum...
Yarın düğünün var. Yeni hayatının ilk günü. Seni paylaşmak kolay olmayacak. Ama seni mutlu görmek, yuva kurduğunu görmek her şeye değer. Ve oğlum, birtanem, annen ihtiyacın olduğu her an burada olacak. Şunu unutma ki sen her zaman benim en değerli varlığım olacaksın ve ben hayatımda hiç kimseyi senin kadar çok sevmeyeceğim. Umarım bundan sonraki her günün bir öncekinden daha güzel olacak ve hak ettiğin hayatı doyasıya yaşayacaksın.

Seni dünyalardan çok seven Annen...

Narcissa'dan MektuplarWhere stories live. Discover now