Böyle sevindiğim anları betimleyen, güldüğüm anları anlatan bir masal...
Hatta dur sen bana masal anlatma !
Tüm masalları mutlu sonla bitiren sen , niye mutsuz bitirmiyorsun ?
Mutsuzluktan mı korkuyorsun? O zaman niye mutsuz ettin beni ?!
Söyle ! Söyle yoksa öfkemkatlanacak..
•••
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölüm 3
Uyandım. Yaşadığıma bir daha şükrettim. Birazdan kalkacaksın. Odan can bulacak. Eşyalar kirpik kirpik uyanacak. Aynan bayram yeri. Su değil parmakların akacak musluktan. Terlikler ayaklanacak. Giyindiğin her şey teninle sarhoş. Pencere, korunun rüzgârıylaöpecekensenden. Işık, ışığa karışacak. Ben, bütün bunların ortasında, titreyerek bakacağım sana. İnsan nasıl ağlamaz bu büyük masala...-alıntı-
Genç kadın derin bir nefes alarak karşısındaki kişiye baktı.
"Sabah sabah benden sana göründüler herhalde"
Genç kadın nefret dolu delici bakışlarını genç adama doğru yönlendirip daha sonra da ayağına dolanan köpeğine çevirdi.
"Bizim elektrikli testere bozulmuş. Hava da soğuk odun kesmek gerek rica etsem sizdekini verebilir misin?"
"Yan taraftaki samanlıkta git al, işin bitince koyarsın hadi iyi günler"
Genç kadın lafı kısa kesip kapıyı örtecekken genç adam, Yıldızdan önce davranıp kapıya ayağını koydu.
"Ne zamana kadar bu şekilde davranacaksın"
Sen burdan gidinceye kadar, genç kadın öfke dolu bakışlarını sesine de yansıtarak konuştu.
"O zaman çok bekleme gitmeyeceğim"
Genç kadın duydukları ile köpürürken elini yumruk haline getirdi. Kafasını yana çevirip dolan gözlerini kırpıştırdı. Dün yeterince ağlamıştı zaten... İçindeki öfkeyi dizginleyip başını tekrar Kuzey'e çevirdi.
Kaldığın her gün Kuzey Mollaoğlu, canını yakacağım, genç kadının boğazına dizilen kelimeler nefesini keserken gözlerindeki ifadeyi silip
eli ile kapıyı sertçe Kuzey'in yüzüne kapattığınd olduğu yer çökerek hıçkırarak ağlamaya başladı.
