Bölüm 26:Dokuz Yılın Sonu

898 53 13
                                    

İki yıl burada geçirdikten sonra artık Kaan için mühürlü zamanların sonuna gelmişti. Boş vakitlerinde Üç mührü de kırdı ve artık Beyaz uzun ama abartısız şık saçlı, kırmızı gözlü birisiydi aslında böylede yakışıklıydı. Kendine yeni bir silah kristali yaptı. Eskiden kalma son parçalarıyla. Şu an mührün ve iki yılın son gününde Kaan meditasyon yapıyordu. Belirlenen süre gece yarısı dolduğunda meditasyonda ki Kaan'ın aurası renginde parladı etrafı. Hemen sonrasında ona temas etmeseler bile Kaan'ın etrafı aurası renginde zincirlerle sarıldı. Birden bire parçalandılar ve yok oldular. Aynı anda Kaan 20. seviye savaş ruhu ustası oldu. Artık ikinci ruh halkasını alabilecekti. Ayrıca gelişimi de atılım yaparak Yakut Beden ikinci seviyeye çıkmıştı.

Yamide iki ruha sahipti ve oda yirminci seviyeye vardı. Ruhlarından biri Karanlık ruh isimli türü belli olmayan bir yaratık diğeri de bir mızrak ruhuydu. Karanlık Ruhuna henüz dokunmamıştı ama mızrağına oda Kaan gibi zehir temelli bir yetenek eklmişti. Karanlık ruhuna da seviye 60 yada 70 de yüz bin yıllık bir lich yada ona benzer bir şey eklemeyi düşünüyordu. 

Kaan artık maskesini yüzüğüne koydu. Artık ona ihtiyacı yoktu. Ertesi sabah Vlad ve Ejder gölgesine girdiğinde Ruh canavarı ormanına girdiler. Kaan'ın aklında belirli bir yaratık verdı bu "Bariyer Kaplunbağa" isimli bir yaratıktı ve öldürmesi mümkün olan en güçlü savunma yeteneği ondaydı ama öldürmek o kadar kolay değildi. Bariyerini kırmak neredeyse imkansızdı, Saldırı yeteneği olmadığı ve hızlı değildi ama dayanıklılığı ve savunması çok yüksekti. Kaan onu öldürmek için Kılıç Azizi yeteneklerinden birini kullanacaktı. Yeteneğin ismi "Durdurulamayan Saldırı" Kılıç gelişiminiz ne kadar yüksekse yeteneği kullandıktan sonraki ilk saldırınızı durdurmak o kadar zor oluyor. Kaan bununla bariyeri kırdıktan sonra on saniye yetenek kullanmasını engelleyecek bir yeteneği yami kullanacak ve Kaan da zayıf noktası olan boyun yada alt kısmından onu öldürecekti. 

Fakat Yaminin zamanlaması mükemmel olmak zorundaydı. 
Bir haftalık bir arayışın sonunda aradığı yaratığı bulmuştu. Issız bir yere on bin yıla evrimleşmek için ayrılmıştı. Zamanları kısıtlıydı.

(Kaan) "Hey sakar tospa gel buraya ruh yüzüğün bana lazım."

Diyerek kaplumbağaya atıldı. Kılıç ruhuyla hızlı bir darbe attı. Darbesi bariyer tarafından engellendi. Bu sırada Bariyere yami mızrağı ile saldırdı.

(Kaan) "Aziz Kılıç: Durdurulamayan Saldırı"

Kılıcı Baskıcı bir enerji yaymaya başladı. Bariyeri delip geçince Kaan "Birinci yetenek: Çürük kesik" kullanarak Tek kesikte bile hedefi öldürebilecek saldırısını aktive etti. İlk saldırısı sonlanmadığı için kılıç yeteneği hala kullanımdaydı. Böylece kaplumbağanın aortuna sapladı ve Apartman boyundaki kaplumbağanın kabuğuna kadar aortu tamamen ikiye böldü. Geri çekildi ve kaplumbağa kısa zamanda öldü.

Meditasyona geçerek Ruh yüzüğünü özümsemeye başladı. Bir haftada Tamamladığında. Etrafındaki hale yavaş yavaş kayboldu ve önünde kılıç ruhu oluştu ardından etrafında çapraz bir şekilde durup, dönen sarı bir halka oluştu. Sonrasında ters yönde mor bir ruh yüzüğü belirdi ve oda dönmeye başladı, ilk-sarı ruh yüzüğü birden mora dönmeye başladı. Rengi tamamen ikinci halka gibi mor olduğunda güçlü bir enerji dalgası yaydı ve birden etrafında iki halka belirdi ikiside mor renkte dönüyorlardı.

(Kaan) "Dante bu nasıl oldu?" diye sordu bir yandan ruh yüzüklerini tekrar uykuya gönderirken. 

(Dante) "Diğer ruhunun Yeteneği. Nadir olsada pek umursaman gerekmez. Ayrıca sen yüz seviye olup yeni halka aldığında ikinci ruhun kendi halesini oluşturacak."

Dantenin sözünü dinleyerek fazla takılmadı. Yamiye döndü ve 

(Kaan) "Hey Yami senin ikinci haleni alalım mı?"

(Yami) "Olur. Ben bir İblis kurt düşünmüştüm. İkinci yeteneğini gösterir misin?"

(Kaan) "Güzel seçim. Tabi. İkinci yetenek: Kılıç bariyeri!"

Dediğinde önünde yüzlerce kılıç ucu belirip yan yana dizildiler sonrada uçlarında kalan üçken kısımlarına ters şekilli kılıçlar oluştu. Bütün vücut boyunu geçiyorlardı ve etrafını bir kubbe şeklinde sarmışlardı.

(Kaan) "İstersem bariyeri genişletebilir yada başkasının etrafına kurabilirim. Eğer benim Ruh seviyemden on seviye ve üstü biri saldırırsa tek seferde eşit ve dokuz seviye üstü için değişen sayılarda kırılabilir, ruh gücüm tükenirse, ben kaldırırsam yok olabilir.(Bariyeri yok ederek) Hadi şimdi senin ruh haleni avlayalım. Eğer iki tane bulursak birinden kılıç yapacağım. Bende o türün kılıcından yok."

Uzun bir uğraştan sonra bir çift kurt buldular. Hızlıca iki Deltayı da öldürdüler ardından Kaan hiç kan dökmemeye özen göstererek öldürdüğü kurdun vücuduna önceden yaptığı mühür kristalini sapladı. Sonrada Yami haleyi özümserken  yeşim kristalde kurdun ruhu ve bedenini özümsüyor du. 

Kristalin özümsemesi bittiğinde üzerindeki kılıç simgesine kanını damlattı. 

(Kaan) "Duy sesimi... Ben Kılıç Azizi olan Joker yada diğer adımla Ekrem Kaan Albayrak. İtaat et ve benim için bir kılıca dönüş."

Kristal birden hız ve çeviklik ağırlıklı kurt işlemeli gece mavisi-siyahı bir kısa katanaya dönüştü. 

Birden Kılıç Ruhu belirdi ve yeni kılıcı özümsedi. Kaan'ın bunu yapma sebebi bir silah gelişimcisi bir ırktan bir silah yaptığında ve o o ırktan sahip olduğu ilk silahsa sahibinin yapıldığı türün özelliklerini geliştirirdi. Yazar okurlara bunu açıklarken Yami de Ruh yüzüğünü özümsemeyi bitirdi. İkisi de yeni güçlerine alışabilmek için Günün sonuna kadar dövüştüler. Gece yarısı bir mağara da günün yorgunluğunu atmak için parlayan ateş eşliğinde kamp yaptılar. Sabah uyandıklarında ikisi de Yakındaki bir doğal termal kaynakta sırayla banyo yaptılar. Güzel kıyafetler giyip Hızlıca başkente doğru yola koyuldular ama bir süre sonra Yamı Kaan'dan ayrılarak Ormanda avlanıp yemek stoklayacağını ve antrenman yapacağını söylediğinde Kaan Onu onayladı ve yeni seviyesi, Yeni kılıcı nın sağladığı hız ve çeviklik artışıyla normalde bir aylık yolu bir günde gitti baş kentin kapısından girdiğinde çoktan gece yarısı olmuştu.

Vakit kaybetmemek için çatıların üzerinden ilerlemeye başladı.
Sarayın arka yüzüne olduğu için ön yüzüne kadar durmasına gerek yoktu. Sarayın çatısına vardığında hızlıca ilerlerken zayıf kalmış bir noktaya denk geldi ve oraya basmasıyla birlikte çatıdan içeri girdi. İçerisi bir banyoydu ve şu anda kullanan birisi vardı. Sarı saçlı çok güzel bir kız bu Prenses Eprıldan başkası değildi. Kaan Geri bir dım atmaya çalışırken suda kalmış bir sabuna basarak prenses Eprılın üzerine doğru düştü. içinden "Çöle düşsem Kutup ayılarına bayram yeminle" diye geçirirken 

(Kaan) "Şey... Merhaba?" deyi verdi Prenses eprıl aynı anda hem çığlığı hemde tokadı bastı Kaan'a



-------------------------------------------------------------------------------------------

RUH YÜZÜĞÜ= RUH HALKASI= HALE, RUH HALESİ

Bir Tanrı HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin